Mehmet Göncü
5 Şubat 2015
Sevgili okuyucularım, hayatta en haz etmediğim
kimseler devamlı kibir ve azametle gezenlerle sürekli her hallerinden şikâyet
eden şahıslardır.
Hâlbuki bu kimseler üzerinde yaşadıkları dünyayı
ve mensubu bulundukları güneş sistemini özetle tüm evreni ve var oluşla yok
oluşu inceleyebilseler asla kibirli olmaz ve asla yaşam olgusundan şikâyet
etmezler.
Gerçekten iyi düşünüp, iyi incelediğimizde görecek
ve anlayacağız ki; yaşam olgusu ve döngüsü içerisinde enlerin eni, yani en
zengin, en güzel ve en bilgili olsak bile sonuçta bir fani olarak öleceğiz.
Ölümlü bir canlının kibirli ve abartılı bir gurur içinde olmaya hiç mi hiç
hakkı yoktur.
Bakınız ünlü bir düşünür ve aynı zamanda önemli
bir siyaset adamı olan Mahatma Gand-hi, “Sabah evden ayrılırken giydiğim terliğin
üzerindeki toz zerrelerinden daha yüksekte durduğum için çok utanır ve ızdırap
duyarım. Zira bilirim ki, sonuçta ben de bir toz zerresi olacağım.”
Demektedir. Gerçekten ben de sık sık Urfa’daki mezarlıklara kabir ziyareti için
gittiğimde görüyorum. Hayatta iken gölgeleri bile öpülen bazı tanınmış zevatın
mezarlarında birkaç sararmış ot ve birkaç karıncadan başka bir şey yoktur.
Onun için diyorum ki, kainat kitabını iyi okuyan
akıllı insanlar asla kibirli ve gururlu olamazlar.
Bu konuda Sadi Şirazi çok güzel bir benzetme
yapmaktadır; “Boş başağın boynu dik, dolu başağın ise boynu eğiktir”
Kıymetli okuyucularım, bu hususta, bildiğim kadarı
ile ilimiz Şanlıurfa’da yetişmiş bazı şairlerden örnekler verecek olursak,
mesela Nabi şöyle söylemektedir;
“Kitab-ı kainat
esrarı hikmetle leba leptir. Şikâyet cehilden feryat be idrakliktendir”
Keza; ilimiz kabristanındaki bazı mezar taşlarında
yazılı olan anonim bir şiirde ise fani yaşam şöyle açıklanmaktadır:
Çeşm-i ibretle
nazar kıl, bu dünya misafirhanedir
Hiç mukim adem
bulunmaz, ne aceb bir kaşanedir.
Bir kefendir
sermayesi akıbet şah-ı geda
Pes buna mağrur
olan, mecnun değil ya nedir.?
Öte yandan şikâyete gelince, o da bildiğiniz gibi
göreceli bir kavramdır. Beterin beteri olduğu gibi, neyin hayır ve neyin şer
olduğunu da ancak Allah (cc) bilir. Bu gerçekler nedeniyle bizleri
insan olarak ve Türkiye gibi böyle güzel bir ülkede yarattığı için yüce
rabbimize sonsuz hamt ve şükürler olsun.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride,
kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…