Mehmet Göncü
30 Haziran 2010
Geçen hafta “Babalar Günü” kutlanıyordu.
Oğlum ve gelinim bana bir gömlek almışlar. Elimi öpüp hediyemi verdiler.
Kendilerine teşekkür ediyorum. İnşallah çocuklar ı da onlara gereken sevgi ve saygıyı gösterirler.
Aslında her kes anne babasına, her gün sevgi saygısını ifade edecek davranışlar içinde olmak zorundadır.
Zira; onlar bizim sebebi hayatımızdırlar.
Ancak bu tür günlerin de kutlanmasında birçok fayda vardır.
Bunlardan en önemlisi ise, hediye alma nedeni ile piyasaların canlanıyor olmasıdır.
Bana gelince, sevgili babam öleli 25 yıl oluyor. Rahmetliyi her gün aksaksız olarak dualarla anıyorum. Kendisinden aldığım insani ve ahlaki değerleri, çevreme davranış biçimi şeklinde yansıtarak, toplumun hayır ve dualarını almaya çalışıyorum. Dostlarımın bana hitap ederken söyledikleri en hoşuma giden söz; “ANANA, BABANA RAHMET OLSUN” benzerindeki kıymetli dualardır.
Rahmetli babam bana; “En büyük zenginlik kanaattir. Kanaat ise, sonsuz bir hazinedir. Azla yetinen kişi, hem uygar, hem de özgürdür. Hangi ekonomik düzeyde olursan ol ayağını yorganına göre uzat. Daima dürüst ve şeffaf ol. Zararına da olsa asla yalan söyleme. Başına bir bela gelirse, sabırla karşıla ve akılla sorunu çözmeye çalış. Ayrıca şükür et. Zira, her olumsuz olayın beterinin beteri olduğunu unutma” derdi.
Yüce Allah insanı topraktan yarattı. Bu toprağın hamurunun temel mayasının ise “Sevgi” olduğunu asla unutma” diye tembih ederdi.
Sevgili babacığım, kıymetli nasihatlarına uymaya ve sözlerinin gereğini yerine getirmeye elimden geldiğince çalışıyorum.
Sana ve müteveffa rahmetli valideme haliki mutlak, kerimi mutlak ve rahimi mutlak olan Yüce Allah’tan (cc) sonsuz rahmet ve mağfiret diliyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…