Cihat Kürkçüoğlu
23 Nisan 2010
Mardin’i gezen ve döndükten sonra herkesin söylediği bir söz “Aklım Mardin’de kaldı”.
Urfa EDESSA TV ekibi ile birlikte geçen hafta Mardin valisi Hasan Duruer’le söyleşi yapmak üzere gittiğimiz bu tarihi şehirden döndükten sonra günlerdir ben de aynı sözü söylüyorum: “Aklım Mardin’de kaldı”.
Mardin, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu şiirsel şehir.
Mardin , farklı ırkların, farklı dinlerin binlerce yıl birlikte yaşadığı , ezan seslerinin çan sesleri ile harmanlandığı hoşgörü şehri.
Mardin, taşın ve gümüşün dantel dantel,i ilmek ilmek işlendiği sanat şehri.
Mardin, güler yüzlü insanlarıyla, zengin mutfağıyla, mimari eserleriyle turizmde yıldızı gün geçtikçe parlayan bir dünya şehri.
Mardin, gündüz seyranlık, gece gerdanlık olan şehir.
2009 yılı Ocak ayında Mardin’de göreve başlayan Vali Hasan Duruer, göreve başladığı günden itibaren Mardin’i bir dünya kenti yapmak için kolları sıvamış.
“Gözümüzü rahatsız eden ne varsa temizlenecek”, “Tarihi kentin gerçek kimliğine kavuşması için ne gerekiyorsa yapılacak” sloganlarıyla yola çıkan Sayın Duruer’in hedefi ; turizimden tarıma, ekonomiden sanata kadar her alanda Mardin’i 2023 yılında Avrupa’nın Kültür Başkenti yapmak ve UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldırmak.
Vali Duruer, 7 bin yıllık tarihi kentin içinde beton bina görmek istemediğini belirtiyor ve Mardin’i tıpkı bir Venedik ve bir Toledo gibi yapacaklarını söylüyor.
Kentin tarihi dokusunun eski görünümüne kavuşturulması amacıyla başlatılan Proje kapsamında, mevcut koruma planlarına uygun olarak Mardin kentsel sit alanındaki ana ulaşım yolu olan 1. caddenin, eski canlılığını büyük ölçüde yitirmiş olan zanaat sokaklarının ve tüm tarihi sokakların sağlıklaştırılmasını hedeflemiş.
Birinci caddedeki karmaşıklığın giderilmesi ve tarihi çarşının olabildiğince düzene sokulması amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi ile işbirliği içinde başlatılan rölöve çalışmaları hızla ilerliyor.
Kentsel sit alanının sağlıklaştırılmasına yönelik olarak TOKİ, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mardin Valiliği ve Mardin Belediyesince ortaklaşa yürütülen Eski Mardin Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında sit alanındaki betonarme yapılar birer birer yıkılıyor.
Özel mülkiyete ait betonarme bir binanın Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından yıkılması ile başlayan çalışmalar hızla devam ediyor. Eski Bağ-Kur binası ile Cumhuriyet Meydanı içinde bulunan bütün beton binaların önümüzdeki günlerde yıkılması planlanmış durumda.
Tarihi Mardin sokakları, abbaraları (Kabaltı) beton sıvalardan, ilave katlardan, elektrik direkleri ve tellerinden birer birer arındırılıyor. Bu görünümü ile kent, adeta bir şantiyeyi andırıyor.
Kent, özgün tarihi dokusuna kavuştukça film yapımcılarının doğal platosu haline gelmiş. Kentte çevrilen her film, her dizi tanıtıma büyük katkı sağlıyor.
Tarihi cami, kilise ve medreselerin, sokakların ve evlerin restorasyonunu yaparak kültürel mirası koruduğu ve kentin özgün kimliğini ortaya çıkardığı için vali Duruer, Mardinlilerin büyük takdirini kazanmış.
Kısa sürede yaptığı hizmetlerle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan da tebrik alan Duruer, 7 bin yılık tarihi kenti dünyaya tanıtmak ve turizme alt yapı oluşturmak için gece gündüz hizmet verdiklerini söylüyor.
Harap durumdaki eski Süvari Kışlası bir önceki vali Mehmet Kılıçlar zamanında, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi yapılmak amacıyla restore edilmiş ve her iki mekânı tefriş ederek hizmete açmak vali Duruer’e nasip olmuş.
Bunun yakınındaki eski valilik binası, Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi yapılmak amacıyla restore ediliyor.
Yine aynı çevrede harap durumda bulunan tarihi Vali Konağı’nda restorasyonlar hızla ilerliyor. Restorasyon tamamlandığında valilik makamı bu tarihi binaya taşınacak.
Mardin’de yapılanlar sadece restorasyonlarla sınırlı değil. Son bir yılda düzenlenen sempozyum, konferans, bienal gibi etkinlikler ve yayınlanan çok sayıdaki prestij kitabı ile Mardin’in kültür-sanat değerleri dünyaya tanıtılıyor.
Sözün kısası; Mardin bir dünya kenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Mardin’i gezen herkesin döndüğünde söylediği “AKLIM MARDİN’DE KALDI” sözünü ben de günlerdir söylüyorum. AKLIM MARDİN’DE KALDI.
Darısı Urfa’nın başına..