Mehmet Göncü
2 Nisan 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi ‘Kristof Kolomb’ Hindistan’a deniz yoluyla
gitmeyi amaçlarken, Amerika kıtasının Kolombiya bölgesine vardı ve burayı
Hindistan zannetti.
İşte
bu keşif yaptığı bölgede gördüğü bazı bitki ve hayvanları geri dönüşünde
İspanya’ya getirdi.
Bunların
arasında domates, biber (İsot), tütün gibi bazı bitkilerle kanatlı hayvanlardan
hindi de vardı.
Bunlardan
tütün hariç, diğer getirdikleri çok güzel şeylerdi.
Ama
tütün bitkisini keşke getirmeseydi.
Zira;
tütünün eski dünyaya çok zararı oldu.
Aslında
Kristof Kolomb, tütünün bu kadar çok zararlı olduğunu bilmiyordu.
Esasen
tütünün ana vatanındaki yerliler, tarlalarındaki zararlı böcekleri kaçırsın
diye tütün yakıyor ve böcekleri böylelikle kovuyorlardı.
Tütün,
Ortaçağ Avrupasında da logar sistemi olmayan saraylardaki defi hacet odalarında
pis kokuyu absorbe etsin diye kullanılmış. Ancak sonra da insanlığın başına
bela olan çok zararlı bir bitki olduğu anlaşılmış.
Bu
bela, dünya insanının hem sağlığına, hem de çok büyük ekonomik kayıplarına
sebep olmuştur.
Bu
konuyu çok ayrıntılı bir şekilde incelemiş biriyim. İnsanlığın başına çok
boyutlu olarak bela olan bu illetle ilgili okuduğum ve dinlediğim her meseleyi
dosyaladım. Zaman zaman da konuyu köşemde dile getirmeye çalışıyorum.
Geçenlerde
de konuyla ilgili ilginç bir bilgiyi bizzat gözlemcisinin ağzından dinledim.
Bal üretip, Şanlıurfa Attar pazarındaki dükkanında satan sevgili dostum Arıcı
Ahmet Demirkol, bana aynen şu bilgileri aktardı:
Ben
uğraşım gereği olarak yılın büyük bir bölümünü bal üretmek için ülkemizin
çiçeği bol olan birçok yöresine giderim. Yaylalara, bazı dağ, orman ve ova
florasına arı peteklerimi bırakırım. Bu nedenle; arıların hangi çiçeklerden
nektar topladığını iyi bilirim.
Bu
sebeple diyebilirim ki, hiçbir bal arısı kesinlikle tütün bitkisinin çiçeğine
konmaz ve ayrıca hiçbir bal arısı da pis kokuya yanaşmaz.
Demek
ki arı çok akıllı bir canlı.
Esasen
yaradılışındaki sebep, ilahi bir mucize ve ibret alınacak bir olaydır.
Bana
göre de; arının paylaşımcılığındaki asalet onu yüceltmiş ve mekanını çiçekten
çiçeğe gibi güzel bir konuma getirmiştir. Yüce Allah’a (cc) sonsuz hamd ve şükürler
olsun.
İsterseniz
biz dönelim yazımızın konu başlığına.
Özetle
gönül temennimiz odur ki; bütün insanlık bir gün bu pis tütün belasından
tamamen kurtulmuş olsun.
Bu
bağlamla ilgili olarak, son yıllarda sağlık bakanlığımızın çok olumlu ve çok
faydalı çalışmaları var.
Tütün
içmeyen biri olarak bu mücadelede emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler ediyor
ve kendilerini yürekten kutluyorum.