İbrahim Halil Okuyan
12 Ekim 2010
Adamın biri,
Kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır.
Neden sonra,
Yaptıklarından pişman olur.
Ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaşi Veli‘nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister.
O zamanlar dergâhlar ayni zamanda aşevi işlevi görüyordu Durumu Hacı Bektaşi Veli‘ye anlatır.
Ve Hacı Bektaşi Veli
– “Helal değildir” diye bu kurbanı geri çevirir
Bunun üzerine adam,
Mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu Mevlana‘ya anlatır.
Mevlana ise; bu hediyeyi kabul eder
Adam ayni şeyi Hacı Bektaşi Veli‘ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana‘ya bunun sebebini sorar.
Mevlana söyle der:
– Biz bir Karga isek, Hacı Bektaşi Veli bir Şahin gibidir, Öyle her leşe konmaz.
O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaşi Dergâhı‘na gider ve Hacı Bektaşi Veli‘ye,
Mevlana‘nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaşi Veli‘ye sorar.
Hacı Bektaşi da söyle der:
-Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana‘nın gönlü Okyanus gibidir.
Bu yüzden,
Bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun Engin gönlü kirlenmez.
Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.
Kıssadan Hisse:
Keşke,
Özellikle siyasi parti liderlerimiz de birbirlerine karşı,
Böyle benzer davranışlar içinde olabilseler.
İnsanları germeseler.
Birbirlerine hitap ederken karşılarındaki liderin,
Milyonlarca seçmeni temsil ettiğini düşünebilseler.
Aralarındaki yarış, tevazu yarışı olsa.
Böylesi tevazu ve incelikle,
“Birbirlerini yermek yerine yüceltebilmeyi becerebilen İnsanlar olmamız dileğiyle…
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
09. Ekim. 2010 Burdur