Ömer Elçi
27 Temmuz 2012
Facebook paylaşımcılarının ” yaz gelsin artık diyenleri, güneşin altında bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyoruz” davetine”yaz gelsin artıkkk” diyenlerin katılmayacağı malumken yaşam olumsuzlukları artırıyor gibi…
Sinirlerin gerildiği sıcaklarda yazmak zor, okumak zor; yorum yapmak zor…
Ramazanda yıllardır süregelen elektrik kesintilerine çözüm bulamayanlara Şanlıurfa’da yaşayanların sıcaklardan dolayı “oy aman oy” demesini “Urfa bizleri çok seviyor, bizde Urfa’yı çok sevdiğimizi söyleyelim ki oylar artsın” diye düşünüyor olabilirler mi bir çok alanda çözüm sözü verenler?
“Seçimler öncesi halkı düşündüğünü, düşüneceğini söyleyenler; seçildikten sonra kendi haklarını düşünürler sözünü söyleyenleri dinlemeyenlerin serzenişlerini seçilmişler genelde dinlemez” değerlendirmesi dünyanın neresinde olursa olsun değerlendirilmedikçe oflar, oylar Urfa deyimiyle sinirleri tallozekleştirir…
Gölgede 45-46,güneşte 56-60 sıcaklık oluşurken; günde 5-10 kez elektrik kesiliyorken çözümcülerden umudu kesen bazı vatandaşların proje önerilerini gelecekteki seçimlerde kullanacaklar olursa kimse şaşırmasın.
Zihni beyin “Urfa’nın üstüne tente çekilip, güneydeki dağların üzerine de büyük vantilatörler kurup; vantilatörlerin önüne buz kalıpları yığılırsa Urfa daha serin olabilir” önerisinin dikkate alınıp alınmayacağı şimdilik muamma olsa da, asıl muamma elektrikler kesildiğinde vantilatörleri çalıştırmak gerekli enerjiyi nereden sağlayacağını zihni beyinde netleştirememesi.
Oruç tutanların” halimizi gören, sesimizi duyan yok mu?” serzenişlerini şimdilik duyan yok.
Tedaş veya Dedaş karıştırılırken yağmur duası yapıldığı gibi elektrikzedelerin elektrik kesintisi duası yapması sorumluluğu olanları etkiler mi bilinmez ama elektrik kesintilerinden mağdur olanların ahını, bedduasını alanlar inşallah Allah’a hesap verir…
Mübarek Ramazan ayının herhangi bir Cuma namazında Şanlıurfa’daki elektrik kesintisi duası seçmenlerin vergileriyle maaşlarını alanları etkiler mi?
Yazıktır, günahtır, ah almaktır, sorumluluğunu unutmaktır, insan yerine koymamaktır, voltaj dalgalanmalarından her gün yüzlerce elektronik aletin yanmasına sebep olmaktır elektrik kesintilerine çözüm bulamamak…
4 yılda 400 proje ile yatıp kalkanlar şimdi uyuyamadıklarını söylerken,”kesintiler aşırı yüklenmeden kaynaklanıyor” görüşündekiler yargılamak abesle iştigaldir…
Ey tüketici kardeşim yüklenme elektriğe, televizyon seyretme, klimayı açma, buzdolabını çalıştırma, çamaşırı elde yıka; kırsaldaysan artezyenden su alma 80-90 metre derinliğinde kazma kürekle su kuyusu aç ve o kuyudan koka ile suyunu çek, eskiden olduğu gibi bulaşıkları elle yıka, bilgisayarı açma ki aşırı yüklenme olmasın elektrik kesilmesin…
Tüketici kardeşim kesintilerin müsebbibi sensinnn…
Tel mi dayanır senin çekişine, güç mü yetişir emişe; tel erir, trafo ingilder ve elektrik zırt pırt gider.
Al yelpazeyi, kapa klimayı; kimseleri yargılama kendini yargılaaaaa…
Sorun sensin, çözüm de sensin; yüklenme ve de söylenmeee…
Kesintilerin müsebbibi bizleriz,ne vekilleri ne de vekillerin görevlendirdiklerini yargılama hakkına sahip değiliz…
“Yıllardır ki çözümlendirilemeyen elektrik kesintilerine 400 proje taahhütnamesine kesin çözümlü 4 elektrik projesi konaydı” diyen zihni efendinin tente ve vantilatör önerisini seçimler öncesi güleçleşebilen bazı siyasiler gelecekte bu kez de pembe kuşe kapaklı seçim taahhütnamelerine alırlar mı?
Zihni beye sorduğum gibi “elektrik kesilirse vantilatörlerin fişi? “ sorusuna karşısındakine vereceği cevap ne olur bilemem…