
İbrahim Halil Okuyan
3 Ekim 2006
Ülkemizin tanıtımında spor açısından önemli rolü bulunan Formula 1 A yarışları için oldukça büyük masraflarla bir pist yapılmış ve Türkiye bu konuda muradına ermişti. ıstanbul’da yapılan son yarışta birinci olan Felipe Massa’ya ödülünü TOOB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun önerisi ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat verdi. Bütün dünya televizyonlarında yer verilen bu kupa töreninde kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının görüntülenmesi meğer ne büyük bir suç imiş.. Nasıl bir skandal(!) imiş. Hemen bu işle ilgili Uluslararası şer kuvvetleri toplandı. Güya dostumuz(!) olan bu mahlûklardan Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu, Mehmet Ali Talat’ın ödül vermesini kurallara aykırı bularak Türkiye Otomobil Sporları Federasyonuna 5 milyon dolar para cezası verdi. Aslında yapılan iş’de bir hata söz konusu değil. Fakat işin içinde Kıbrıs’la ilgili bir isim olunca bütün kuralları ayak altına alan bir yorum getiriliyor ve Türkiye’ye yükleniliyor. Uluslararası bütün federasyonlarda Yahudi, Ermeni ve Rum kökenli; ard düşünceli, peşin hükümlü kişiler yer alınca girdiğimiz her dâvâda değnek yemeden çıkamıyoruz. Geçen yıl yapılan Türkiye-ısvirçe milli maçında da öyle olmadı mı? Sahada ve soyunma odalarında örselenen bizdik. Fakat Federasyonunun (Fifa) yargılanmalarında dayağı yiyen yine biz olduk. Uzantıları halen devam ediyor. A Milli Takımımızın 11 Ekim’de Moldova ile yapacağı 2008 Avrupa şampiyonası, Türkiye’nin cezası sebebiyle yine Frankfurt’ta oynanacak. Türkiye düşmanlarının kini maalesef bitmiyor ve her alanda cezalar biribirini takip ediyor. Onlar nasıl “kılı kırk yararak” ceza yolları buluyorlarsa, bizim de “kılı” kırk yararak” onlara fırsat vermeme yolları bulmamız gerekiyor. Tabii işin başında tedbirler alarak ve geniş düşünmeyi adet edinerek kullandıkları fırsatları ellerinden alabiliriz. 2007 inşallah bu hazırlığımızın uygulama yıllarının başlangıcı olur. Çakallara çocuk kaptırmayız. Örneğin; şu 5 milyon dolarlık ceza konusunu ele alabiliriz. Bunun cezalık bir yönü yoktur ama onlar öyle yorumlamışlar. ıtirazımız kabul görmüyor veya itiraz etmeden cezayı ödüyoruz. Yazık değil mi bu milletin parasına? Formula 1 A yarışına Cumhurbaşkanımız veya Başbakanımız lütf’edip katılsalardı bu para onların kısmeti olmayacaktı. Bir ödül törenine katılmak büyüklerimiz için o kadar mı zor? Bu 5 milyon dolarlık ceza’ya Ülkemizde sevinenler, az oldu diyenler de var. Bunlar ya sayı saymak bilmiyorlar, ya da dayak yememişler. Bunu ancak çekenler bilir. Bu parayı TOBB Başkanı da ödese, ıTO Başkanı da ödese veya müşterek de yatırsalar olan Milletimize oluyor. Dahilde ve hariçte “Oh oldu..” diyen şer güçlerini sevindiriyoruz ve kayb’eden hep biz oluyoruz. Spor bir güzelliktir, şenliktir, dostluktur ama bunu bize bu ölçüde yaşatmak istemiyenlere “ders” niteliği de taşımalı ve kârlı çıkan taraf biz olmalıyız. Otomobil yarışları Uluslararası kural ve efendiliğini kayb’edip Kadıköy Bağdat Caddesindeki ilkellik ve magandalık şartlarına dönüşürse, olmasın daha iyi.