Halit Güllüoğlu
29 Haziran 2009
Anızları yakmanın ilmen zararlı olduğunu en yetkili ağızlardan dinliyoruz okuyoruz. Din adamlarının vaaz ve hutbelerinde aydınlanıyoruz. Hemen hemen herkesin bildiği bir şey var anız yakmak zararlıdır ve de günahtır.Peki sonuç nedir? Koskocaman bir hiç. Anızı yakarken neleri yok ettiğimizi düşünmüyoruz.Kişisel durumumuz budur.Devlet seyirci kalmakla hangi amaca hizmet etmiş olacaktır.
Bakın söylenenlere.Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı hocamıza:”Şanlıurfa Çiftçisi anız yakarak geleceğini karartıyor” demiş.Camilerde sair toplantı ve sohbetlerde tekrarlanıp durulan da budur.”Anız yakmak günahtır” içindeki haşaratta yanmaktadır.İlim adamları bunu onaylıyor.Çünkü yanan hasat artıklarıyla birlikte toprak ve onu havalandıran canlı varlıklar yok olup gitmektedir.Tarla temizlendiğini sananlar gelecek için yanıldıklarını göreceklerdir.Bilakis verim kaybı söz konusudur..
Çiftçinin mısır ekimi için yaktığını bilmeyen yok. Ancak meselenin bir kişisel yönünden bakarsak iş büsbütün karışacak. Diğer açıdan kamu yararı ve zararı da söz konusudur. Bunun için yasalar vardır. Yönetmelikler ve genelgeler mevcuttur.Öyleyse yakan ve yakmaya göz yumanların suç derecesi aynı olacaktır.Hatta yakanın mazereti mısır ekmek için tarlanın elverişli hale getirilmesidir denmektedir.Peki Devlet Baba buna seyirci kalabilir mi? Başta Valiliğin elindeki mevzuat yetkilerini kullanmamış olması neye delalettir. Çiftçiye karşı hoş görülü olmanın bedelini hesap etmek gerekmez mi?
Mısır ekimi için arazi düzenlenmesinin en ucuz yolu yakmaksa, sonuçtaki zararın hesabından kim ya da kimler sorumlu olacaktır. İşte Devletler merkezi ve mahalli kurumlar kuruluşlar bunun için vardır.Tarlanın mülkiyetine itirazımız elbette yoktur.Maliki istediği gibi kullanma hakkına sahiptir.Ancak toplum yararı denilen bir manevi varlığın hakkı da söz konusudur.Şahsi menfaatin toplum zararına kullanılmaması Anayasada ve yasalarda ciddi bir haktır..
Öyleyse iş dönüp dolaşıp Devletin kapısına gelmiş olmaktadır.Ziraat Fakültesindeki ilim adamlarına kulak verelim.. .Ziraat Mühendisleri Odasının açıklamasında ayrıca insan sağlığının etkilendiğine dikkat çekiyor. Çevre koruma neler neler söylüyor da dinleyen yoksa Devletin seyirci kalmasına diyecek yok mu?
Bence “anızı yakan suçlu ise buna göz yumanlar daha da suçludur” dersek acaba yanlışları düzeltmeye sebep olacak mıdır?
Hoşça kalın