İbrahim Halil Okuyan
28 Haziran 2015
Aşağıdaki
öykü, okuduktan sonra benim kendi hayatımda uyguladığım ve çok faydasını
gördüğüm yöntemdir.
Japonlar
taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat Japonya sahillerinde bol balık bulmak
mümkün olmamaktadır.
Balıkçılar,
Japon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp daha uzaklara
açılabilmişlerdir.
Balık
için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur.
Dönüş
bir – iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır.
Japonlar
tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir.
Bu
problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları
kurdurmuşlardır.
Böylece
istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş
olarak saklayabileceklerdi.
Ancak
Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş
olanlara fazla para ödemek istemiyorlardı.
Balıkçılar
bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar.
Balıklar
içeride Biraz fazla sıkışacaklardı, hatta birbirlerine çarpa çarpa birazda
aptallaşacaklardı, ama yine de canlı kalabileceklerdi.
Japon
halkı canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını
anlayabiliyorlardı.
Hareketsiz,
uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri hareketli Taze balığa
göre lezzeti yine de etkilenmişti.
Balıkçılar
nasıl olacakta Japonya”ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi?
Siz olsaydınız ne yapardınız?
Hedeflerinize
ulaşır ulaşmaz, mesela mükemmel bir eş buldunuz veya çok başarılı bir firmaya
girdiniz, borçları ödediniz v.s. Heyecanınız kaybolmaya başlamaz mı?
Aşırı
çalışmanız gerekmiyorsa rahatlamaz mısınız?
Lotoda
büyük ikramiyeyi kazananlar parayı savurmaya başlamaz mı?
Japonların
Taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir.
1950’lerde
L.Ron Hubbart”ın gözlemlediği üzere:
“İnsanoğlu
ancak hırs iddiası içinde bulunursa anormal çabalar sarf eder.”
Ne
kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğramaktan o kadar zevk
alırsınız.
Problem
sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adım adım çözebiliyorsanız bundan da o
derece mutluluk duyarsınız, heyecan duyarsınız ve enerji dolu, canlı, ayakta
kalırsınız.
Japonlarda balıkları yine teknelerindeki
akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpekbalığı attılar. Bir
miktar balık köpekbalığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece
hareketli ve taze kalabilmişlerdi.
Buradan
da görüleceği üzere problemlerden, uzaklaşmaktansa içine atlamak, boğuşmak ve
onları yenmek gerekir.
Problemimiz
çok ve çeşitli olabilir. Ümitsiz olmayın. Onları tanıyın, organize edin,
kararlı olun, daha çok bilgi ve yardım desteği ile onlarla savaşın.
Beyninize bir
köpekbalığı atın ve
nelere ulaşabileceğinizi o zaman
görün.
Evlerimizde
her an misafir gelebilme durumu, evlerimizi derli toplu tutmamıza sebep olur.
Bazı
hocalar sınavları sürpriz olarak yaparlar, o sebepten öğrenciler devamlı
hazırlıklı olmak durumunda kalırlar.
Hayatta
böyledir neyin ne zaman olacağını bilemeyiz.
Örneğin
genel seçimden çıkan ‘Koalisyon’ için de bu yöntemi uygulayalım.
Beyninizde kendi
köpekbalığınız eksik
olmasın, Beyniniz hep
taze kalsın.
Saygılarımla.