İbrahim Halil Okuyan
10 Mayıs 2006
Dünyamıza ve insanlığa kötülük yapan bazı şuursuz zalimlerin işledikleri çevre cinayetlerini görüp duyunca ister istemez doğa’nın geleceğinden endişe ediyoruz. En ufak bir olumsuzluğu kafamıza takıyor, düzelinceye kadar rahat edemiyoruz. ıki yıl kadar önce Urfamızın meşhur Balıklıgöllerindeki (Halilürrahman-Ayn’ı zeliha) balık ölümleri Valiliğimizi, Belediyemizi ve Çevre ile ilgili Vakıfları harekete geçirmiş; Harran, Çukurova ve Ankara Üniversitelerinden bilimsel yardımlar istenmişti. Teşhis olarak Sudaki oksijen azlığı ve Balıklardaki mantar hastalıkları tesbit edilmiş, uzun bir tedavi safhasından sonra çok şükür hayvancıklar salâha kavuşturulmuştu. Urfamızın “Tabii Akvaryumu” durumundaki bu göllerde rutin ve periyodik bakımlar yapılmakta, su analizleri aksatılmadan yürütülmektedir. Göllerimiz tabii bir çanak içine yerleştiğinden coğrafi olarak çukurda kalmakta; bir yağmur yağması, ufak bir sel olması halinde coğrafi çanağın etrafındaki yassı dağlardan ve tepelerden gelen sanayi artığı yağ ve hayvan pislikleri az da olsa gölleri etkilemektedir. Bunu önlemek için her birim üzerine düşeni yapmalı, doğması muhtemel bir felâket önlenmelidir. Aksi takdirde Urfamızın tabii görünüşü ve turizmi açısından çok değerli olan bu göllerimizi ve içindekileri kayb’etmiş oluruz. Akabede inşa edilen TOKı Konutları ve Evren Sanayi Sitesi atıklarını önleme maksadıyla 2002 yılında “TOKı Kanalı Projesi” yapılmış ve Konut ıdaresi bunun uygulanması maksadıyla zamanın Beledyesine gerekli finansmanı ödemiş olmakla beraber, kanal bugüne kadar yapılmamıştır. Ancak bugün kesin bir zaruret halini aldığından; Belediyemiz 8,5 kilometre uzunluğundaki kanalı ihale edecek ve Ağustos ayına kadar inşallah bunu bitirecektir. 3,1 Trilyon Liraya mal olacak kanal ikmal edildiğinde TOKı Konutları, Evren Sanayi Sitesi, Kızılkoyun, Süleymaniye, Haleplibahçe mahallelerinin atıkları ve kanala yönelecek Balıklıgöllere ulaşmayacaktır. ınşallah o zamana kadar 2002 den zuhur eden bu gecikmenin cezasını çekmemiş oluruz. Zira, hepimiz biliyoruz ki, göllerdeki kutsal balıklarımızın başına gelebilecek herhangi bir kötü olay halkımızı çok üzer, olayın failleri asla affedilmez. Unutmayalım ki; bu balıklar yalnız müslümanlar için değil, hıristiyanlar ve musevilerce de kutsal sayılmaktadır. Yaradan’ın Urfamıza güzel bir emanetidir. Onları ve çevresini korumayı boynumuzun borcu olarak kabul etmeliyiz. Bugünkü durumda TOKı Kanalının inşası büyük önem arz’etmektedir. Belediyemizin bunu bir an önce ikmal etmesini bekliyoruz.