Mehmet Göncü
4 Temmuz 2013
Kıymetli okuyucularım, gerçekten bizim çocukluk yıllarımızda, yani henüz ikamet olarak binaları kullanmadığımız o dönemde, hayatlı, kuyulu, çardaklı ve eyvanlı müstakil evlerde otururduk.
O tarihlerde şehrin hemen hemen tüm mahalleleri ve sokakları bu şekilde idi. En önemlisi ise, zengin-fakir aynı sokakta, dolayısıyla aynı mahallede otururdu.
Bu nedenle de; bütün mahalleli birbirini yakından tanır, komşularının ekonomik durumunu iyi bilirdi.
İşte bu sebeple; mahallelerde belli yerlerde sadaka taşları vardı.
Sadaka taşlarına mahallenin zenginleri gece yarısı kimseye görünmeden bir miktar para bırakırdı. Yoksul olan şahıs ise kimseye görünmeden gider, sadaka taşından ihtiyacı kadar olanı alırdı.
Ayrıca, zekat, fitre gibi dini görevlerin ifası esnasında da kurallara uygun bir şekilde davranılır, hiç kimsenin onuru kırılmadan bu vecibe yerine getirilirdi. Yardım esnasında da; “Herkes Allah’ın fakiridir. Zengin ve kerim olan Allah’tır. Biz aracıyız” denirdi ve böylelikle fakir olan kimsenin gönlü alınırdı.
Eskiden durum böyleydi.
Özetle; “Bir mahallede zengin varsa o mahallede fakir yoktur. Eğer bir mahallede fakir varsa, demek ki o mahallede zengin yoktur” anlamı çıkardı.
Maalesef şimdi bu anlayışımız ve değerlerimizi bir çok nedene bağlı olarak kayıp ettik.
Çünkü çok katlı binalarda oturanlar biri birlerini bile tanımıyorlar.
İşlerine araçları ile gidip-geldikleri için de komşuları ile selamlaşmak fırsatı dahi bulamıyorlar.
Bu sebeple de, kimse kimsenin ekonomik durumunu bilmiyor.
Her ne kadar ilimiz Urfa’da henüz eski tip mahalleler varsa da, nüfusun çok büyük bir bölümü apartman ve sitelerde oturuyor.
İşte bu büyük orandaki nüfus dini ve insani görevlerini yerine getirmede fakir kimseleri tanımadıkları için yardım yapmada zor durumda kalıyorlar.
Bu durumu izale için hidameti ammeye matuf Vakıf, Kızılay, Belediyeye ait Gıdabank gibi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma kuruluşları günümüzde çok güzel ve faydalı faaliyetlerde bulunuyorlar.
Örneğin bunlardan; ilimizde yirmi yıldır faaliyet gösteren bir Gönüllü Kuruluşlar Aşevi var.
Bu kuruluş yoksul durumda olan herkese, akla gelen her boyutta yardım yapıyor.
Günde onbin kişiye yemek veriyorlar.
Bu güzide kuruluşa Belediyemiz ve hayırsever halkımız yardım ediyor.
Cenabı hak, şefkat ve merhamet sahibi olan herkesten razı olsun.
Bu ulvi kuruluşta tamamen Allah rızası için görev üstlenmiş olan Aşevi organizasyonunun yönetim kurulu başkanı Sayın Av.Halit Şevki Kablama’yı, üyeler; Sayın Aziz Kutluay’ı (Aziz hoca), Sayın Ahmet Naci Halhallı’yı, Sayın Mehmet Baki Özmen’i, Sayın Emin Demirkol’u, Sayın Yılmaz Pala’yı, Sayın Ali Topal hocayı ve bu güzide kuruluşta görev almış olan herkesi yürekten kutluyorum.
Bu manada; yaklaşan rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı şerifin bütün insanlık ve İslam alemine huzur, barış ve bereket getirmesini de temenni ediyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…