Bülent Okutan
9 Mart 2007
Bu kent kadar dünyada tarih, kültür ve sanat konusunda şanslı bir il daha yoktur diye düşünüyorum. Dünyanın ilk üniversitesi burada. En semai rivayetleri burada. Balıklıgöl, Hz.Eyyüp, Hz.ısa’nın mendili ve son olarak da Göbeklitepe. Yani Hz. Adem ile Havva’nın toprağa ilk çapayı vurduğu yer meselesi. Hoş bunların çoğu bir şekilde çürütüldü, ama bitmedi ki. Bitmez de bu kentin alaca mor hikayeleri. Urfa kıymeti bir türlü bilinemeyen bir kutsallığa haiz. Bana göre Kudüs ile yarışır. Kudüs’te elbette bir Mescid-i Aksa var ve değeri tartışılmaz. Ama şanlıurfa bir Iceberg. Yani bir buzdağı. Güzellik ve efsanelerinin üçte biri dışarıda, üçte ikisi hala suyun altında. Son olarak ortaya çıkarılan ve Gaziantep’in Zeugma’sın da ki Gaya mozaiğini gölgede bırakan kalıntımız, bunun en güzel kanıtı. Üstelik biz de tarih yarım metreden fışkırıyor günümüze ve adım başı. Ve farkında mısınız yıl aşırı karşımıza çıkanların arasında, binlerce yıllık farklar mevcut. Bulunan bir yapıt M.Ö 200’lü yıllara ait iken, üç-beş ay sonra 40-50 santimlik bir kazıda on bin yıllık bir uygarlığa rastlamak mümkün. Ne yazık ki bu zenginliği dünyaya aktarıp tanıtma konusunda son derece yetersiziz. Oysa Zeugma bulunduğunda Antep ayağa kalkmıştı. Siyasileri başta olmak üzere. Ve amaçlarına ulaştılar. Kentleri ile bu güzelliği bağdaştırıp dünyanın en uç noktalarına kadar ulaştılar, şairin dediği gibi okyanusun en ıssız dalgasına düşmüş kibrit çöpüne varana dek… Ama sen üzülme Edessa Güzelim. Tüm Siyasi yetersizlerimize, Zeugma’nın Gaya’sı na inat, en güzeli sensin, ben biliyorum, Urfalılarda biliyor. Seni ve bu mücevher kenti elbette tüm dünyaya daha güzel sunacağımız ve bunun meyvelerini alacağımız günlerde yakındır. Bu büyük güzelliğe, küçük çirkinlikler daha fazla direnemez diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyormuyum? Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. Gelin meşhur Baba gibi dün dündür deyip bu günden bu kenti tanıtmak adına bir şeylerin startını hep birlikte verelim. e-mail: [email protected]