İbrahim Halil Okuyan
30 Temmuz 2012
Diplomasi; Savaş Tamtamlarının çalındığı bu günlerde en çok ihtiyacımız olan kavram.
Gel de Atatürk’ü arama.
Diplomasi; Uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü.
Yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatıdır.
Devletlerin başka devletlere niyetlerini anlatmak için,
Çeşitli münasebetler kurmak için oluşturdukları iletişim kanalı,
Yöntem ve araçların tümüne denir.
Kendine haz Dili vardır.
Çok iyi Yabancı Dil bilen, Zekâsı Yüksek ve Çok Tecrübeli Kişiler tarafından yapılır.
Bir Ülke için Çok Önemlidir.
Diplomasi; Uluslararası hukuka göre milletlerarası ilişkilerin düzenlenmesi, münasebetlerin yürütülmesi ve yönetilmesi işidir.
Müzakereler aracılığıyla yürütülür.
Amaç devletlerarasında çıkabilecek anlaşmazlıkları güç kullanmadan BARIŞÇI yollarla çözmektir.
Sorunların savaşsız çözümü için uğraşan ama
Çözüm bulunmadığında,
“SAVAŞ, Diplomasinin Şiddet Yolu ile Çözümüdür”.
Genel olarak ise sorunları ÖTELEME sanatıdır.
***
Diplomatın biri fakir bir adama gider ve: Oğlunun evlenmesini sağlayabilirim, der.
Fakir adam yanıtlar: Asla oğlumun hayatına karışmam.
-Ama kız Lord Rothshild’in kızı.
-O zaman başka…
Diplomatın sıradaki durağı Lord Rothshild’dir:
-Kızınız için bir kısmet buldum lordum.
-Ama benim kızım evlenmek için çok küçük.
-Ama bu delikanlı hali hazırda Dünya Bankası Başkan Yardımcısı.
-O zaman başka…
Diplomat bu sefer soluğu dünya bankası başkanının yanında alır:
-Size Başkan yardımcısı olarak tavsiye edeceğim bir Delikanlı var.
-Ama benim şimdi ihtiyacımdan fazla başkan yardımcım var zaten.
-Ama bu çocuk Lord Rothshild’in damadı.
-O zaman başka…
***
Adamın biri Afrika’da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış.
Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp,
Kelebekleri kovalar,
Çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş.
Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir Leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor.
“Şimdi başım dertte” diye düşünmüş minik köpek.
Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş.
Hemen arkasını leoparın geldiği yöne çevirerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da
Arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.
Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş;
“Ne kadar lezzetli bir Leoparmış.
Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?”
Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış.
“Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım”
Diye düşünmüş Leopar.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir Maymun olanları izliyormuş.
Bildiklerini kullanarak bundan sonra Leopardan kurtulabileceğini düşünmüş.
Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış.
Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna:
“Atla sırtıma, Gidip şunu Yakalayalım” demiş.
Ancak minik köpek neler olduğunu ve Leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
“Şimdi ne yapacağım” diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş.
Bunun yerine arkasını Leoparın geldiği yöne dönerek,
Kemikleri kemirmeye devam etmiş.
Tam Leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
“Bu Aptal Maymun da Nerede Kaldı?
Yarım saat önce bir Leopar daha getirsin diye gönderdim,
Hala haber yok!”
Diploması böyle bir şey işte:
Hızlı Düşün,
Sakin Ol,
Güçlü Görün.
Saygılarımla.
İbrahim Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
30.Temmuz.2012 Şanlıurfa