İbrahim Halil Okuyan
24 Nisan 2015
Anlayış; “Kendini
karşındakinin yerine koyabilme yeteneğidir”,
Çoğu
insanda yoktur.
Sahip
olduğumuzda kendimize ve karsımızdakine huzurlu olmayı garantilediğimiz
güzelliktir.
Ne
yazık ki her zaman elimizde değildir sahip olmak ya da en azından olduğumuzu
göstermek.
Anlayış,
Bakış açılarındaki örtüşmedir.
Anlayış,
belli bir mevsime (örneğin yaz mevsimine) benzer.
Bazı
insanda (tropikal kuşakta) hep vardır,
Bazısında
(kuzey kutbunda) hiç yoktur,
Bazısında
(orta kuşakta) periyodik olarak varken,
Bazısında
(küresel ısınma sonucu orta kuşakta) ise gelişigüzel vardır.
“Anlayış,
Egoizmin düşmanıdır.”
*
Yunus
Emre Der ki;
“Mümin
kardeşine ait sevmediğin bir iş duyarsan,
onun için özür bulmaya çalış.
Bulamazsan
da, “Belki benim anlayamadığım bir durum vardır” de ve özrü kapat.”
Bir
gece bir genç kör kütük sarhoş olur.
Yola
koyulur.
Hz.
Mevlana’nın hayır duasını almak için.
…
Geceymiş
geç saatmiş dinlemez.
Evin
kapısına gelir ve kapıyı çalar.
Hz.
Mevlana’nın talebeleri kapıyı açarlar.
Gence
ne istediğini sorarlar.
Genç:
“Mevlana’nın
hayır duasını almak için geldim” der.
Talebeleri:
“Şuanda hocamız istirahat halinde ve saat çok geç. Daha sonra gel
“derler.
Genç
ısrar eder ve illa onun hayır duasını şimdi alacağım gitmem der.
İnat
eder ve gitmez.
Hz.
Mevlana gürültüleri duyar ve uyanır.
Gelir
kapıya ve “Ne oluyor, nedir bu gürültü” der.
Talebeleri
cevap verir:
“Efendim
sizin hayır duanızı almak için gelmiş bu sarhoş bizde istirahatte olduğunuzu ve
daha sonra gelmesini söyledik” derler.
Mevlana
şu cevabı verir talebelerine:
“O
gecenin bu vaktinde bizim yolumuzu bulmuş gelmişken, hem de kör kütük
sarhoşken, siz hangi ayık kafayla onu geri göndermek istersiniz! .”
İşte
olaylara böyle bakabilmeye çalışmaktır anlayış.
Anlayış,
herkesin birbirinden beklediği ama çoğunluğun başkasına layık görmediği
duruştur.
Yeryüzünde
tek bir fikrin, tek bir düşüncenin,
sözde ahlak olgusunun hâkim olamayacağını anlamaktan geçiyor sanırım iş.
Kimilerini
Mini eteği nedeniyle tefe koyuyoruz,
kimini türbanı yüzünden. Kimi
Solcu olduğu için maruz kalıyor “Linç Kültürüne”,
Kimi
Sağcı olduğu için.
Oysa
ne tuhaf hayat.
Evrenin
sonsuz zaman diliminde küçücük saniyeler ayrılıyor bize, “Onu da başkasını linç etmek için
tüketiyoruz.”
Oysa
“Başka” olmak kimi zaman geliştirmez mi insanı.
Başkasının
gözünden de hayatı anlamlandırmaya çalışmak, Anlamak sözcükleri, Dokunuşları.
Göremeyen
birinin “Zihninde Canlanan Renkler” gibi.
Anlamak
işte…
Hayatı
derinleştirip, zaten sonlanacak olan ömrünüzü güzel yaşayıp noktalamanıza
vesile olacak olgu.
Anlayış!
Lütfen.