İbrahim Halil Okuyan
21 Haziran 2007
Edirne’den Van’a, Kars’tan Muğla’ya kadar Yurdun dört bucağında ingilizce, Fransızca, italyanca. Almanca tabelâlar.. Bunların ait olduğu dükkânlarda, ticarethanelerde bu yabancı dillerin kültüründen habersiz, ana dilini de 300-500 kelime ile dönüştüren insanlar… Bunun adı başta ıstanbul, Ankara olmak Üzere Urfa’mızı da istilâ eden “Dil yozlaşması”.. Sözde batılılaşma, kuş diline kayma.. Argo sayfa biraz daha acayipleşme…Avam’da durum bu iken akademik seviyede de.Türk Dili’ne karşı bir hor bakış, küçümseme hâkim.Çok bilmişler Türkçe’yi yıllarca iyice hırpaladıktan sonra; Türkçe bilim dili olamaz…” fetvasını da patlatınca artık iş çığırından çıktı. Üniversiteler arası Kural, teşkilâtına gönderdiği yönetmelikte: “Bilim ve mühendislik alanındaki bültenin dili ingilizcedir. Fakat Almanca ve Fransızca yazılar da yayınlanabilir.” kaydını koydu.
Oysa Üniversiteler her şeyden evvel Türkçe’yi koruması, geliştirmesi, noksanları varsa tamamlaması gereken kurumlardır. Elbette yabancı dillerin: kullanılmasına karşı değiliz. Fakat unutulmamalıdır ki; Türkiye’de hepsinin yeri Türkçe’den sonradır. öyle olmalıdır. Onlar kendi ülkelerinde başka birdili, aha dillerinin önüne geçiriyorlar mı? Hele bir tetkik edin, bizdeki acayipliğin sömürge ülkeler dışında başka bir yerde benzeri var mı?.Ortaasya Ülkeleri bağımsızlığa kavuştuktan, sonra Türkiye’de bir “Dil birliği” arayıştan oldu. “Kiril alfabesini kaldırıp 2-3 harf ilâvesiyle Türkçemizi birlikte kullanacağız..” deniliyordu.
Bugüne kadar yapılan birşey olmadı. Maalesef biz ciddi işlerden nasipsizis.. ıyi örnek olamadık. Dil alanında da, sosyal, kültürel, ekonomik’ alanda ‘da ırkdaşlarımıza yıllardır birşey veremedik. Üstelik ekonomide IMF’nin kucağına düştük. Dış siyasette Amerikanprest oduk. iç siyasette halimiz malûm; maddi ve manevi değerlerimizi tarumar ettik, ingilizce başımızın tacı oldu.
Bizi lider, ağabey gözünde gören Ortaasya ülkeleri baktılar ki; biz, biz değiliz. Bir belirsiz nesne olmuşuz. Onlara hiçbir hayrımızın dokunacağı yok. Yavaş yavaş o ezildikleri 70 yıllık mazilerine dönmeğe başladılar. Istemiyerek günleri şimdi Kırgistan Rusça’nın Kırgızistan’da yeniden resmi dil olacağını açıklıyor.
Gidişat diğerlerinin de bu yolu izleyeceğim gösteriyor. Vah zavallı Türkiye’m, nerde Atatürk’ümüz, nerde o eski Türk büyükleri..
Ve ilimizi severek başına taç edenler yeni bir kararla tarif nameleri ve kullanım açıklamaları Türkçe olacakmış. Umarız kulananlar dilimiz sayesinde kullandıklarının ne olduğunu öğrenmiş olurlar.