Mehmet Göncü
2 Eylül 2009
Büyük milletimiz, tarih boyunca insani ve ahlaki değerleri korumak, vatan, namus, ulusal şeref ve özgürlüğünü muhafaza etmek için, mazlum halklara adalet, kardeşlik ve barış götürmek amacı ile savaşmak mecburiyetinde kaldığında, destanlar yaratacak kahramanlıklar sergilemiştir.
Ağustos ayının, şanlı zaferlerimiz bakımından tarihimizde yeri çok önemlidir. Bu bağlamda bin yıllık bir geçmişimizi inceleyecek olursak, tespit edebildiklerimizin ehemmiyeti itibari ile, kronolojik sıralaması ve neticeleri şöyledir:
1- 26 Ağustos 1071’de, Büyük Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın, Malazgirt’de kazandığı zaferle, küçük Asya’da yaşayan Anadolu halklarını Bizansın zulümünden kurtarmış, barış, adalet, kardeşlik ve huzur ortamı sağlamıştır. Nitekim bu durumu dile getiren Urfalı Ermeni tarihçi Mateos, Alpaslan’a yazdığı mektupta, “Bizi Bizans’ın zulümünden kurtardınız, size binlerce kez teşekkür ederiz” demiştir.
2- 24 Ağustos 1516’da Mercidabık savaşının kazanılması ile, Ortadoğu’ya barış, huzur ve istikrar gelmiş, Türk uygarlığından Afrika kıtasına bir pencere açılmıştır.
3- 28-29 Ağustos 1526’da Osmanlı Türk ordusunun Mohaçtaki dillere destan başarısı ile, uzun yıllar Macaristan, Erdel, Hırvatistan ve Slovenya’da adaletli ve kalıcı bir barış sağlanmakla kalınmamış, Ortaçağın ilkelliğini sürdüren Avrupa kıtasının büyük bir bölümüne uygarca yaşamanın koşulları öğretilmiştir.
4- Keza, 23 Ağustos 1921’de başlayan ve 13 Eylül 1921’de Türk ordusunun nihai zaferi ile neticelenen Sakarya meydan muharebesi ise ordumuzun başarılmış en hayati savaşlarından biridir. Bini subay olmak üzere, yirmibeşbin şehidimizin kanları pahasına kazanılan bu zafer, Şanlı ordumuzun ulusumuza bir armağanıdır. Bu başarı, istiklal savaşımızın kazanılmasında da büyük moral kaynağı olmuştur.
Bu yıl 87’inci yıldönümünü kutladığımız, 26 Ağustos 1922’de başlayan 30 Ağustos’ta, şanlı ordumuzun kesin zaferi ile 9 Eylül’de İzmir’in kurtarılmasına kadar devam eden büyük taarruz adını verdiğimiz savaşla; Türk ulusunun emperyalizm ve onun uşaklarını güzel yurdumuzdan kovduklarının resmen ve fiilen ilanıdır. Ayrıca sömürgeci istilacıların milletimiz tarafından mağlup edilmesi ise, dünya mazlum haklarına da iyi bir örnek olmuştur.
Özetle; Bu zaferleri milletimize armağan eden kahraman ordumuza ve bir ulusun yok olma felaketini var olma mutluluğuna çeviren ve bir dahi olan büyük vatan kahramanı Ulu Önder ATATÜRK’e ve Cumhuriyetimizin kurulmasında emeği geçen tüm arkadaşlarına yeni nesil olarak minnet ve şükran ifadelerimiz sonsuzdur.
Özellikle kurtuluş mücadelesindeki savaşlarda, bizler özgür yaşayalım diye canlarını, vatanları için seve seve feda eden tüm aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerim. Mekanları cennet olsun.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…