Mehmet Göncü
8 Mart 2007
Geçen hafta Yeşilay Haftasıydı. Bu konuda kurulmuş dernek ilgilileri, zararlı içkilerin, sigaranın ve insanlarda bağımlılık yapan diğer uyuşturucuların zararlarını medya aracılığı ile kamuoyuna etkin bir şekilde duyurdular.
Anlaşılan o ki, son yıllarda ülkemizde bu zararlı maddeleri kullananların sayısında ve miktarında büyük artışlar olmuş.
Parasal olarakta ülkemize milyarlarca YTL’ye mal olan bu zararlı maddeleri kullananların, ayrıca bozulan sağlıklarının tedavisi içinde büyük miktarlarda ekonomik değerler harcanmaktadır.
Yazık değil mi?
Günah değil mi?
Nasıl bu hale geldik?
Niye ve neden bu israf?
Bu paralarla fabrikalar kurulsa hiçbir işsizimizin kalmayacağını söyleyen araştırmacılar var.
Bu konuda eğitim kurumlarımıza, derneklere ve diyanet işlerine ve basına çok iş düşüyor.
Geçen hafta cuma namazı hutbesini, ulu camide dinledim. Hoca efendi, her türlü zararlı içkinin, sigaranın ve kumarın kötülüklerini veciz bir ifadeyle ve örneklerle ikna edici bir şekilde anlattı.
Cami çıkışında bazı kimselerin sigara paketlerini yırtarak çöpe attıklarını görünce, çok sevindim.
Demek ki; insanlar ikna olunca, zararlı alışkanlıklarından vazgeçebiliyorlar.
Bu nedenle bende bugünkü yazımı ve başlıktaki dörtlüğü yazdım.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.