Ömer Elçi
24 Mart 2006
Soğuk bir kış gününde yağmur çiselerken, nadiren de olsa kar yağarken, poyraz titretirken; çöl sıcaklarının kavurucu sıcağı varlıkları bunaltırken,sessizce, nazlıca güne, yaşama sonsuzluğa uzanan evrene gülümseyen dostlar… Dostlarla bilgileri, becerileri,güzellikleri paylaşırken;yaşama gülümseme şansını sürdürmek… Yağmurun ıslattığı toprak kokusunu solumak.Bahara merhaba diyen sarı, beyaz papatyaları, endolko’ları, şakşako’ları,yöreye özgü nice yüzlerce çiçeği; filizlenen çimenleri izleme şansını bir baharda daha seyretme şansını yaşamak.Meltemin birbirine karıştırdığı mis karışımlı bahar kokusunu dostlarla solumak… Dostlarımla bu hafta sonu da sohbet etme şansını yaşadım.Kır çiçekleri güneşe,yağmur bulutlarına,karıncalara,göç telaşındaki kuşlara gülümserken; mavi gözlü,yeşil gözlü, kekik gözlü “uzaklık düşüncelerde hiçte uzak değildir” diyen dostlarla Tülmen köyünde sohbet ettim. Dostlarım yanı başımda.En son ayrılış anımızdaki tebessümleriyle,gökkuşağı gülümsemeleriyle… ıyi ki varsınız, iyi ki oldunuz dediğim dostlarımla yaşamı paylaşmak ve yaşlanmak güzel. * * * Uzun yıllardan beri Tülmen köyü merkezli ağaçlandırma çalışmalarımız sürüyor.Birkaç yıl önce idi.Çam dikim işlemlerimiz tamamlanmış, birkaç çam fidanımız artmıştı.Bir öğlen sonrası, gün batımına yakın birkaç çam fidanını dikim alanlarımızdan daha farklı bir alana götürdüm.Çam fidanları için çukurları kazıp, ilk fidanın toprağını sıkıştırıp can suyunu verirken “ bu ….. ” dedim.Hoşuma gitti.Dostluğuna, arkadaşlığına, insani güzelliğine saygı duyduğum isme fidan dikmek hoşuma gitti. Sonrasında ise diğer birkaç fidanı daha isme dikip yanımdaki kağıda işaretledim.Minik çam fidanlarına pet şişelerde her su verişimde doğaya gülümseyen dostlarıma gülümsemek, bazen kendimce sohbet edip, dertleşmek ayrı bir güzellik oldu…. Sonrasındaki yıllarda dostlar adına aynı güzergahta fidan dikim işini sürdürdüm.Yaşama zamansızca veda eden ve nice uzun yılları daha güzel olgularıyla çevreleriyle paylaşmasını dilediğim dostları asırlaştırmak istedim.Kendimce “Dostlar yolu” olarak isimlendirdiğim yerde dostlarım gittikçe çoğaldı.şanlıurfa’da; Türkiye’nin değişik illerinde sevgi, saygı duyduğum dostlarım güneşe, aya,yıldızlara, yağmur bulutlarına, göçmen kuşlarına,serçelere,üveyiklere, varlıklara ve doğaya nazlı nazlı salınarak gülümsüyorlar.Bir kısmı dostlar yolunda olduğunu bilse de çoğu dostlar yolunda oluşturduğu güzellikten habersiz..Mayıs ayında ise her dostun yanı başına birer kök Nergis çiçeği de dikeceğim.şubat veya Mart 2007de ise daha da boylanan çam ağaçlarının dibindeki nergisler de filizlenecek.Yoldan gelip geçenler ise evlerine öyküsünü bilmedikleri nergis çiçeklerini demet demet götürebilecekler… Yaşam varla yokta…. Dostlar ki sevgi, saygı, erdem,güzellik, dostluk… Dostların yolu uzayacak.Mavi, yeşil çamlar, serviler mevsimlere gülümseyecek.Yaşamı bencilliğine yaşamayan; yaşadıkları yerlerde güzel ülkemiz için, yok edilen dünyamız için karşılıksızca çalışan dostlar adına fidan dikimlerim sürecek.Mütevazı, sevgi, saygı dolu dostlar zamanda tohum verip diplerinde minicik çam filizleri oluşturup asırlarca gülümseyebilecekler.Gecelerde, günlerde belki de bir birlerine öykülerini anlatabilecekler.. Dostlarımla mutluyum. Dostlarımın yaşam öğretileri,yaşam güzellikleri ve doğruları üzerine sohbetlerimiz can bedende olduğu sürece sürecek .Siz bu oluşuma ister çocuksu isterseniz de delice bir yaklaşım deyin.Dostlar yolu her yıl biraz daha yeşillenirken, biraz daha uzayacak.şanlıurfa’da ve Türkiye’nin değişik illerindeki çevreye- doğaya, ağaca sevdalı dostlarda dostluk yolunda… Uzaklar hiç mi hiç uzak değil…. Uzaklarda olduğunuzu sanırken, belki sizde dostlar yolundasınız..