Köşe Yazısı

Ayağı kırık tavuk

Mehmet Göncü

Mehmet Göncü

Tüm Yazıları Gör

Kıymetli
okuyucularım, hayatımın tüm evrelerinde güzel yurdum Türkiye’nin,   Şanlıurfa dahil tüm illerinde doğayla özdeş
oldum.

İnancıma
göre, ağacı, kuşu, toprağı, taşı ve de böceği çiçeği hep kardeş sayarım.

Bu
nedenle her fırsat bulduğumda da bitki yetiştirip, hayvan beslemeyi çok
severim.

Bu
merakım sebebiyle; memuriyet günlerimde gittiğim, her memlekette ağaç diktim ve
çokta evcil hayvan besledim.

Son
olarak ta görev yerim olan Tekirdağ ilimizin Malkara ilçesinde de kaldığım evin
geniş bahçesinde, tavuk besliyordum.

Tavuklardan
genç ve güçlü olan birisi vardı ki, her yem verişimde diğer tavuklara saldırır,
yem yemelerini engellerdi ve öncelik hakkını gücüyle kendi kendine sağlardı.

Demek
ki; doğa kanunları böyle işliyordu. Güçlü olan öncelik hakkına ve en iyi ve en
fazlasına sahip olabiliyordu.

Bir
sabah yine yem vermek için kümesin bulunduğu alana geldiğimde, ilginç bir
olayla karşılaştım. Bütün tavuklar toplanmış, bu genç ve güçlü olarak bildiğim
tavuğa şiddetle saldırıp acımasızca dövüyorlardı.

Daha
çok yaklaştığımda da gördüm ki söz konusu olan tavuğun her nasıl olmuşsa bir
ayağı kırılmış ve dolayısı ile gücünü kayıp etmiş. Bilmiyordum, ama gördüm ki
tabiatta egemen ve esas olan güçtü. Ve gücünü kayıp edende önceliğini ve tüm
haklarını da kayıp edebiliyordu.

İnsan
da doğanın bir parçasıdır. Ama böyle olmamalıdır. Zira; düşündüğünü düşünebilen
şuurlu bir canlı olan insan; Gücünü, akıl ve mantık süzgecinden geçmiş, Hukuk
kaidelerinden alır. Birey, aile, toplum hakkını ve Evrensel Hukuku yaratan
insan bu hususta kendini doğadan soyutlamıştır.

Bugün
Dünyamızda yaşananları hep birlikte görüyor ve çok üzülüyoruz. Bu hususta fazla
izaha da gerek yok.

Basit
bir örnek olan yukarıda bahsettiğim; “ayağı kırık tavuk” durumuna düşmek
istemiyorsak, başta insan hakları olmak üzere, yaşamın tüm haklı istemlerini
koruyan; Hukukun üstünlüğüne, evrensel değerlerine gözümüz gibi sahip çıkmak,
saygı göstermek ve korumak zorundayız.

Bana
göre; insan denilen bu güzel canlı, yaşadığı bu muhteşem gezegende elbet bir
gün hukukun üstünlüğünü ve evrensel değerlerini eksiksiz ve tam olarak bütün
dünyada uygulamayı da başaracaktır. O zaman her boyuttaki mutluluğu da
yakalayacaktır.

Dürüst
ve şeffaf bir toplumda;  engin
gönüllü  dostlarınızın çok olması
dileğiyle kalın sağlıcakla…

1.048 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

Ayağı kırık tavuk

Mehmet Göncü

Mehmet Göncü

Tüm Yazıları Gör

        Kıymetli
okuyucularım, hayatımın tüm evrelerinde doğayla özdeş oldum. Bu nedenle ağacı,
kuşu, toprağı taşı hep kardeş sayarım. Her fırsat bulduğumda da bitki
yetiştirip, hayvan beslemeyi çok severim.

Bu merakım sebebiyle memuriyet günlerimde gittiğim
her memlekette boş zamanlarımda ağaç diktim ve çok da evcil hayvan besledim.

Son olarak da görev yerim olan Tekirdağ ilimizin
Malkara ilçesinde de, kaldığım evin geniş bahçesinde tavuk besliyordum.
Tavuklardan genç ve güçlü olan biri vardı ki, her yem verişimde diğer tavuklara
saldırır, yem yemelerini engellerdi ve öncelik hakkını gücüyle kendi kendine
sağlardı.  Demek ki insanın dışındaki
diğer canlılarda doğa kanunları böyle işliyordu. Güçlü olan öncelik hakkına, en
iyi ve en fazlasına sahip olabiliyordu.

Bir sabah yine yem vermek için kümesin bulunduğu
alana geldiğimde ilginç bir olayla karşılaştım. Bütün tavuklar toplanmış, bu
genç ve güçlü olarak bildiğim tavuğa şiddetle saldırıp acımasızca dövüyorlardı.
Daha çok yaklaştığımda da gördüm ki söz konusu olan tavuğun her nasıl olmuşsa
bir ayağı kırılmış ve dolayısıyla gücünü kaybetmişti. Bu hususu eskiden
biliyordum ama gözlerimle gördüm ki, tabiatta egemen ve esas olan güçtür ve
gücünü kaybeden de önceliğini ve tüm haklarını kaybedebiliyordu.

Sevgili okuyucularım, insan da doğanın bir
parçasıdır ama böyle olmamalıdır. Zira düşündüğünü düşünebilen şuurlu bir canlı
olan insan uygarlaştıkça gücünü akıl ve mantık süzgecinden geçmiş hukuk
kaidelerinden alır. Birey, aile, toplum hakkını ve evrensel hukuku üreten ve
uygulayan insan bu hususta kendini doğadan soyutlamıştır.

Bu günkü dünyada yaşananları görüyoruz. Örneğin
Ortadoğu’da yaşanan insanlık dramı ve trajedisini üzüntüyle izliyoruz.  Ne acı ki bu olayları bütün dünya da görüyor
ama yeterince önlem almıyor.  Önlem
alınsaydı, bu durum devam eder miydi?

Bana kalırsa insanlık alemi olarak basit bir örnek
olan ayağı kırık tavuk durumuna düşmek istemiyorsak; başta insan hakları olmak
üzere yaşamın tüm haklı istemlerini koruyan, hukukun üstünlüğüne, evrensel
değerlerine gözümüz ve özümüz gibi sahip çıkıp, saygı göstermek ve korumak
zorundayız.

Bakınız; 12’inci yüzyılda yaşamış Sadi Şirazi şu
an itibariyle Newyork’ta Birleşmiş Milletler binasında asılı olan bir şiirinin
son paragrafında şöyle söylemektedir:

“Eğer sen bir başkasının derdiyle dertlenmiyorsan
o zaman sana nasıl insan diyebiliriz”

Sonuç itibariyle insan denilen bu güzel canlı, yaşadığı
bu muhteşem gezegende ve Ortadoğu’da elbet bir gün hukukun üstünlüğünü ve
evrensel değerlerini eksiksiz ve tam olarak uygulamayı da başaracaktır.

O zaman yaşamın kendisi içinde her boyutta
mutluluğu da yakalayacaktır.

Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride,
kahırda önde olan engin gönüllü dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla 

 

 

 

 

 

1.087 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir