Av. İzzet Doğan
31 Ekim 2021
Sıcak yaz günlerinde geceleri yıldızların altında uyurduk ve ertesi gün güneşin ilk ışıkları ile uyanırdık.
Kuru ekmeğe sürdüğümüz mis gibi salçanın üzerine isot serperdik.
Keten gömlek dediğimiz incirleri, güzelim dutları dalından yerdik.
Okulda ülkemizi, tarihimizi, coğrafyamızı öğrenmeye başlamıştık.
Okul dışında da kitaplarımız bazen birinci bazen ikince el Tommiks, Teksas, Kinova ve benzerleri idi. Sinemayla da tanışmıştık. Kovboy filmlerini izliyorduk. O kitaplar ve filmler bize Kızılderilileri, banka soygunlarını, İngiliz askerlerini, silah kullanmayı, düelloyu, bizon sürülerini öğretiyordu.
Bir de yaşadığımız kentin ve ülkemizin kurtuluş ve ulusal bayramları vardı.
Hiçbir şey, ama hiçbir şey o bayramlardaki kadar bize coşku vermiyordu.
“Korkma Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” marşını söylemeye başlayınca kalbimiz bir başka atar, tüylerimiz ürperir her birimiz gözünü kırpmadan vatan için can veren şehitlerimizin yerine aday olduğumuzu düşünürdük.
Sonra o al sancağı şafaklarda yüzdüren o mavi gözlü kurdu sevmeye başladık. Biz çocukluktan gençliğe doğru büyürken O’na sevgimiz de her gün büyüdü.
O’nu insanı sevdiği için sevdik,
Vatanı sevdiği için sevdik, halkını sevdiği için sevdik,
Çocuğu sevdiği için, kadın haklarını kolladığı-koruduğu için sevdik, Bağımsızlığı ve demokrasiyi sevdiği için sevdik, Cumhuriyeti kurduğu için sevdik,
Akla-bilime, bilim insanlarına öncelik verdiği için, laik düşündüğü, sanata-sanatçıya, hukuka değer verdiği için sevdik.
Dilimizi, kültürümüzü yücelttiği, liyakat ilkesini uyguladığı ve “ne mutlu Türküm” dediği için sevdik.
Küllerinden yeni bir devletin temellerini attığı ve bu devletin kendi bölgesinde bir kutup yıldızı gibi parladığı, örnek model olduğu için sevdik.
Ulusal birlik ve beraberliği sağladığı için sevdik, aydınlanma ateşini yaktığı için sevdik.
Cumhuriyetle ümmet, millete ve kul da bireye dönüştüğü için sevdik.
Dünyada hiçbir lider halk tarafından böyle büyük bir sevgiyle sevilmiyor.
Birçok kez yazdım-yazıldı:
O’nun yaşadığı dönemlerin liderlerinden Hitler, metresi Eva ile intihar etmek zorunda kaldı, bedenleri yakıldı, külleri bile bulunamadı.
Mussolini dağda kurşuna dizildi, bir bacağından asılarak günlerce teşhir edildi.
Stalin hukuk tanımaz uygulamaları ile binlerce insana zulmetti şimdi anıtları yıkılıyor ve ölümü tartışılıyor.
Franko. Salazar ve benzerleri diktatör olarak anılıyor.
Oysa Cumhuriyet ve Atatürk ulusun kalbinde hep yaşadı ve yaşayacak.
Cumhuriyeti anlamak, savunmak ve yaşatmak hepimizin görevidir.
Cumhuriyet Türk Ulusuna bırakılmış en büyük emanettir.
Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor, Atatürk ve silah arkadaşları ile şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyorum.