Ebru Okutan Akalın
21 Kasım 2008
‘En son ne zaman birlikte kahvaltı yaptığımızı bile hatırlamıyorum’
“Gençler için spor ve sosyal tesis eksikliği çok fazla. Birinci dönem altyapı çalışmalarında önemli bir yol alındı. Kısmet olursa ikinci dönemde eşimin sosyal eksikliklerin giderilmesi konusunda çalışacağına eminim”
Gül Fakıbaba güne nasıl başlar,neler yapar?
Sabah güne eşimden dolayı çok erken başlıyorum. Sabah 5’de onu yolculamak için uyanırım. Sonra biraz daha dinlenir kahvaltımı yaptıktan sonra oğlumu işe gönderirim. Günümün geri kalan kısmında evimin içinde yaptırdığım bir bölümde yardımcımla beraber gıda bankasından gelen eşyaları derleyip toplar onları yerlerine ulaştırmaya çalışırım. Zaten genelde bu yoğunlukla günlerimin nasıl geçtiğini bile farkına varmam.
Bir tıp adamı olan eşinizi yerel yöneticilikte ne kadar başarılı buluyorsunuz?
Ben çok başarılı buluyorum. Onun içinde olan insanlara insanca bir yaşam vermek. Aslında bu açıdan bakınca Belediyecilik de tıp da aynı amacı güdüyor. O nedenle ben başarılı buluyorum. Sonuçta her iki şekilde de insana hizmet ediyor. Tıptaki başarısını belediyecilikte de gösterdiğine inanıyorum.
Bir Belediye Başkanı eşi olmanın avantajları ve dezavantajları neler?
Eşim bana doktorken de şimdi de güzel bir yaşam sundu ancak bunun dezavantajlarını da halen yaşıyorum. Mesela ben onunla oturup en son ne zaman bir kahvaltı yaptığımızı hatırlamıyorum.
Peki bu sizi üzüyor mu?
Hayır ben bunu fazla büyütüp abartmıyorum. Bu benim için yeni bir şey de değil zaten, doktorken de çok yoğun bir temposu vardı. O nedenle alışığım. Bunu bir dezavantaj olarak bile görmüyorum.
Size göre Fakıbaba’nın seçildiğinden bu yana Urfa’ya en büyük hizmeti ne oldu?
Bana göre kadınlarımızı iş sahibi yapması yani mikro kredi projesi. Çünkü onların bu desteğe ihtiyacı vardı. Kadınların önündeki maddi engeller aşıldı. Şu an en azından çocuklarına harçlık verebiliyorlar. Bir anne için bu çok önemlidir. Ben de bir anne olduğum için çocuğunu mutlu etmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum.
Evde Başkan kim?
İkimizde başkanız diyebilirim. Zaman zaman yer değiştiriyor. Buna birbirimizin fikrine saygılıyız demek daha doğru olur. Bizde hiçbir zaman benim dediğim olacak diye bir durum söz konusu olmamıştır.
Nasıl bir babadır?
Mükemmel bir babadır. Fakat maalesef işlerinin yoğunluğu nedeniyle onlara yeteri kadar zaman ayıramıyor. Bundan kendisi de çocuklar da rahatsız.
Eşinizin başarılı yanları kadar zaman içersinde eleştirildiği tarafları da oluyor ve basına yansıyor. Bunlar sizi nasıl etkiliyor?
Bazen içim burkuluyor ve üzülüyorum ama eşimden çok emin olmam ve yanlış bir şey yapmayacağına olan inancım içimi rahatlatıyor.
Eşinizin siyasete devam etmesini istiyor musunuz?
Hakkımıza hayırlısıysa devam etmesini isterim. Kısmet tabii ama olmazsa da hiç üzülmem.
Hiç bunaldığınız keşke olmasaydı dediğiniz bir an olmadı mı?
Yok hiç olmadı. Çünkü insanların sorunlarına çözüm getirdiğini görmek beni mutlu ediyor. İnsanları çok seviyorum belki de ondan hiç yorulmadım.
Çocuklarınızla hiç görüntünüz yok bu özellikle tercih ettiğiniz bir şey mi?
Hayır bilinçli olarak yaptığımız bir şey değil. Kısmet olmadı diyebilirim. 2 kızım 1 oğlum var ve kızlarımın birisi İstanbul’da birisi Ankara’da yanımda sadece oğlum var. Belki de uzakta olmalarından kaynaklanı-yordur.
Biraz mikro kredi ve gıda bankası ile ilgili çalışmalarınıza dönelim mi? Neler yapıyorsunuz?
Bu benim özellikle ilgilendiğim bir konu daha önce de söylediğim gibi çok önemli bir hizmet. Mikro kredideki kadınların çoğu daha Urfa’nın dışına adım bile atmamışlardı. Ben onları çevre illere gezilere götürüyorum özel sorunlarıyla birebir ilgilenip yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu bana büyük bir zevk veriyor. Kendimi yerlerine koyup ihtiyaçlarını görmeye ve gidermeye çalışıyorum .Çocuklarını kendi çocuğum gibi görüyorum.
Gıda Bankasına gelince günlük olarak gelen kıyafetlerin ütüsü , çamaşırı, dikişi ve ne eksiği varsa tamamlıyor, düzenliyor, po-şetliyor ve ihtiyaç sahiplerine gönderiyorum.
Siz siyasete yakın mısınız?
Hayır kesinlikle düşünmem. Yorucu ve zor bir iş. Ayrıca bir aileye bir siyasetçi yeter. Eşime destek olmak bana yetiyor.
Eşinizi iyi bir yönetici olarak görüyorsunuz peki hiç eleştirdiğiniz yanları yok mu?
Elbette var. Gençler için spor ve sosyal tesis eksikliği çok fazla. Bana göre bu çok önemli ama şöyle düşünün siz evinizde koltuğu, halıyı temel ihtiyaçları gidermeden aksesuarla süsleyebilir misiniz. 1. Dönem alt yapı çalışmalarında önemli bir yol alındı. Eğer kısmet olur da 2.dönem devam ederse sosyal eksikliklerin giderilmesi hususunda çalışacağına eminim.
Editörden: Perde arkası notları
Yoldayken uzun süredir ara verdiğim röportajlara yeniden başlamanın garip heyecanı vardı içimde.Sanki daha önce hiç yapmamışım gibi bir telaş hissediyordum.
Konağın bahçesine girdiğimde beni sonradan adlarının Mike ve Kontes olduğunu öğrendiğim çok güzel iki Sibirya Kurdu ve yavruları karşıladı.Allahtan köpekten korkmam hatta onları görünce keyfim biraz yerine geldi bile diyebilirim.
Bahçede benimkinden başka bir araç daha vardı. Evin bir odasından çıkan giysiler özenle aracın bağajına yerleştiriliyordu.İhtiyaç sahiplerine verildiğini sohbet sırasında öğrendiğim giysiler Gül Fakıbaba ve yardımcısının ellerinden onarım gördükten sonra tertemiz olarak dağıtılıyordu. Sıcak bir gülümseyişle eve alındıktan sonra güzel bir sohbete dalıp röportaja başlamayı ancak bir saat sonra akıl edebildim.
Ahmet Eşref Fakıbaba Başkan seçildiği günden bu yana tevazusuyla içten içe hayranlık duyduğum Gül Fakıbaba, çok heyecanlı olduğunu fark etmeme rağmen sözcükleri seçerkenki özeniyle röportaj sırasında beni hiç hayal kırıklığına uğratmıyordu.
Samimi ve içten olduğu konusunda bir an bile tereddüt etmediğim sohbet sırasında en güzel espirisini eşinizi hiç eleştirdiğiniz olmuyor mu sorusuna Gül Hanım tarafından “Hiç olmaz mı!” son zamanlarda artan sinekler konusunda ona “Eğer böyle devam ederse bir dahaki sefer sana oy vermem” dediğini söyleyerek yapıyordu.
Tam bu sırada bana yapılan ikramın sineklerin istilasına uğradığını fark ediyor ve peçeteyle üstünü örtüyorduk.
Biz sohbetimize devam ederken mutfaktan Fakıbaba’nın en sevdiği yemek olduğunu öğrendiğim sebzeli bulgur pilavının kokusu yükseliyordu.Tabii ondan ben de nasibimi aldım.Açıkçası Başkan’ın aynı zamanda iyi bir gurme olduğu düşüncesini doğuracak kadar lezzetliydi.
Beni en çok Gül Hanım’ın eşimle en son ne zaman kahvaltı yaptığımı bile hatırlamıyorum demesi duygulandırmıştı.O her ne kadar bunu bir dezavantaj olarak görmüyorum dese de bir kadın olarak ne kadar büyük fedakarlık gösterdiğini ben biliyordum.
Giderken gıda bankasından gelen giysiler için yaptığı atölyeyi görmek istediğimi söyledim, beni bekleyen sürprizi bilmeden. Atölyede giysilerin yanı sıra bembeyaz gelinlik ve damatlıkları görünce orada yapılanın sadece giysileri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak olmadığını genç kız ve erkeklerin hayallerinin de onlara sunulduğunu görmüştüm. Bu beni çok heyecanlandırdı.
Yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından oradan ayrılırken içimin anlatamadığım bir huzurla dolduğunu hissettim.Ve beni sizlerle yeniden buluşturan röportajlara Gül Fakıbaba’yla başlamanın ne kadar doğru bir karar olduğunu anladım.Bana bu motivasyonu verdiği için ona çok teşekkür ediyor ve sizlere de yeniden merhaba diyorum.