Bülent Okutan
22 Mayıs 2011
Uzun bir süredir ayrı olduğum Şanlıurfa’ya dönüşüm ve sonrasında edindiğim intibalar, gördüklerim bana hiç yabancı gelmedi. Sanki seçim sürecini ta başından beri izliyormuş gibiydim.
Bunda tabi gelişmiş teknolojinin yani internetin kuşkusuz payı var. Neredeyse her gün Urfa haber siteleri vasıtası ile takip ettiğim kentimde her şeyi klavyemle(elimle) koymuş gibi bulmuş oldum.
Hiç unutmam çok yıllar öncesiydi. Dönemin Yazı İşleri Müdürü Rahmetli Yazı İşleri Müdürümüz Yaşar İzgördü ağabeyim Urfayı terki diyar etmişti. Ama muhteşem bir Urfa aşığı, izleyicisi, Urfa yorumlayıcısı ve kalemdi. İçinden çıkamadığım tahmin edemediğim bir seçim aritmetiği ve seçim yaşıyordum o günlerde. Noktayı koyup son manşeti atmak için çareyi onu aramakta buldum. Teknolojinin sıfır olduğu o gün, saatler süren bir bekleyişin ardından ulaştım , Adana’nın Bahçe ilçesinde. Seçim arefesiydi ve ben gazetenin manşetini atmak için ayağı yere basan bir tahmin yazmak istiyordum.
–Ağbi nolur Urfa’da? dedim.
Ne yalan söyleyeyim, ben ;
–Yav ben dışardayım bunu banamı soruyorsun? diye bir yanıt beklerken, mili miline seçim sabahını fısıldamıştı bana. Mekanı cennet olsun.
Teknoloji yoğun bir dönemi yaşadığımız bu günlerde de ben Urfa’ya dönerken acaba bilgi noksanlığım olabilirmi endişesi taşırken yanılmadığımı görüp sevindim. Şu İnternet mereti iyi taşımıştı Urfayı bana diye düşündüm. Çünkü ayak bastığım süre içinde gördüklerim, sorduklarım, araştırmalarım, edindiğim çabuk izlenimler kafamda kurduğum tahminler konusunda beni hiç yanıltmadı. Bunu perçinleyen en büyük unsurlardan biride gelişimin akabindeki AKP mitingiydi. Zira Urfa haber sitesinde Ahin Güneş arkadaşımın yazdığı gibi Urfa eski tas eski hamamdı…
Mitingde ki coşku ve kalabalık, Ceket olmadık paket de olmayacağız yorumunu yaptığım yazıdaki tesbitimi, ceket olmadık ama paket olacağız diye değiştirdi birden belleğimde.
O yazımda Urfalıların AKP listesine tepkisini dile getirip noktayı koymuş, hemşerilerimin diğer partilerin vitrinine bakışını ele almamıştım. Yaralar o kadar sıcaktı ki, büyük yaraya dalıp diğerlerini görmemiştik. Yani biraz da eksik kalmıştım.
Ama dedim ya uzaktaydım. Ve üstat Rahmetli Yaşar İzgördü değildim. Burada onu bu üstün yönü ile bir kez daha saygıyla anıyorum.
Urfa’da halkın beklentilerinden uzak bir liste yapan AKP bana göre bu seçimlerin yine mutlak galibi olacaktır. Bu yolda galiptir mağlup desek daha yerinde diye düşünüyorum.
Çünkü diğer partilerin ilk sıralardaki tesbiti ve ortalarda bağımsız kalan öyle güçlü adaylar var ki tüm bunlar AKP’nin ekmeğine istemediği kadar yağ süreceğe benziyor.
AKP dışındakilerin vitrinine bir eleştiri getirmek istemiyorum, birinci, ikinci yada üçüncülerine lafım yok. Elbetteki deneyimli insanlar, elbetteki hakettikleri yerdeler.
Ama AKP’nin ilk andaki tercih zaafı karşısında bu listelere güçlü bağımsızlar dahil edilseydi, halkın beklentisi olan, ağzı laf yapan kişiler eklenseydi iktidar partisinin işinin daha zor olacağı muhakkaktı. Yani çıkılacak dik yokuşta takviye viteslere ihtiyaç vardı, ama kaptan şoförler eksik kalmıştı.
Her zaman söylerim bu kent iyinin iyisine değil de kötünün iyisine bir şekilde razı edilmiştir diye. Velhasıl 13 Haziran sabahı da gidişata göre öyle bir tablo ile karşılaşacak gibiyiz. Burada kimse kendini kötünün iyisi olarak görmesin. Ben kentin kaderinden bahsediyorum.
Sözün özünü ilerleyen günlerde durumu daha çok kavrayarak, birlikte söyleyeceğiz. Görünen köy her ne kadar kılavuz istemesede bu köyde varılacak nokta belli gibi. Seçimi sizlerle birlikte yakinen izleyeceğim, sonuçlarını, tahminleride yazılarımda yorumlarımda paylaşmaya çalışacağım.
Merhaba Şanlıurfa…