İbrahim Halil Okuyan
22 Ocak 2007
Dini yayınlarda okuyoruz, vaazlarda, hutbelerde dinliyoruz. Cenâb-ı Hak; “Ey kulum! Benim sende olan haklarımı bağışlayabilir, günahlarını affedebilirim. Ama kul hakkı ile huzuruma gelme, ona karışmam!” diyor. Ayetlerin mealleri böyle. Hayatımızı çok yakından ilgilendiren, dünyamızı ve ahiretimizi abad yahut berbad edecek bu Allah (c.c.) kelâmına karşı biz ne yapıyoruz? Veli kullar gibi O’nun rızasını kazanmağa çalışacağımıza, kul hakkı yememeğe çaba göstereceğimize, aksine şeyler yapıyor, bol bol kul hakkı yiyoruz. Helâlinden, haramından neler yediğimizi siz tefekkür ededurun, bugün şu hepimizin kullandığı elektrikten bahs’edeceğim. Çok şükür hemen hemen hepimizin evinde elektrik ve bununla çalışan epeyce alet edevat var. Bir de nekadar kullandığımızı, enerjiden nekadar aldığımızı gösteren bir sayaç, yani malı ne kadar aldığımızı gösteren terazi var. şimdi, aldığımız enerjinin karşısına bir bedel koymazsak ve bunu binlerce insan yaparsa ne olur? Enerji açık verir, kayb’olur. Çünkü, hiçbirşey sınırsız değildir. Karşılığı verilmeyen her değer yok’olmağa mahkûmdur. ışte biz elektrikte bunu yapıyoruz. Onu bedel vermeden kullanmakla, yani hırsızlık yaparak yok ediyoruz. Namuslu vatandaşın da hem hakkını yiyor, hem işini kırıyoruz. Evinde, işyerinde ışığını yakamayan, tezgâhını, atölyesini çalıştıramayan insanların işini kıran kimdir? Elektriği çalanlar. Bu çalıntıda milyonlarca insanın hakkı vardır. Ki bu düpedüz kul hakkıdır. Bunu gasp’eden yarın hakkın huzurunda ne hale gelir? Berbat ve rüsvay olur, cehennemi boylar. Ebedi hayatı bununla berbat etmeğe değer mi? Değmez ama yapıyorlar. Umalım ki, bu yanlıştan tez zamanda dönsünler. Bu yanlışta da maalesef çok haddi aşanlar var. Bilhassa kendini kontrol dışında sayın köylerde, görenlerin anlattığına göre her odada bir elektrik sobası yanıyor. Bidonlarla sular elektrikle ısıtılıyor. Haram, israf, hırsızlık; bütün yanlış ve kötü davranışılar sarmaş-dolaş bir arada… Hocalar vaiz ve hutbelerinde “Bu şekilde ısıtılan sularla yıkanılmaz, abdest alınmaz…” diyorlar. Bu pislikleri yapan insan yıkanıyor, abdest alıyorsa kim için? O Allah ki, “Kul hakkıyla huzuruma gelme!..” diyor. Sen ne yüzle çıkıyorsun? ışi kırık esnafımız elektrikle çalıştırabileceği makinasını senin yüzünden çalıştıramıyorsa, dükkânındaki ışığı senin yüzünden açamıyorsa ve evlerde analarımız, bacılarımız senin yüzünden iş göremiyorsa; sen bunca günahın, vebalin altından nasıl kalkarsın? Bunca yoğunlaşmış kul hakkına karşı Hakkın yüzüne nasıl bakarsın? Ey elektrik ve enerji hırsızı; unutmaki yaptığın iş bu kadar ağır. Yani iki göz görmüyor diye işinin kolaylaştığını sanma. Düşün ve kendine gelmeğe çalış…