Mehmet Göncü
28 Ekim 2014
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi yarın Cumhuriyetimizin, Türkiye Büyük Millet
Meclisi tarafından ilan edilmesinin 91. yıldönümünü yarın kutluyoruz.
Cumhuriyet;
hâkimiyet’in kayıtsız şartsız milletin olduğu bir rejimin adıdır.
İşte
bu rejim insan haklarına dayalı, evrensel hukuk normlarında, hukukun
üstünlüğüne kesin olarak bağlı bir yönetim şeklidir.
Sevgili
okuyucularım, Cumhuriyet rejimi demokrasi ile taçlandırıldığında gerçek
tanımını ve değerini kazanır.
Malumlarınız
olduğu üzere; demokrasi idaresi, kimsenin kimseye insan olarak üstün olmadığı,
sınıfsız imtiyazsız fikri hür, vicdanı hür, dürüst ve şeffaf bir toplumun
tarifidir.
Aziz
okuyucularım, çok şükür güzel yurdumuz Türkiye 91 yıl önce bu mutluluğa ve
sevince kavuştu.
Bu
mutluluğu bize kavuşturan o tarihteki Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ve
o meclisin başkanı olan aynı zamanda birinci Cumhurbaşkanı seçilen Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’e ve o meclisin tüm üyelerine bir Cumhuriyet çocuğu olarak sonsuz
minnet ve şükranlarımı arz ederim.
Bu
manada, Atatürk’e minnet ve şükran borcumuz vardır. Kendisi bir ulusun yok olma felaketini var
olma mutluluğuna çeviren, çağından ve çağdaşlarından çok önde, dahi bir
liderdir.
Aynı zamanda da bir vatan
kahramanıdır. Onun çağdaş, yani muasır bir medeniyet kurma başarısını şu an
itibariyle Osmanlı devletinden emperyal güçler tarafından bin bir hile ve
desise ile ayrılmış olan ülkelerin hali perişanları ile kıyaslandığında daha
iyi anlaşılmaktadır. Gören gözler bu gerçeği biliyor ve anlıyor. Fazla izaha da
gerek yok.
Bu
nedenle Cumhuriyetimizi kuran bu mübarek insanlara minnet ve
şükran borcumuz vardır.
Cumhuriyetimizin
91. yıldönümü kutlu olsun.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan engin gönüllü dostlarınızın çok olması ile
kalın sağlıcakla