Deniz Güney
6 Aralık 2012
Urfa siyasetinin yeni döneminde ne değişti?
Gerçekten merak ediyorum hakikaten ne değişti?
Milletvekilleri arasındaki birliktelik sağlandı mı?
Hepsini Urfa’da bir arada görebildik mi?
Hiç kendi aralarında iş bölümü yaptılar mı?
Hiç bir araya gelip toplantı düzenlediler mi?
Seçildikten sonra şu aşamaya kadar şunları yaptık diyen oldu mu?
Bakan buradaysa onlar da burada
Bakan yoksa onlar da firarda
Bazıları yine ihale kovaladı,
Yine torpil takibi yaptı.
Hepsi nefsimden üstün insanlar olabilirler ama
Bana göre Urfa siyaseti yine aynı tas aynı hamam.
Yalnızca keseciler değişti hepsi o kadar.
Şimdi onlardan bir tek isteğimiz var.
Urfa menfaatlerini siyasetlerine kurban etmesinler.
Zaten Başbakan da Urfa’ya geliyormuş.
Gelsin de bir görsün hele kapanmayan siyaset yaramızı.
Eski vekillerin iç çekişmeleri kadar
Şimdikilerinin bazılarında da bu çekişmelerin olduğundan haberi var mı?
Bilmiyorum.
Kimileri kendi içlerinde bile barışık değil.
Hatta Urfa’nın Kofi Annan’ı diyebileceğim bir vekil kendi ailesi içinde kavgalı.
Urfa’da birçok aileyi barıştıran Kan Davasını barışla sonuçlandıran Vekil, Kendi ailesi içindeki sulhu sağlayamıyorsa siyasetle ne kadar barışık olabilir ki?
Başbakan Urfa’ya geliyormuş
Gelsin hele bir bakalım.
Hatta Gangnam Style karşılamak lazım.
Ama şimdiye kadar en az 10 defa gelmeliydi
Hatta bakan bey, Başbakanı Urfa’ya getirmek için çok sıkıştırmalıydı.
Ona bir çok açılış ve temel atma törenleri yaptırmalıydı.
Ama Allah var Bakan Bey, Urfa için çok çalıştı.
Bunu inkar etmek nankörlük olur.
Ama Fakıbaba yaklaşımı bana ister istemez onun da Başbakanı sıkıştırıp sıkıştırmadığını hatırlattı.
Hani geçenler de demişti ya:Temel atma ve açılışlar için “Fakıbaba beni hiç sıkıştırmadı.” diye
İş tam burada, Başbakanı Urfa’ya getirmek için siz ne kadar sıkıştırdınız? Diyesim geldi
Hatta başbakana kaç temel attırdınız?
Kaç açılış yaptırdınız? diye sorasım geldi.
İşte bu yüzden,
Başbakan hayranı olduğu bu şehre bu güne kadar en az 10 defa gelmeliydi diyorum
Yoksa buna, ele verip öğüdü kendimiz kırıyoruz söğüdü derler.