Hemen hemen her gün Abide’den Balıklıgöl Halilurrahman külliyesine kadar yayan yürümeyi adet haline getirmişim.

Bu nedenle, yol güzergâhındaki esnafların iş yoğunluğunu da görürüm.

Bütün samimiyetimle söylüyorum; işyerinde sattıkları eşyalarını etiketlemiş olan esnafın müşterileri çok, fazla alıcılar adeta sıraya girmiş vaziyetteler.

Ben şahsen bu tür esnaflarımızın işlerinin iyi olmasına çok çok seviniyorum.

Ancak bazı esnaflarımızın da boş oturduğunu ve hiç müşterilerinin olmadığını görünce de çok üzülüyorum.

Dikkat ettim, iş yapamayan esnafın eşyalarını etiketlememiş olduğunu gördüm.

Bu durum bir tesadüf değildi. İyice inceledim, gerçekten etiketsiz işyerlerinde müşteri yok denecek kadar azdı. Etiket koyanlar ise müşteriden başlarını kaşıyamıyorlardı.

Şahsen ben de hemen hemen bütün alışverişlerimi etiketi olan esnaftan yapıyorum.

Fiyata bakıyorum, geziyorum. Mukayese yapıyorum ve en ucuz ve kalitelisi olan eşyayı alıyorum.

Fiyata etiketi koymamış olan bir işyerine dönüp bakmıyorum bile. Zira; içimde kuşkulu bir soru var. Acaba bu tür işyerleri müşterisiz kalma pahasına hala niye sattıkları eşyaları etiketlemezler?

Bana göre, bu tür esnaf müşterinin görünümüne bakarak fiyat  belirlemektedir.  Kaldı ki, ilimize her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turist geliyor. Şanlıurfa’dan iyi izlenimlerle ayrılanlar turizm elçimiz konumundadırlar.

Bir ihmal sonucu etiket koymayan esnafımız daha dikkatli olmalı, aldatanın aldanan olduğu gerçeğini de akıllarından çıkarmamaları gerekiyor.

Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…