Ali H. Demir
30 Haziran 2009
Eğitimin yönetimi, denetim ve değerlendirilmesi bakanlığın yetkisinde olan bir durum. Bakanlık bu yetkisini yönetim ve denetim organları aracılığı ile kullanmaya çalışıyor. Bu unsurlardan yönetime yönelik değerlendirmeleri bu yazı sınırları içinde ele almaya çalışılacaktır. Bakanlığın yönetim organları merkeze bağlı taşra birimleri tarafından işletiliyor. Bakanlığın eğitime dair düzenlemeleri merkez ve taşrada yer alan bu yönetim birimlerince hayata geçiriliyor. Eğitime dair kararlar her ne kadar merkez ve taşrada yer alan bu yönetim birimleri tarafından alınıyorsa da eğitimin asıl yapıldığı yerler olan okullarla yönetim organları arasında birebir bağlantıdan söz etmek mümkün değildir. Yönetim organları aldıkları kararlarla okullarda yapılacak faaliyetleri büyük oranda etkileniyor da olsa eğitimin asıl yapıldığı yerler olan okullar eğitimin nicelik ve niteliğine dair büyük öneme sahiptir. Merkez ve taşra yönetim organları eğitimin can alıcı noktalarında bulunmakla birlikte bu birimler daha çok yönetsel kararlarla eğitime etki ederken daha çok okullarda yapılan faaliyetlere ilişkin verilerin toplanması, derlenmesi, değerlendirilmesi çalışmasından daha öteye gidememektedirler. Eğitime dair faaliyetlerin insana bakan yönü okullarda, sınıf ortamlarında, öğretmen-öğrenci etkileşiminden doğuyor. Yönetsel makamlar ise bu etkileşimle çok da ilgili görünmüyorlar.
Yönetsel makamlar bakanlık merkez teşkilatında yer alanlar yanında taşrada yer alan yönetim makamları olarak sistemde yer almaktadır. Yönetim sistemine ilişkin literatürde yönetim birimleri üst birimler, aracı üst birimler ve okul yönetim birimleri şeklinde tanımlanmaktadır. Üst birimler olarak bakanlık merkezinde yer alan ana ve yardımcı hizmet birimlerinin başındaki yöneticiler anlatılmaktadır. Aracı üst birimler olarak il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin başındaki yöneticiler, okul yöneticileri olarak da her türlü okul yönetimleri anlatılmaktadır. Üst sistemler durumundaki yönetim birimleri bakanlığın faaliyet alanına ilişkin genel çalışma esaslarını, program düzenlemelerini, eğitime dair yapılacak her türlü çalışmaları genel ve özel şartlarını düzenleme yetkisine sahiptir. Aracı üst sistemler okullarla bakanlık üst birimleri arasında bir yerde yer alıp daha çok iki taraf arasında bilgi, emir, veri alış verişini sağlamaktadır. Okul yönetimleri eğitimin asıl amacı olan bireylere yönelik çalışmaların yapıldığı sınıflardaki öğrenme öğretme süreçlerinin yürütüldüğü noktalara en yakın olan yönetim birimleridir.
Bakanlıkta yer alan bu yönetsel yapının işleyişine, etkililiğine bakıldığında en üst birimde olan birimler yetki yönüyle en büyük güce sahip olmakla birlikte eğitimde nitelik ve nicelik itibariyle etki etmede beklendiği gibi bir etkiye sahip değildir. Ülkemizdeki eğitimin durumuna bakılınca kurumsal yapıya, personel durumuna, kurumların çeşitliliği ve ülke üzerindeki dağılımına bakıldığında çok büyük bir etkiye sahip olmasını da beklememek gerekiyor. Zira on binlerce eğitim kurumu, binlere varan farklı yerleşim yerinde yüz binlerce personele yönelik nitelik ve nicelik itibariyle merkezi bir noktadan etki edebilmeyi beklemek çok da akla uygun görünmüyor. Ancak yapılan yasal düzenlemeler, programlara yönelik düzenlemeler, özlük haklarına yönelik düzenlemeler, sistemin işleyişine yönelik düzenlemeler eğitimle ilgili olan herkese belli bir oranda etki edebilmekle birlikte bu etki sınırlı kalmaktadır. Kurumlara, personele yönelik etkisi uzun vadede ve şekli olmaktan öteye geçememektedir. Üst birimler yapacakları düzenlemelerle sistemin daha etkin, verimli çalışmasına katkı sağlayabileceği gibi sistemin düzensiz, verimsiz, karmaşık hale gelmesine de yol açabilir. Nitekim eğitim sistemimiz içinde yönetici atama sisteminin, ders ücretlerine ilişkin sistemin, sosyal etkinliklere yönelik sistemin ve daha diğer bir çok sistemin düzenlenmesinde yaşanan sorunların temelinde üst birimlerin aldığı kararların büyük etkisinin olduğu görülmektedir. Üst sistem eğitim sisteminin içinde var olan sorunlara odaklanarak sistemi sürekli analiz etmeli, sorunların çözümüne yönelik etkin çözümler geliştirebilmelidir. Bu yönüyle bakıldığında eğitim sistemimiz içinde atılması gereken önemli adımlar hala atılamamış durumdadır.
Aracı üst sistemler daha çok üst sistemlerin etkisinde görev yapmaya çalışırken eğitimin bizzat yapıldığı yerler olan okullara en yakın önemli birimlerdendir. Ancak bu noktanın da eğitim sistemimizde gerektiği gibi işletilebildiğini söylemek zordur. Yapısal olarak eğitime yönelik önemli kararların uygulanmasında, değerlendirilmesinde, yönlendirilmesinde etki edebilecek bir noktada bulunmakla birlikte kendisinden beklenen bu etkinin sistemde yaratılmasında önemli sorunlar bulunmaktadır. Bu birimler daha çok bakanlık merkezinden gelen emir ve talimatların okullara, ilgili personele, kurumlara iletilmesi, gereğinin genel olarak kağıt üzerinde takip edilmesi dışında fazla bir çalışma yapamamaktadırlar. Bunun nedenleri üzerinde ayrıca durulması gerekmekle birlikte üst sistemin genel olarak sistemin işleyişine yönelik olarak yapacağı düzenlemelere bağlı olarak önemli çalışmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.
Okul yönetimleri aslında eğitimin bizzat yapıldığı yerler olan sınıflara en yakın yönetim birimleri olmakla birlikte eğitim sistemi içinde en az önem verilen birimlerden birisi denebilir. Okul yönetimleri öğretmenlerin sınıf içinde yaptığı çalışmalara yönelik önemli etkiler yapabilecek konumda bulunmaktadırlar. Eğitim faaliyetleri bakanlık merkez teşkilatında tutulan istatistiki verilerden, çıkarılan yönetmeliklerden, hazırlanan programlardan çok daha fazla bir şeydir. Bu saydıklarımızın eğitimle doğrudan hemen hiç ilgisi yoktur bile diyebiliriz. Eğitimin tanımından hareketle yapılan değerlendirmelerin tamamında amaç bireylere yapılacak etki en başta gelir. Bireye yönelik yapılacak etki ise sınıf içinde öğretmen, öğrenci, veli etkileşiminden doğar. Bu nedenle eğitime dair bir şeyler yapma iddiasında olan birisinin mutlaka sınıf içi etkinliklere, öğretmen, öğrenci ve veli etkileşimine bir şekilde etki etmeyi gerektirmektedir. Bu etkileşimin yönlendirilebilmesi ise sadece merkez üst birimleri, taşrada yer alan aracı üst birimlerin çalışması ile yapılabilmesi imkansızdır.
Görüş ve Önerileriniz için….
Ali Hikmet DEMİR