İbrahim Halil Okuyan
8 Mayıs 2016
Bu
gün Anneler Günü.
Bir
Hikâye ile Annelerin önemi vurgulamak istiyorum.
“Musa
Aleyhi selam bir gün: – Ya Rabbi, Cennet’te benim komşum kim olacak, bana
bildir de gidip onunla görüşeyim, dedi.
Musa
Aleyhi Selam’a şöyle vahiy edildi.
–
Falan beldeye git! Orada çarşının başında bir kasap dükkânı var. O dükkanın
sahibi olan kasabı gör!..
O
veli bir kulumdur. Yalnız bilesin ki, onun çok önemli bir işi vardır.
Çağırırsan gelmez.
İşte
o senin cennetteki komşundur.
Musa
Aleyhi selam hemen bildirilen yere gitti. Kasabı buldu ve ona: – Ben sana
misafir geldim, dedi. Kasap Musa Aleyhi Selamı tanımıyordu. Ona ”Hoş Geldin”
deyip bir kenara oturttu.
Dükkânda
ki işi bitince de alıp evine götürdü.
Evinin
başköşesine oturtup çok ikramda bulundu. Musa Aleyhi selam, ev sahibini
dikkatle takip ediyordu.
Ev
sahibi kasabın ocakta çömlek içinde, et pişirdiğini gördü.
Et
pişince çömlekteki eti küçük küçük parçalara ayırdı. Bunları bir tabağa koyup,
bir kenara bıraktı.
Sonra
bir et parçası daha çıkartıp, Onu da misafiri Musa Aleyhi selam’ a ikram ederek
dedi ki: – Benim önemli bir işim var. Sen beni bekleme yemeğini ye! Sonra da
yanından ayrıldı.
Önemli
bir işim var deyince, Musa Aleyhi selam, önemli işi nedir diye merak etti ve
gizlice kasabı takip etti.
Kasap
Musa Aleyhi Selam’ın yanından ayrıldıktan sonra, yandaki odaya geçti.
Duvarda
asılı duran büyük bir zembili indirdi. Zembilde çok ihtiyar, mecalsiz bir kadın
vardı. Kadına küçük küçük parçaladığı etleri yedirdi. Karnını güzelce
doyurduktan sonra, Altındaki kirlenmiş bezleri aldı yerine temizlerini koydu.
Sonra kirli bezleri yıkayıp astıktan sonra Ellerini yıkayıp Musa Aleyhi
Selam’ın yanına geldi.
Daha
yemeğe başlamadığını görünce sordu. -Niçin yemeğe başlamadınız?
Musa
Aleyhi selam; – “Sen bana zembildeki sırrı söylemedikçe bir lokma bile
yemem.” dedi.
–
Mademki merak ettin anlatayım: Ey misafir, bu zembildeki benim yaşlı annemdir.
Çok yaşlı olduğu için takatten düştü. Evde bakacak başka kimsem de yok.
Evleneceğim, fakat hanımım annemi incitir, onu üzer diye evlenemiyorum. İşe
gittiğimde herhangi bir hayvanın kendisine zarar vermemesi için onu gördüğün
gibi bir zembile koydum. Her gün gelip iki öğün yemek yediriyorum. Diğer
hizmetlerini de görüp gönül rahatlığıyla işime gidiyorum.
Bunun
üzerine Musa Aleyhi selam dedi ki: – Ancak anlamadığım bir şey daha var. Sen
annene yemek yedirip su içirdikten sonra, Dudaklarını kıpırdatıp bir şeyler
söyledi, sen de ÂMİN dedin.
Annen
ne söyledi ki âmin dedin? – “Annem, her hizmet edişimde Allah seni
Cennette Musa Aleyhi selama komşu eylesin diye dua eder.
Ben,
hiç ihtimal vermediğim halde, bu güzel duaya âmin derim.
Ben
kimim ki, O büyük Peygamberle komşuluk edebileyim.
Onunla
komşuluk edebilecek ne amelim var ki…
O
zamana kadar kim olduğunu saklayan Musa Aleyhi selam, buyurdu ki: – Ey Allahın
sevgili kulu, ben Musa’yım. Beni sana Allah-u Teâlâ gönderdi. Annenin rızasını
kazandığın için Cennet-i Âlâyı ve orada bana komşu olmayı kazandın.
Kasap
hemen kalkıp Musa Aleyhi selamın elini öptü ve sevinç içinde yemeğini yedi.”
“Cennet
Anaların Ayağı Altındadır” sözü boşuna değildir….
Anne
ve babalarımıza sevgi ve saygıda kusur etmeyelim.
Annelerin
duaları da bedduaları da kabul olur….
Bizler
dualarını almaya çalışalım, beddualarını değil….
Biliyor
ve görüyoruz ki, Olmak istediğini olmuş, Ulaşmak istediğine ulaşmış, elde etmek
istediklerini elde etmiş, Maddi ve manevi sıkıntı yaşamamış/yaşamayan birileri
varsa mutlak anlamda mutlaka annesine hürmette özen göstermiş ve duasını almış
birisidir.
Bereket
Hazinesinin, Anahtarıdır Anneler.
Allah
hepimize Anne ve Babalarımızın hayır duasını almayı kısmet etsin.
“Sevgili
ANNECİGİM,
Ağaçlar
kalemim
Denizler
mürekkebim
Gökyüzü
defterim olsa
Seni
anlatmakla bitiremem, Canım Annem.
Bir
gün, umarım, Bana gösterdiğin sevgi ve sabrı sana gösterebilme şansım olur…
İyi
ki varsın,
Anneler
günün kutlu olsun.
SENİ
SEVİYORUM”
Saygılarımla.
İbrahim
Halil Okuyan
İnşaat
Yüksek Mühendisi
8.Mayıs.2016
Şanlıurfa