Remzi Mızrah
2 Mart 2017
kuşağı olarak tanımlanan deprem kuşağında yer almaktadır.
yüzyıllardır depremlere neden olan iki ayrı fay hattı vardır. Bunlardan biri
Kuzey Anadolu Fay hattı diğeride Doğu Anadolu Fay hattıdır. Bu iki fay hattı
tarihin çeşitli dönemlerinde kırılmalar yaşayarak etkisi çok büyük olan
depremler oluşturmuşlardır.
Deprem sıklığı ve
şiddeti bakımından dünyada Çin’den sonra ikinci sırayı alan Anadolu, antik
devirlerde, eski çağlarda, Bizans döneminde birçok depremle karşılaşmış, ayrıca
coğrafi bağlantısı dolayısıyla Filistin ve Kuzey-Suriye’deki depremlerden de
çeşitli oranlarda etkilenmiştir. Deprem; yerkabuğundaki kırılmalar sonucu ani
olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtiği ortamları
ve yer yüzeyini sarsma olayı olarak tanımlanmaktadır. Zelzele olarak ta
isimlendirilen bu doğa olayı tarih boyunca Anadolu topraklarında pek çok kez
yaşanmıştır.
Güneydoğu Anadolu
bölgesinde depremler, daha çok Urfa, Harran, Samsat, Maraş, Diyarbakır gibi
yerleşim birimleri ile dolaylarında meydana gelmiştir.
Bu depremlerle ilgili
Urfalı Mateos ve Mar Yeşua detaylı bilgiler vermişlerdir.
26 Kasım 1091 de
bölgede meydana gelen deprem, Suriye ve
yakınındaki birçok yerleşim biriminde tahribata neden olmuş en büyük yıkımı da
Antakya şehri yaşamıştır.
Bölgede diğer bir şiddetli deprem ise 1114–1115
yıllında yaşanmıştır. Bu sarsıntı, Urfa’nın da içinde yer aldığı el- Cezire
bölgesi ve Suriyeden başka Anadoludaki yerleşimlerde de etkili olmuş büyük can
ve mal kaybına sebep olmuştur.
İbn-ül esir bu depremin Urfa, Harran, Samsat,
Maraş, Balaş gibi şehirleri yerle bir ettiğini söylemiştir. Bu depremi Ebu’l
farac ise “Bütün Maraş şehri yeraltına gömülmüş ve bütün şehir halkı için bir
mezar olmuştu. Samosata’da (Samsat) birçok ev yıkılmış ve bu sırada burada
bulunan, Gerger hâkimi Constantin ile birlikte enkaz altında pek çok kişi
ölmüştü. Edessa (Urfa) şehrinin sur kulelerinden onüçü, Harran’ın surlarının
bir bölümü tahrip olmuştu.” diye vermiştir.
Daha çok Ermeni ve Süryani
kronikçilerin verdiği bilgiler aslında depremin bölgede tarih boyunca sıklıkla
görüldüğünü kanıtlamaktadır.
Merkez üssü Adıyaman ilinin Samsat ilçesi olduğu belirtilen deprem uzun yıllardır deprem yaşamamış bölge halkında bir panik havası
oluşturmaya yetti. Kandilli Rasathanesi’nden yapılan açıklamaya göre,
sarsıntının ardından 2 adet de artçı sarsıntı meydana geldi. Daha bu sarsıntıyı
atlatmadan bu defa Bozova fay hattı olarak tanımlanan kırık kuşağı üzerinde,
merkez üssü Urfa’nın Bozova İlçesi olan 4,3 şiddetinde bir deprem meydana geldi
Bozova merkezli bu sarsıntı tarih boyunca birçok kez aktif hale gelen Bozova
fay hattının son hareketiydi. Bu hat tarihsel süreçte 673, 718, 1003, 1114,
1911, 1961 ve 1996 yıllarında çeşitli şiddette depremler oluşturmuş can ve mal
kaybına yol açmıştır. Çoğu yaklaşık 5,0- 5,5 büyüklüğünde olan
depremlerdir bu sarsıntılar. Bozova fay
hattında en şiddetli deprem 1114’te meydana gelen ve kronikçilerinde detaylı
olarak bahsettiği 6,8 şiddetindeki deprem olmuştur.
Ülkemiz deprem
kuşağında yer alan ve depremlerin sürekli yaşandığı bir alan 1939 Erzincan(32.000
Ölü), 1942 Niksar(3000 ölü), 1944
Gerede(4000 ölü), 1966 Varto( 2.500 ölü), 1999 Marmara(45.000 Ölü) depremleri
çokta uzak bir tarihte değiller.
Sonuç olarak
Şanlıurfa ve Adıyaman’da meydan gelen sarsıntılar bölge halkının depreme
hazırlıklı olmadığını hatırlatıyor bize. Mevcut duruma bakınca can ve mal
kaybının yaşanmadığı küçük şiddete bu sarsıntılarda bile topluma bir panik ve
korku havası hâkim olmuştur. Depreme hazırlıklı değiliz nasıl davranacağımız
bilmiyoruz. Binalarımız ne durumda? o
konuda da çok sağlıklı çalışmalar yok bildiğim kadarıyla.
Aslında tarihe
baktığımızda depremlerin bu bölgede sürekli var olduğunu görebiliyoruz.
Herhalde uzun bir süredir şiddeti yüksek bir sarsıntıya maruz kalmadığımız için
depremi unutmuştuk. Adıyaman’daki 5,1’lik ve hemen ardından Bozova’daki 4.3 lük
uyarı aklımızı başımıza getirmiştir umarım.
Depreme karşı
tedbirlerimizi alıp, deprem konusunda eğitilmiş bir toplum oluşturmak
zorundayız. Daha sonra geç olabilir.
Farkında mısınız
deprem çokta uzağımızda değil.
22.11.2008