İbrahim Halil Okuyan
11 Mayıs 2012
Musa Aleyhi Selam bir gün:
– Ya Rabbi,
Cennet’te benim komşum kim olacak,
Bana bildir de gidip onunla görüşeyim, dedi.
Musa Aleyhi Selam’a şöyle vahiy edildi.
– Falan beldeye git!
Orada çarşının başında bir Kasap dükkânı var.
O dükkanın sahibi olan Kasabı gör!..
O Veli bir kulumdur.
Yalnız bilesin ki,
Onun çok önemli bir işi vardır.
Çağırırsan gelmez.
İşte o senin Cennetteki komşundur.
Musa Aleyhi Selam hemen bildirilen yere gitti.
Kasabı buldu ve ona:
– Ben sana misafir geldim, dedi.
Kasap Musa Aleyhi Selamı tanımıyordu.
Ona ”Hoş Geldin” deyip bir kenara oturttu.
Dükkânda ki işi bitince de alıp evine götürdü.
Evinin başköşesine oturtup çok ikramda bulundu.
Musa Aleyhi Selam, ev sahibini dikkatle takip ediyordu.
Ev sahibi kasabın ocakta çömlek içinde, et pişirdiğini gördü.
Et pişince çömlekteki eti küçük küçük parçalara ayırdı.
Bunları bir tabağa koyup, bir kenara bıraktı.
Sonra bir et parçası daha çıkartıp,
Onu da misafiri Musa aleyhi Selam’a ikram ederek dedi ki:
– Benim önemli bir işim var.
Sen beni bekleme yemeğini ye!
Sonra da yanından ayrıldı.
Önemli bir işim var deyince,
Musa aleyhi Selam,
Önemli işi nedir diye merak etti ve gizlice kasabı takip etti.
Kasap Musa Aleyhi Selam’ın yanından ayrıldıktan sonra,
Yandaki odaya geçti.
Duvarda asılı duran büyük bir Zembili (Hasırdan örülmüş kulplu torba) indirdi.
Zembilde çok ihtiyar, mecalsiz bir kadın vardı.
Kadına küçük küçük parçaladığı etleri yedirdi.
Karnını güzelce doyurduktan sonra,
Altındaki kirlenmiş bezleri aldı yerine temizlerini koydu.
Sonra kirli bezleri yıkayıp astıktan sonra ellerini yıkayıp,
Musa Aleyhi Selam’ın yanına geldi.
Daha yemeğe başlamadığını görünce sordu.
-Niçin yemeğe başlamadınız?
Musa aleyhi Selam;
– “Sen bana zembildeki sırrı söylemedikçe bir lokma bile yemem.” dedi.
– Mademki merak ettin anlatayım:
Ey misafir,
Bu zembildeki benim yaşlı annemdir.
Çok yaşlı olduğu için takatten düştü.
Evde bakacak başka kimsem de yok.
Evleneceğim,
Fakat hanımım annemi incitir,
Onu üzer diye Evlenemiyorum.
İşe gittiğimde herhangi bir hayvanın kendisine zarar vermemesi için onu gördüğün gibi bir Zembile koydum.
Her gün gelip iki öğün yemek yediriyorum.
Diğer hizmetlerini de görüp gönül rahatlığıyla işime gidiyorum.
Bunun üzerine Musa aleyhi Selam dedi ki:
– Ancak anlamadığım bir şey daha var.
Sen Annene yemek yedirip Su içirdikten sonra,
Dudaklarını kıpırdatıp bir şeyler söyledi,
Sen de ÂMİN dedin.
Annen ne söyledi ki âmin dedin?
– “Annem, her hizmet edişimde “Allah Seni Cennette Musa Aleyhi Selama Komşu Eylesin” diye dua eder.
Ben,
Hiç ihtimal vermediğim halde,
Bu güzel duaya âmin derim.
Ben kimim ki,
O büyük Peygamberle komşuluk edebileyim.
Onunla komşuluk edebilecek ne amelim var ki…
O zamana kadar kim olduğunu saklayan Musa aleyhi Selam,
Buyurdu ki:
– Ey Allah’ın sevgili kulu,
Ben Musa’yım.
Beni sana Allah-u Teâlâ gönderdi.
Annenin rızasını kazandığın için,
Cennet-i Âlâyı ve orada bana komşu olmayı kazandın.
Kasap hemen kalkıp Musa Aleyhi Selamın elini öptü ve sevinç içinde yemeğini yedi.
Sözün Özü
“Cennet Anaların ayağı altındadır” sözü boşuna değildir….
Anne ve babalarımıza Sevgi ve Saygıda kusur etmeyelim.
Annelerin Duaları da Bedduaları da kabul olur….
Bizler Dualarını almaya çalışalım, Beddualarını değil….
Hoş kolay kolay da Beddua etmezler.
Biliyor ve Görüyoruz ki,
Olmak istediğini olmuş,
Ulaşmak istediğine ulaşmış,
Elde etmek istediklerini elde etmiş,
Maddi ve manevi sıkıntı yaşamamış/yaşamayan birileri varsa mutlak anlamda mutlaka Annesine hürmette özen göstermiş ve duasını almış birisidir.
Bereket Hazinesinin,
Anahtarıdır ANNELER.
“Allah Hepimize Anne ve Babalarımızın Hayır Duasını Almayı Kısmet Etsin.”
Uzakta olsanız bile en azından “Aradığınız numaraya ulaşılamıyor” Anonsunu duymadan “Bol Bol” konuşun derim.
Son Söz:
Ağaçlar Kalemim,
Denizler Mürekkebim,
Gökyüzü Defterim olsa,
Seni Anlatmakla Bitiremem, Canım ANNEM.”
Bir gün,
Umarım,
Bana Gösterdiğin Sevgi ve Sabrı Sana Gösterebilme Şansım olur…
İyi ki Varsın,
Anneler Günün Kutlu Olsun.
SENİ SEVİYORUM”
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
11.Mayıs.2012 Şanlıurfa