Nejat Karagöz
20 Mayıs 2017
Söze,
”Rakamlar yalan söylemez…” diye başlamak eski siyasetçilerin en bilindik
alışkanlıklarındandır; doğru da bir laftır aslında…
Rakamlar
ne kadar doğruysa, kimin ne kadar yalan söylediği de o derece doğrudur zira.
Burada,
esas mevzuya geçmeden küçük bir hatırlatma yapma gereği hâsıl oldu, onu hemen
izah edeyim. Türkiye’de etnisite, mezhep, siyasi görüş ve benzer başka
aidiyetler üzerinden tartışma yapmanın zerrece yararı yok, bugüne kadar bütün
argümanı bundan ibaret olup, meydanları bu söylemleri sayesinde dolduran
siyasetçilere bundan sonra zırnık yok…
Çünkü
Milli gelir, Bütçe, cari açık, kamu borcu… Gibi pek çok konuyu da tartışmak
aslında havanda su dövmekten ibaretmiş!
Ya, ne
yapmalı?
Bütün
bunların nedenlerinden işe başlamalı.
Mesela,
AB ve ABD Türkiye’yi niçin kıskanıyormuş, ona bakmalı.
Yani
rakamlara işimiz düştü gene…
BİST
(Borsa İstanbul) toplam değeri 622 Milyar TL iken bir ABD şirketi olan APPLE’
ın değeri 830 Milyar Dolar’mış. Yani bir başına APPLE, BİST’ i 4 kere satın
alırmış. E, şimdi ABD seni nasıl kıskanmasın (!)
Türkiye’nin
toplam ihracatının % 75’i AB’ne iken,
mesela Almanya’nın bize sattığı mal, toplam ihracatı içerisinde % 1
kadarmış… Hele şu Almanya’nın haline bakar mısınız?
İleri
teknoloji ürünü ihracatımız toplam ihracatımız içerisinde % 1’lerde, buna
karşın Türkiye’nin 20’de biri kadar olan Singapur’da bu oran % 50 kadarmış…
Singapur da kendini devlet sanıyor, peh…
Bu
verilerden ciltler dolusu kitap çıkar sevgili okurlarım…
Özetlersek:
Eğitimde,
dünyanın en geri ülkelerinden bile gerideyken biz, bu kapasite ile AB ve ABD’nin bizi
kıskandığını ancak düşünebiliyormuşuz çünkü okuduğunu anlama yetisinde bile
OEDC ülkeleri arasında 50. Sıralardaymışız…
Ama o
kadar karamsar olmaya da gerek yok; seçilme yaşını 18’e indirerek, yani liseden
henüz mezun olmuş bir çocuğu milletvekili yaparak ( o çocuk ki, yer yer
ortaokul seviyesinde matematik bile bilmiyor) ülkenin entelektüel birikimine,
eğitim kalitesine, kalkınma hızına, öyle bir sıçrama yaptıracakmışız ki dost
düşman görecekmiş…
Bazılarının
meydanı boş buldukça salladığı, “dünyanın ilk on ekonomisi” arasına girmemizin
bir milyar ışık yılı sonra gerçekleşecek olmasının da zerrece önemi yokmuş…
AB o
zaman gününü görecekmiş, ABD kime çattığın o saat anlayacakmış…
Biz ne
diyorsak o!!!