Sizler demiryolunun Urfa halkının nasıl hayal kurmalarına sebep olduğunu bilemezsiniz. Ben T.C.D.D Yolları’nı babamın köstekli saatinde “tik-tak” larını dinleyerek tanıdım.  Çift kapaklı saatinin arka kapağını açar gümüşi bir tren katarının üzerinde gümüşi bir duman yükselirdi…

            O yıllarda mahallemizde Et-Balık Kurumu daha yeni yapılıyordu. ışi olmayan yaşlı insanlar Et-Balık Kurumunun kara taştan ihata duvarına sırtını dayar, hayallerini sesli dile getirirlerdi. Elleriyle Harran Ovası’nın yanı başından uzanan bozkırları göstererek “işte oralardan buraya kadar tren gelecek, buradan et alıp başka düvellere götürecekler” hayaller kurmaya devam ederken “biz yaşamadık bari çocuklarımız mutlu yaşasın” deyip temennilerde bulunurlardı. 

            Köylerde yarıcı ortaklık yapan bu insanlar 60 inkılâbıyla, köylere, traktörün, biçerdöverin girmesiyle şehre göç etmişlerdi.”topraksız adamın köyde yeri yoktur” diye  “Para kazanmak ne ki” diyorlardı. “Tren geldiğinde çocuklarımız burada su satsalar bile her biri bir ev besler,” deyip askere giderken dönerken trenin uğradıkları garlarda, istasyonlarda su ve simit satıcılarını örnek gösterirlerdi.

            Aradan yıllar geçti, birçok kamu iktisadi teşekkülü gibi et-balık kurumunu kaybettik. Tren istasyonu, gar hayalleri de onlarla beraber yok oldu gitti. Bunları niçin yazdım dersiniz. Halkımızın duygularını sömürenler, oy avcılığı yapanların halka hizmet anlamında hiç bir şey yapmamalarına rağmen, hala hiçbir şey olmamış gibi insanlarımızın onların peşinden gittiklerini gördükçe,   üzüntümden yazdım dersem yeridir. Bizi aldatan siyaset iplerini her gün yeni bir renge boyayıp boynumuza dolayanlar, insanımızı aldatanlar, dahası potansiyel suçlu görüp onlara hiç bir hizmeti reva görmeyen, insanca yaşamadan alı koyan bu siyasetçilere aldanmaları insanı kahrediyor.  Ya zavallı insanımızın umutları!…

            Biraz nostaljiden sonra gerçeklere gelelim. Yıllar sonra çeşitli projelerle GAP çerçevesinde demiryolu yeniden programa alındı. Bizler fazlasıyla sevindik.  Her gün yeri değiştirilen Demiryolu  şimdi tamamıyla yatırım programından çıkarıldığını okuyunca vay ! Urfalının haline vay… Üstelik bazı milletvekilleri bu benim projemdir deyip sahip çıkıyordu. Söylemekle olmuyor nerede projeleriniz niçin başaramamanızın açıklamasını yapmalısınız ki insanlar gerçekleri duysunlar.  Bu proje çerçevesinde Irak sınırından başlayıp Nuseybin-şanlıurfa-Diyarbakır’ı geçerek, Mersin ve ıskenderun Limanlarına ulaşacaktı. Devasa bir proje olan GAP Demiryolu Projesi uluslar arası taşımacılığın dünyaya açılmasını sağlayacaktı.  ıthalat ve ihracat taşımacılığı güvenilir ve ucuz bir yoldan yapılmış olacaktı.

GAP demiryoluna dış destekli kredi bulunmasına rağmen GAP çerçevesinden yatırım programında yer alan bu projenin programdan çıkartılması bölge sanayicisini,  işadamlarını ve trenle seyahat etme hayalini kuran insanları şaşırttığı kadar fazlasıyla üzülmelerine sebep oldular.  Biz yinede yıllar önce o insanlarımızın kurduğu hayalleri kurmaya devam edelim. Nede olsa “insan hayal ettiği müddetçe yaşar” demiş ünlü filozof…

            Bu kez yeniden karşımızda bir Demiryolu projesi koydular.  Üstelik Dünya bankası fonundan karşılıksız hibe olarak 50 milyon Euro’luk bir yardımla, Mürşitpınar-Suruç derken organize sanayine ulaşacaktı. Burada bir toplama merkezi oluşturulacak ve hayal ettiğimiz, demiryolu ağlarının kıvrımlarını, katarları, görecek onların “caf-cuflu” seslerini duyacaktık.

 Uluslar arası standartlara uygun süper bir demiryolu dünya bankasının hibe olarak yeniden düşünülmekte.  Peki, biz Urfalılar ne yapıyoruz? Biz bu gelişmeleri duymuyoruz bile…Haberi olanlar da bu sırrı kendine saklamakta.  Sivil toplum örgütleri siyasi partiler ve politikacıların dört elle bu işe sarılması gerekmez mi? Hele meclise bu kadar milletvekili göndermişken.

Yoksa gençlik marşı gibi “ demir ağlarla ördük biz bu yurdu” sadece sözlerden ibaret mi kalacak? ışte bir kez daha GAP projesini destekleyecek projenin ömrünün uzatılması anlamında demiryolu çalışması önemli bir etkendir. Hayati önem taşıyan böyle bir projenin önünün tıkanması kimin işine nasıl neye yarayacak. Dünyanın sayılı entegre tesisleri arasında yer alan GAP, hayati bir önem taşıyan bu projedir. ışlerlik kazandırılması gerekirken, yok edilme uğraşı verilmesi bölge için tarihi bir felaket olacağının haberleri çoktan duyulmakta.

            Bu projeyi hazırlayan “Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları ınşaat Genel Müdürlüğü”  daha önceleri buna GAP Demiryolu demiş ve birkaç yıldan beri  yatırım programını almış olduğunu duyuyoruz. Ne isim verirlerse versinler önemli olan böyle bir projenin hayata geçirilmesidir.  Planlama safhasında ikin rafa kaldırıldığını duyuyoruz. ıster seçilmiş olsun ister atanmışlar olsun, en üst düzeyde bu konu üzerine azimli adımlarla gidilmesinde fayda umuyorum.

Urfa’ya hizmet vefa borcunun ödenmesinin bedelidir. Doğduğu topraklara hizmet vatanı sevmekten geçer.