Konuk Yazar
24 Temmuz 2016
Dr.Hülya Turgut
yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu
çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde
oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne
zaman gideceklerini sordu. Baba; bu hafta sonu sinemaya götüreceğine dair
oğluna söz vermişti. Ama yorgunluğundan dolayı dışarıya çıkmak istemediğinden
bir bahane uydurması gerekiyordu.
Sonra gazetenin
promosyon olarak dağıttığı dünya haritasını gördü. Sonra da dünya haritasını
küçük parçalara ayırdı ve oğluna “Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni
sinemaya götüreceğim” dedi, sonra düşündü:
-Bu onu oyalar,
sonuçta en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen, bu haritayı akşama kadar bir
araya getiremez.
Aradan on dakika
geçtikten sonra oğlu, babasının yanına koşarak geldi ve “baba haritayı
düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz” dedi.
Adam önce
inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de çok şaşırdı ve bunu nasıl yaptığını
sordu. Çocuk şu cevabı verdi:
-Bana verdiğin
haritanın arkasında bir insan vardı.
İNSANI DÜZELTTİĞİM
ZAMAN
DÜNYA
KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ
Savaş ya da barış,
huzur ortamı, her şey insanoğlunun elinde. Sonuçta savaş kendiliğinden çıkmaz
değil mi?
Biz neyi ister,
adımlarımızı ne yönde atarsak sonuçta da onu yaşarız. “Herkes hak ettiğini
yaşar” demiyorum kesinlikle.
Çünkü her canlı en
yaşamın en iyisini hak eder. Ama kimi adımlarını doğruluk için, barış içinde
bir dünya yaratmak için atar, kimisi de cebini doldurmak uğruna dünyayı
mahvetmek için atar.
Kimisi de doğru
yolda zannettiği bu kötü niyetli, tüm dünyayı ve insanlığı ateşe salanların
peşinden gider.
Gelin yeni bir
başlangıç yapalım. Barışın ve insanlığın
peşinden gitmek için.