Mehmet Göncü
23 Kasım 2011
Sabri beyi yolculamaya gelenler, Polisevinin salonlarını, bahçeyi ve caddeyi doldurmuşlardı. Derneklerin, odaların, vakıfların temsilcileri, basın mensupları, il ve ilçelerdeki bürokratlar, Rektör Sayın Prof.Dr.İbrahim Halil Mutlu, Akademisyenler, İl Jandarma Komutanı Sayın Albay Emin Dursun, Daire müdürleri, Belediye Başkanımız Sayın Dr.Ahmet Eşref Fakıbaba, Gönüllü Kuruluşlar Aşevi temsilcileri, İl Müftümüz Sayın Ramazan Tahiroğlu, bazı tanıdık din adamları, Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Sayın Ahmet Akbıyık, hal ve hatır sorup gönüllerini kazandığı bazı seyyar satıcılar, yeni Emniyet Müdürümüz Sayın Mehmet Likoğlu başta olmak üzere Emniyet teşkilatı mensupları ve daha isimlerini bilmediğim yüzlerce insan oradaydı.
Bu durumu görünce, kendi kendime; “İşte gönül adamı olmak böyle olur” dedi.
Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi Emniyet teşkilatının asli görevleri, halkın can, mal ve ırzını korumak, huzur ve güveni sağlamak, ayrıca alil ve acizlere yardım etmektir.
İşte Sabri bey ve kıymetli kadro arkadaşları yukarıda özetle saydığım asli görevlerini en üst seviyede ifaya çalışırken, bir yandan da hazırladıkları sosyal destek projeleri (SODES) ile alil ve acizlere yardım etmiş, sokakta çöp toplayan, bally çekme gibi kötü alışkanlıkları olan çocukları eğiterek iş, meslek edinmelerini sağlamış, sayıları bir hayli olan bu gençleri topluma kazandırmıştır. Zihinsel engellilere yardım gibi daha bir çok sosyal aktiviteleri hayata geçiren Sabri bey, Şeyh Edibali’nin dediği gibi; “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözüne uygun davranan, çok çalışkan, güzel ahlak sahibi, engin gönüllü bir devlet memuruydu. Yolu açık olsun.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…