Eski bir CHP İl Yöneticisi olarak kırmızı noktalı gelişmeleri üzüntüyle izliyorum. Ama esas üzüldüğüm nokta yaşanan veya ortaya atılan bu iddialarda ki belirsizlik. Flu bir görüntü var. Odada belden aşağısı çıplak gezen hatunla, James Bond çantasını arayan paçalı donlu muhtereme gözlüklerimi takarak baktim. Bir şeye benzetemedim. Çünkü görüntülere konu olan bedenlerin o kısmı pek vakıf olmadığım yerlerdi. Kimsenin […]
Elazığ altı şiddetinde ki depremle sarsılıp, yedi şiddetle yıkıldığında aklıma Marc Pierini geldi. Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı. Ne alaka diyeceksiniz şimdi. Ama adam bana bir toplantıda gazeteci olduğumu öğrenince soru yöneltmişti. Ona hala kerpiç evlerde yaşadığımızı, yolu olmayan yerleşim birimlerimiz bulunduğunu, hatta hala tezekle ısındığımızı söylemiştim. İkinci sorunuzda […]
Seksenli yıllardı. Yüksek öğrenimimi (burada ki yüksek yakıştırması hep bana itici gelmiştir) henüz tamamlamış ve Urfa’ya dönmüştüm. Gazete tabiri caizse arı kovanı gibiydi. Mübareğin trafiği şimdiki metroları aratmıyordu. Hizmet Gazetesinden bahsediyorum. Biri Atatürk Bulvarı, diğeri şimdiki Kilim Otele bakan arka girişi ile iki kapısından da giren çıkanın haddi hesabı yoktu. […]
Bu gazete benden büyük biliyormusunuz?. O doğduğunda ben yoktum. Ama 52 yıllık geçmişinin çok büyük bir kısmını yaşadım. Kağıt ambarlarının içinde,pedallı makinelerinin arasında, üstübü kutularının, kurşun harf kasalarının önünde geçti, çocukluğum, gençliğim, olgunluğum. Belki ondandır bazı sevmelerim…Mürekkep ve benzinin kokusu hep daha baskındır burnumda, Pereja Kolonyasından da tütündende… Ve gençlik yıllarımda merak […]
Yorgundu, gün boyu, inşaası süren gecekondularının artıklarını taşımıştı dere yatağına. Mutfağın ortasında ki birikete yığılır gibi çöktü oturdu. Tezgahın üstündeki piknik tüpüne kenetlendi yeşil gözleri. Yılan ıslığını andıran düzenli bir sesle yanıyordu. Kireç çimento bulaşığı ellerini dizlerine dayayarak doğruldu ve patatesleri koyduğu tenceredeki suyun kaynayıp kaynamadığına baktı. Yeni yeni su kabarcıkları oluşmaya başlamıştı. Tezgahın […]
AB’ye uyum sürecinde en önemli adımı attık! Artık öyle ulu orta sigara içmek, yerlere izmarit atmak yok. Yunanistan ile hava sahamızın alanı tartışıladursun, bundan böyle kendimize ait bir dumansız hava sahamız bile olacak. Nerede? Türkiye’de… Ama alanın genişliği muamma. Daha doğrusu ölçütü. Mesela şemsiyenin altında […]
Tam kavrayamasa da biliyordu diğer insanlarla arasında bir fark vardı. Deli diyorlardı kendisine, en çok ona kızıyordu. Biraz da kendine. Kedilerin köpeklerin bile ismi varken neden bir adı yoktu ki? Geceleri yalnız kaldığında dudaklarını kanatıyordu ısırıp öfkelenerek. O ismi belleğinde netleştirmek adına. Ama yok gelmiyordu aklına hiçbir şey. Tek anımsadığı isimsiz kedi ve köpeklerle aynı […]
Urfa için ne yazık ki bazı yorumcularımız zaman zaman sivri eleştirilerde bulunurlar. Miskinliğimizi, boşverliğimizi şöyle tanımlarlar; ‘Üstüne ölü toprağı serpilmiş şehir’ Aslında buna benimde katılmadığımı söylemek inkar olur. Fakat ben bir farkla aynı yaklaşımda bulunurum hep. O toprağı serpenleri biz olarak sanık sandalyesine oturtur ve önce çuvaldızı kendimize batırırım. Çünkü […]
İlgili aramalar: müzik – bu adam benim babam fatih kısaparmak – bu adam benim babam – fatih kısaparmak – cifirsd (Babalar günü anısına) O gün o komşunun arka bahçeye bakan camını ben kırmamıştım biliyormusun? Karşı apartmanda oturan astsubayın oğlu, şişko Necmi’ydi taşı atan. Ama Salih amca pencereye çıktığında hepsi kaçmış, […]
Santralin önünden geçerken mikrofonik sesli santral memuresi, Kore Büyükelçiliğinden bir yetkiliye ulaşmaya çalışıyordu. Buluşmak için… Halil İbrahim adına, iyilik hareketi adına. Yaşımdan ileri düşünerek zor beğenir bir moda girip dudak büktüm. Kore nere, Urfa nere diye iç geçirdim. Önünden geçtiğim ikinci salon ise adeta bir harekat merkezi gibiydi. […]