Mehmet Göncü
24 Şubat 2016
Sevgili
okuyucularım, ben yaştakiler hatırlarlar. O dönemlerde özellikle insan taşıma
için atlarla çekilen paytonlar vardı.
Bu
çok süslü araçlara binmek çok keyif verici idi.
Genellikle
şehir içinde kullanılan bu araçların çekici atlarının tırnaklarına gürültü
çıkarmasın diye demir nal yerine keçe veya lastik çakılırdı, ayrıca yük taşıyan
at arabalarına da bu yöntem uygulanırdı.
Kıymetli
okuyucularım, gerçekten bu ulaşım araçları hareket halindeyken hiç gürültü
çıkarmazlardı. .
Ayrıca
bu atların arkalarına geniş bir bez bağlanır, dışkıların yere dökülmesi de
önlenirdi.
Aziz
okuyucularım, bu yazıyı kaleme almama sebep ise kent içinde dolaşırken egzoz
susturucusu çıkarılmış motosikletler ile gürültü kirliliği yaparak gezen kural
tanımaz bazı sürücülerdir.
Geçenlerde
bunlardan birine rastladım. Son süratle kullandığı motosikletini, arka tekeri
üzerinde şaha kaldırmış küheylan bir at gibi kullanıyordu.
Aynı
zamanda egzozdan çıkan motor sesi de büyük bir gürültü kirliliği meydana
getiriyordu.
Bu
durum karşısında gerçekten çok rahatsızlandım. Bir müddet başımı iki elimin
arasına alarak ve yere çömelerek bu sinir bozucu olayın etkisinin geçmesini
bekledim.
Şimdi
ben kendi kendime soruyorum: Payton atlarının tırnaklarına gürültü yapmasın
diye keçe çakan uygar kişiler gittiler. Onların yerine egzoz susturucusu
çıkarılmış motosiklet veya otomobillerle gezen, toplu yaşama kurallarını
bilmeyen bazı aymaz kişiler geldiler.
’ACABA BİZ NEREDE YANLIŞ
YAPTIK?’