İbrahim Halil Okuyan
30 Aralık 2009
İyimserlik, bu da geçer diyebilmek, geçmişi geçmişte bırakıp gelecek zamana bakabilmektir.
Her gün ve her sabah yenidir, güzeldir.
Her şey değişir, değişebilir, değiştirilebilir.
Hayatın genel olarak iyi ve güzel olduğunu düşünüp, üretkenlik ve çözüme odaklanmak gerekir.
Nasıl bakarsanız, öyle görürsünüz.
İyimser insan iyi insandır, iyilik ve sağlığı en çok hak edendir.
Mutluluk üretebileceğimiz, farkındalıklarımızla geliştirip büyütebileceğimiz, çok özel, kısa süreli ama çok kolay kazanılabilen anlar ve bu anlarda hissedilebilen duygulardır.
Bunun için neşeli biri olmayı, hoşgörülü, keyifli, endişesi az, umudu, kahkahası bol biri olmayı (ve böyle insanlarla birlikte yaşamayı) ilke edinmeliyiz.
Kötümser, endişeli ve sorunlu insanlardan uzak durmalıyız.
Fırsat buldukça (hatta bazen kendimizi zorlayarak) gülmeyi ve kahkaha atmayı ihmal etmemeliyiz.
Yapacağımız küçük ve etkili değişimlerin, 2010’u sağlığımızda bir değişim yılı haline getireceğini düşünüyorum.
Unutmayalım kurallarımız olmalı, kuralların her biri bir “deniz Feneri”dir ve yanlış durumlarda rotamızı değiştirebilecek en güvenli işaretlerdir.
Yeni bir yıla gireceğimiz bu günlerde:
Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örtsün geçmişin hatalarını…
Geçmişin dertleri, tasaları, başarısızlıkları ve şanssızlıkları kaybolsun karların altında ve o karlar eridiğinde yerine taze bahar umut çiçekleri açsın gönlünüzde.
Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlarım.
Dileğim; sigarasız, stressiz, kolasız, GDO’suz, fast-foodsuz ve sağlıklı bir yıl herkes için.
Her şey gönlünüzce olsun!
İyi ki varsınız dostlarım.
Saygılarımla.