Konuk Yazar
21 Mart 2017
Çetin Ünlü
artıyor, bunlara bir de ithal vatandaşlar (!) eklenince bir süre sonra
neredeyse dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olma yolunda hızla
ilerliyoruz!
Balkan Savaşı yenilgisinden sonra oradan göçenlerin ardından
mübadeleler ile Türkiye büyük bir göç almıştı. Demokrat Parti iktidarında
Bulgaristan’dan gelenlerle Türkiye’nin savaşlar sonrası azalan nüfusu artmıştı.
Oysa gelenler yabancı olmayıp soydaşlarımızdı.
Bunların ardından Türkiye her gelene kucak açan bir ülke
olmuştu. Saddam’dan kaçanlara Turgut Özal sınırları açmış, kim oldukları
anlaşılamayan bir yığın Arap, belki de PKK’lılar Türkiye’ye girmiş, bazıları
vatandaş bile olmuştu. Ardından Afganlar, Orta Asya’dan, hatta Afrikalılar
gelmişlerdi…
Yanlış politikalar sonucu; hiç yoktan Suriye batağına
bulaştık. Bazılarının yapmayın, etmeyin Ortadoğu bataklığına bulaşmayın,
bulaşırsanız içinden çıkamazsınız demelerine aldırmadan balıklama Suriye
batağına girdik. Şimdi çıkmak istersek çıkabilir miyiz?
Sınırlarımızın güvenliğini anlarız ama bazılarımızın adını,
yerini bile bilmediği El Bab’da ne işimiz var?
O bataklıkta ABD, Rusya, İran, Özgür Suriye Ordusu, PKK,
PYD, IŞİD; daha doğrusu aklınıza ne gelirse var.
Tarih boyunca o bataklıktan başarıyla çıkan olmuş muydu? O
da ayrı bir konu…
Suriyeliler ölümden kaçtılar, yaşamak için yurtlarını terk
ederek Türkiye’ye sığındılar.
Bazıları onları hor görmeyelim, kötü söz söylemeyelim,
gelinlik kızlarını para karşılığı ikinci eş almayalım, düşük ücretle en ağır
işlerde çalıştırmayalım, bu insanlığa sığmaz deseler de, buna kulak asan
olmadı…
Şimdi ülkemize göç eden Suriyelilere vatandaşlık verilmesini
isteyenler bile var…
Suriye’den yurtlarını savunacak yerde kaçanlara vatandaşlık
verilmesini isteyenler ve onlardan oy kazanacaklarını umanların olduğu
sanılıyor.
Şimdi bazıları haklı olarak soruyor; Bu vatanın öz evlatları
Suriyeliler mi?
Suriyelilere öylesine ayrıcalıklar tanındı ki, bundan böyle
sıyrılması çok zor…
Geçenlerde bir Türk öğrencinin Facebook’daki paylaşımı
dikkatimi çekti. Bu paylaşım gerçeklerden yalnızca birini ortaya koyuyordu;
Okuduğum üniversitede tanıdığım bir Suriyeli var. Bölüme sınavsız girmiş. Ben
ise gecemi gündüzüme kattım. Benden daha fazla burs alıyor. Bana burs değil
kredi veriliyor. Devlet yurdunda kalıyor. Bana devlet yurdu çıkmadı. Ayrıca
devlet ona otobüs kartı vermiş. Şehir içi ulaşımı da ücretsiz. Ben ise para
vererek ulaşımımı sağlıyorum. Şimdi bu vatanın öz evlatları onlar mı? Bizler mi?
Bir başkası da: Sene 1989 Bulgaristan’dan göçmen
kardeşlerimiz geldi. Hiçbirini dilenirken, kavga ederken, fuhuş yaparken gören
olmadı. Tavşan gibi üremediler. Sadece çalıştılar. Ne iş bulurlarsa
namuslarıyla yaptılar.
Sene 2016: Suriye’den ülkelerini savunmaktan kaçan devşirme
korkaklardan tutun da, dilenen, hırsızlık, fuhuş yapanlar da geldi ve bizim
düzenimizi alt üst ettiler. Bunların Türkiye’de son beş yılda beş binden fazla
tekstil, oto kiralama, gıda içerikli şirketler kurdukları söyleniyor. Çoğu devletin
aklınıza gelebilecek her türlü olanaklarından yararlanarak üstüne üstlük
vergiden de muaf tutuluyorlar.
Doğum yapanların önemli bir kısmını Suriyelilerin oluşturduğunu rahatçasöyleyebiliriz.
Dolayısıyla Türk gençleri Suriye bataklığında her gün
şehitler verirken, onlar kayıt dışı ve kayıt altı olmak üzere zevki sefa
halinde çocuk yapıyorlar bununla da yetinmeyerek üstüne üstlük bir de
vatandaşlık istiyorlar…
Bu bağlamda vatandaşlarımızda Suriyelilere tepki anlamında
sosyal medyada bir imza kampanyası başlatmışlar; Türkiye’de bulunan 18-45 yaş arasındaki
Suriyeli erkekler askere alınsın, belirli bir eğitim alıp memleketleri olan
Suriye için savaşsınlar deniliyor…
Üç buçuk milyon Suriyeli’ den en az yirmi
bini asker kaçağı, üç yüz bini de silah tutabilecek yaştalar…
Türkiye onlara
başka hiçbir ülkenin yapmayacağı misafirliği gösterdi.
Sağlık hizmetleri bedava…
Ulaşım bedava…
Ellerinde devletin
verdiği kredi kartları…
Kira yardımları da işin çabası…
Mehmetçik onların topraklarında savaşırken, şehit düşüp
yaralanırken onlar bizim memleketimizde keyif çatacak, kumsallarımıza yayılıp
keyif çatacak, zamparalık yapacaklar. Milletin namusuna göz dikerek sarkıntılık
edecekler, OH NE ALA MEMLEKET DEDİKLERİ BU OLSA GEREK…
Merak ediyorum; Suriyeliler Türkiye’de kalsın mı diye bir
referandum yapılsa, acaba sonuç ne çıkar?
Savaştan kaçmış bir millet misafir
edilebilir ama tarihini savaşarak kanla yazan bir milletin vatandaşı
edilmemelidir.