Deniz Baykal’ı koltuğundan eden  kaset görüntüleri,

Ve son günlerde MHP ile ilgili kasetleri  birlikte düşünürsek;

Sadece MHP’den ibaret değildir bu kasetler.

Yaygındır.

Kamuoyuna açıklananlar “Aysbergin Görünen Yüzü ”dür.

Sahnesi, dekoru geniştir. 
MHP yönetiminin ev içlerine kurulan tuzaklar, 

Kameralar, 

Cam gibi çekimler, 

Bu operasyonu parti içi muhaliflerin işi olduğu söylemi doğru olamaz.
Profesyonel bir süpürmedir bu.

Bu “Siyasi Soykırım” ın, 

Bu “Bel Altı Depremi” nin çekildiği filmlerin stüdyoları sadece MHP’lilerin yatak odalarından ibaret değildir.

Türkiye çapındadır.
Ve hiçbir dönemde özel hayatlar bu tür amaçlar için böylesine  delik deşik olmamıştır.

Yapmamız gereken bu görüntülere konu olanları eleştirmeyi ileriye bırakmak ve aşağıdaki soruların cevaplarını aramaktır.

Bu görüntüleri;

Kimler?

Nasıl?

Ne sebeple?

Kimleri?

Kasete çekmek için hedef olarak seçiyor.

Bunları devlet yapıyorsa yasal mı?

Devletin böyle bir hakkı var mı?

Varsa o zaman direkt yargıya verilmesi gerekmez mi?.

Devlet yapmıyorsa, yapmazsa;

Bu organizasyonu yapanlar nasıl böyle kolayca insanların yatak odalarına kadar rahatça girebiliyorlar?

İnsanların özel hayatını korumak devletin görevi değil mi?

Ama bir gün birileri “Kralın Çıplak” olduğunu söyleyecek,

O zaman, “Takke Düşüp Kel Görününce” ne yapacaklar bu işe karar verenler, bekleyip göreceğiz.

Hiçbir suç gizli kalmaz neticede.

Ama

” Burası TÜRKİYE Her Şeyi Kılıfına Uydururlar !!!!! ”

Diye de düşünmeden edemiyor insan.

 

Yazımızı kıssadan hisse almak için bir öykü ile bitirelim.

 

Zamanın birinde padişah vezirini çağırmış,

-Vergileri arttıralım demiş.

Vezir hemen: tabi ki demiş.

Daha sonra;

Padişah vezirine: Halktan bir itiraz var mı demiş.

Vezir: Hayır efendim Halk vergisini düzenli olarak ödüyor

Padişah: O zaman 3 katına çıkaralım vergiyi demiş

Vezir, Hemen vergileri artırmış.

Padişah: Var mı itiraz eden diye sormuş.

Vezir: Hayır efendim zorlansalar da ödüyorlar

Padişah, Şaşırmış duruma ve,

-Köprünün üzerinden geçişlerden vergi almak için köprünün bir tarafına bir yiğit koyun demiş.

Padişah, bir süre vezirine sormuş:

-Var mı itiraz.

Vezir: Hayır efendim, halk size bağlılığını belirtiyorlar.

Padişah: bunun üzerine köprünün diğer tarafına da bir yiğit koyun demiş.

Yani köprüden geçmek için hem giderken hem gelirken bedel ödemek gerekiyormuş

Vezir, ikinci yiğidi de yerleştirmiş

Padişah: Var mı itiraz demiş

Vezir: Hayır efendim halk gayet memnun, Biraz zorlansalar da sesleri çıkmıyor

Padişah, Bunun üzerine Halkı toplamış.

Padişah: Halkım vergiyi oldukça artırdık,

Köprüden geçişlerde yiğit sizleri düzüyor var mı itirazı olan demiş.

Halktan ses yok..

Padişah: Ey halkım ben sizin için varım, Yok mu itirazı olan.

Bunun üzerine halktan biri korkarak utanarak parmağını kaldırmış

Padişah: İtiraz mı ediyorsun diye sormuş ve çok sevinmiş.

Vatandaş: Yok Padişahım siz bizim Ulu Padişahımızsınız,

Haşa itiraz etmiyorum ama sabah akşam köprüden geçerken çok sıra oluyor acaba

“Yiğit Sayısını Artırabilir misiniz” demiş..

 

KıSSadan HiSSe

Dünyaya , Dünyanın güzelliklerine ve hilelerine aldanma ; Sineğin aldanışına benzer ……..
Sinek bal kavanozuna ve Balın içine girdikçe felakete gömülür ama o , bunu anlayamaz……..

 

Kameraya takılmamak için ne yapmak lazım;

“Bu Ülkede Karanlıkta Yaşamayı Öğrenmelisiniz.”

 

 Saygılarımla.

 

İbrahim  Halil  Okuyan

İnşaat Yüksek Mühendisi

23.Mayıs.2011  Mersin