Mehmet Göncü
16 Ekim 2015
Kıymetli
okuyucularım, hayatımın tüm evrelerinde güzel yurdum Türkiye’nin, Şanlıurfa dahil tüm illerinde doğayla özdeş
oldum.
İnancıma
göre, ağacı, kuşu, toprağı, taşı ve de böceği çiçeği hep kardeş sayarım.
Bu
nedenle her fırsat bulduğumda da bitki yetiştirip, hayvan beslemeyi çok
severim.
Bu
merakım sebebiyle; memuriyet günlerimde gittiğim, her memlekette ağaç diktim ve
çokta evcil hayvan besledim.
Son
olarak ta görev yerim olan Tekirdağ ilimizin Malkara ilçesinde de kaldığım evin
geniş bahçesinde, tavuk besliyordum.
Tavuklardan
genç ve güçlü olan birisi vardı ki, her yem verişimde diğer tavuklara saldırır,
yem yemelerini engellerdi ve öncelik hakkını gücüyle kendi kendine sağlardı.
Demek
ki; doğa kanunları böyle işliyordu. Güçlü olan öncelik hakkına ve en iyi ve en
fazlasına sahip olabiliyordu.
Bir
sabah yine yem vermek için kümesin bulunduğu alana geldiğimde, ilginç bir
olayla karşılaştım. Bütün tavuklar toplanmış, bu genç ve güçlü olarak bildiğim
tavuğa şiddetle saldırıp acımasızca dövüyorlardı.
Daha
çok yaklaştığımda da gördüm ki söz konusu olan tavuğun her nasıl olmuşsa bir
ayağı kırılmış ve dolayısı ile gücünü kayıp etmiş. Bilmiyordum, ama gördüm ki
tabiatta egemen ve esas olan güçtü. Ve gücünü kayıp edende önceliğini ve tüm
haklarını da kayıp edebiliyordu.
İnsan
da doğanın bir parçasıdır. Ama böyle olmamalıdır. Zira; düşündüğünü düşünebilen
şuurlu bir canlı olan insan; Gücünü, akıl ve mantık süzgecinden geçmiş, Hukuk
kaidelerinden alır. Birey, aile, toplum hakkını ve Evrensel Hukuku yaratan
insan bu hususta kendini doğadan soyutlamıştır.
Bugün
Dünyamızda yaşananları hep birlikte görüyor ve çok üzülüyoruz. Bu hususta fazla
izaha da gerek yok.
Basit
bir örnek olan yukarıda bahsettiğim; “ayağı kırık tavuk” durumuna düşmek
istemiyorsak, başta insan hakları olmak üzere, yaşamın tüm haklı istemlerini
koruyan; Hukukun üstünlüğüne, evrensel değerlerine gözümüz gibi sahip çıkmak,
saygı göstermek ve korumak zorundayız.
Bana
göre; insan denilen bu güzel canlı, yaşadığı bu muhteşem gezegende elbet bir
gün hukukun üstünlüğünü ve evrensel değerlerini eksiksiz ve tam olarak bütün
dünyada uygulamayı da başaracaktır. O zaman her boyuttaki mutluluğu da
yakalayacaktır.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; engin
gönüllü dostlarınızın çok olması
dileğiyle kalın sağlıcakla…