Mehmet Göncü
23 Aralık 2014
Kıymetli
okuyucularım, gençlik yıllarımda kitaplarını okuyarak yaşamımı şekillendirdiğim
Ord. Prof. Ali Fuat Başgil, “İnsanın mutlu olduğu an, başarısının belgesidir”
derdi.
Günümüzde
değişen çağ ve gelişen teknolojiye göre, oluşan Toplumsal olgudan etkilenmemek
olası mıdır?
Bence
hayır!
Bu
nedenle kimi Türk müziğini, kimileri de pop müziğini ve Bethoveni dinlerken
mutlu oluyor.
Çünkü,
kişinin genel ve özel eğitim ve öğrenimi aile, çevre olgusu, hayata bakış
açısını ve yaşam biçimini ve politik tercihini belirliyor. Buna bağlı olarak da
değişik zevkler, değişik heyecanlar ve değişik davranışlar ortaya çıkıyor.
Neticede bütün bunlar bir bütünün parçalarıdır. Olaya hoşgörü boyutuyla
bakmaktan başkada çare yoktur.
Bırakın
insanlar düşündükleri gibi yaşasınlar ve yaşadıkları gibi de düşünsünler. Nasıl
mutlu oluyorlarsa öyle davransınlar ve kendilerini başarılı kabul etsinler.
Yeter ki bu davranışlar, fert ve toplumun yerel ve evrensel hukukunu
zedelememiş olsun. Zaten aykırılıkları yasalar müeyyidelerle belirlemiştir.
Eleştiri
mutlaka toplumsal bir gereksinim ve faydalı bir tepkileşim ve uyarıdır. Ama
dozajında hakka, hukuka ve ahlaka aykırı olmamak koşulu ile.
İstanbul
Sarıyer’de görevli olduğum yıllarda, bir gün asayiş denetimim sırasında,
yerleşim merkezinin dışında, maden denilen bir mevkide çadır ahşap karışımı bir
gecekonduyu fark edip, bu yerde kimler yaşıyor diyerek, ekibimle birlikte
yanlarına gittik.
Tek
odadan ibaret barınağın açık kapısından içerisi görünüyordu. Bir somya yatak ve
bazı ihtiyaçlar için ufak tefek eşyalar ve evin önünde elma sandıklarında
yetiştirilmiş yeşil soğan, nane ve maydanozlar vardı. Evin genç ve güzel
hanımı, piknik tüpte ısıttığı suyla naylon bir leğende yıkadığı çamaşırları
asmakla meşguldu. Bizi görünce yanımıza geldi. Turist olarak geldiği ülkemizde
bir gençle tanışıp evlenmiş olduğunu öğrendik.
Belli
ki, seve seve katlandığı bu yoksulluğa rağmen, fakir bir gencin sevgisi onu
mutlu ediyordu. Işıl ışıl parlayan yeşil gözlerinden ve bir ipe dizerek boynuna
astığı yaş bamya tanelerinden oluşan gerdanlığından bunu anlamak hiçte zor
olmuyordu.
İşte
sevginin doğurduğu mutluluk ve hayat denilen açmazda başarının belgesinin bir
örneği.
Bana
göre mutluluk; insanın kısa yaşam sürecinde, her arzu ettiğini elde
edemeyeceğinin bilincine varmış olması olgusudur.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan engin gönüllü
dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.