Köşe Yazısı

Fakıbaba gerçeği

Kaç zamandır sosyal medya da  yerel gazeteler de ve bazı internet sitelerinde Fakıbaba ile alakalı çeşitli yazılar okuyorum.

Kapaklı kardeşler bir şeyler yazıyor

Diğer taraftan Urfa basınının Amiral gemisinden Fatih Kaya farklı bir şeyler yazıyor.

Ama ikisi bir birinden zıt şeyler söylüyor.

Doğrusu Fatih Kaya’nın analizini önemsiyorum.

Amaç suyu bulandırmaksa

Bulandırın bakalım.

Ama amaç tarlayı sulamaksa “Çiftçi” kardeşim, Bilirsin “bolsu bol ürün” değildir.

Yada amaç üzüm yemekse  ye be “Çiftçi” kardeşim.

Hem üzüm yiyecen hem bağcıyı dövecen diyorsan bak ozaman olmadı işte.

Çünkü yok artık öyle üç kuruşa 5 köfte.

Yani diyeceğim o ki;

Her şey Başbakanın son Urfa ziyaretiyle başladı.

Fakıbaba yeniden gündeme oturdu.

Tabi gündemi de Urfa Basının Amiral Gemisi başlattı.

Hatta gündem yerelden ulusala sıçradı.

Fakıbaba’nın AK Partiye geçeceğini,

Kapaklı kardeşler bıyık altından gülerek yalanladı.

Fatih Kaya buna karşılık köşesinden üstü örtülü bir yazı çaktı.

Fakıbaba’ya AK partinin kapılarının açılacağını ben aylar öncesinden yazmıştım zaten.

Bakan Faruk Çelik’in de aday olmayacağını gerekçeleriyle bu köşeden anlatmıştım.

Ama bakıyorum kimleri bu aralar AK Kulis tiyolarıyla  maviye çalan yazılar kaleme alıyor.

Sanki Fakıbaba’nın AK Partiye geçmeyeceğini anlatıyor.

Kimileri de “Olay” çıkartacak haberleri manşetine çekiyor.

Ama her ikisi de aslında sonucu benim kadar biliyor.

Yalnızca mızıkçılık yapıyorlar.

Aha da buradan yazıyorum.

Faruk Çelik aday olmuyor.

Fakıbaba AK Partinin Büyükşehir adayı oluyor.

Ama Şartlı.

Fakıbaba başkan seçildikten bir yıl sonra, genel seçimlerde milletvekili adayı gösteriliyor

Fakıbaba milletvekili olarak meclise gidiyor.

Yerine AK Partili biri başkanlık koltuğuna oturuyor.

Nedenini niçini sormayın artık.

Biraz da zihninizi siz zorlayın.

Çünkü Fakıbaba yaptığı hizmetlerle ilk dönemlerde bi zatihi başbakandan teşekkür telefonu almıştı.

Çünkü AK Partinin Milletvekili sayısını 7’den 9’a çıkartmıştı.

Urfa’yı şehirleşme anlamanda amatör kümeden alıp süper lige çıkartmıştı.

 Başbakanı yanıltan 7’ler zaten tarih olmuş.

Geride 7’lerin kalıntıları olan Belediye Meclis üyeleri kalmıştı.

Zaten Fakıbaba’nın en büyük muhalifleri de şu an onlar.

Şuan ki milletvekilleri ile Fakıbaba’nın hiçbir sorunu yok.

Hatta Fakıbaba’ya büyük katkıları var.

Mesela geçen gün Başbakan geldiğinde Fakıbaba protokolde miydi.

Toplu açılış kurdelesi için sahneye çağırıldı mı?

Başbakanın otobüsüne eşiyle birlikte bindi mi?

El Ruha otelde Emine Erdoğanla, Fakıbaba’nın eşi aynı sofrada mıydı?

Bunların hepsi oldu mu? Oldu.

Öyleyse şuana kadar atıp tutanlara yalnızca “Ceee” derim

Çünkü Fakıbaba zaten AK Partideymiş.

Fatih Kaya hariç diğerlerine “Uyanın da balığa gidelim.” Diyorum.

Çünkü şimdi tam zamanı.

Vesselam

2.053 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

Fakıbaba gerçeği!

Bülent Okutan

Bülent Okutan

Tüm Yazıları Gör

Yerel seçimler yaklaştıkça siyasi arenada dedikodular gittikçe artıyor. Halk arasında konuşulan iki mevzu en çok dikkatimi çekenler.

Biri gerçekçi bir yaklaşım. Teze göre Fakıbaba yine aday gösterilecek ve diğer partiler bu güçlü rakip karşısında baştan pes edecekler. Yani sembolik birer aday çıkarıp, fazla yüklenmeden sonuca katlanacaklar.

ıkinci dedikodu ise AKP Milletvekillerinin Fakıbaba’ya karşı oldukları için adaylığını engelleyecekleri.

‘Milletin vekilleri Fakıbaba’ya karşı!’

Bu cümle sizde de bir soğuk duş etkisi yarattı mı  bilmiyorum, ama ben dondum.

 Millet Başkandan razı, vekiller değil bu durumda. Ve adaylığı için aleyhte çalışacaklarmış. Ha bu arada Ulusal basında çıkan bir başka haber olaya farklı bir boyut kazandırıyor. Başbakan’a yakın kaynakların fısıltısı; Tayyip Beyin başarılı Başkanlara dokunmayıp onları banko yeniden aday göstereceği yolunda.

 Eğer Başbakan samimi ise bu yaklaşımında sizce Fakıbaba dedikodu kurbanı olabilir mi?

Ya da Milletvekili kurbanı?

Yiğidi öldür hakkını yeme derler. Allah aşkına son çeyrek asırdır bu kentte Belediyecilik hizmetini kiminle görüp hazzına vardınız?

Sokak ve caddeler ilk defa kiminle bu kadar temiz oldu?

Kış aylarında tıkanmayan logarlar sayesinde araçlarınız yarım metreyi bulan sularda boğulmadı?

Park ve bahçelerin istenirse ne kadar güzel yapılabileceğini bize kim ispatladı?

Curcuna olan alanlar kiminle güzel bir meydan hüviyetine kavuştu?

Kaldırım denen o mefhumun tadına yürürken kim sayesinde vardık?.

Seyyar satıcıları, at arabalarını tarihe kim gömdü?

Çevre yolları ve Köprülü kavşaklar sayesinde hanginiz Ramazan aylarında orucunu yarım saat geç açtı?

Kültür ve Sanatı geçmişte hangi belediye bu kadar önemseyip size altın tabaklarda sundu?

Fakıbaba’nın hiç mi eksiği, gediği, yanlışı olmadı. Elbette oldu. Ama dört yanlış bir doğruyu değil de, bu sefer dört doğru bir yanlışı götürdü bu memlekette.

Ben de bu sütunlarda Doktoru gerek yerdim, gerekse de övdüm. Ama onun dört doğruları, benim bile dikkat çektiğim, eleştirdiğim  yanlışları zaten öldürdü.

Neyse uzatmayalım. şimdi ben buradan bazılarına seslenmek istiyorum. Özellikle Milletin vekillerine. Tabi bu yazımı okuyorlarsa, okumuşlarsa. Bunu da çoğunun yapacağını sanmıyorum. Mail adresleri bile olmayan vekillerden internet ortamında Urfa’nın meselelerine eğilmelerini beklemek ütopyadan öteye geçemez.

Sevgili Sabahattin Cevheri’nin yakıştırması ile çoğu vekilimizin yaptığı Çigoti- Migoti siyaseti zaten.

Neyse.

Sayın vekiller iddialarıma bir yanıtınız, artı bir mail adresiniz varsa, sizden yorum, daha doğrusu cevap bekliyorum. Meclis zaten hepinize birer diz üstü bilgisayar armağan etti. Fakıbaba’nın yeniden bu kente Belediye Başkan Adayı olması karşısında ne düşünüyorsunuz?

Olmasını istemiyorsanız, yaranız ne, nerede, niye gocundunuz?

Bu muhterem hanginizin tavuğuna kış dedi, ya da sofrasına hançer sapladı?

Bunu bana açık yüreklilikle iletecek vekillere şimdiden teşekkür ediyorum.

Ama göreceksiniz, çoğu bu çağrımı duymayacak ve beni daha doğrusu sizleri yanıtsız bırakacaklardır. Onlar bilgisayarlarını, diz üstüne koymayıp yarın yapılacak yanlış bir tercihle, bizlere dizlerini dövdüreceklerdir.

Fakıbaba kaybettiği için değil, bizlerin onlara  sunduğu kazanımlar, onlara söz hakkı verdiğimiz  için. Ve bu şehir yine elektriksiz, büyük bir köy karanlığına düşecektir.

Umarım yanılırım.

Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az!….

1.437 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir