Mehmet Göncü
26 Mayıs 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi çok değil, 20-30 yıl öncesine kadar şehir ve
kasabalarda çarşı ve mahalle bekçileri gün batımından, gün ağarıncaya kadar
mıntıkaları olan mahalle, sokak ve çarşılarda görev yaparlardı. Bu bekçiler
dükkanları kontrol eder, en ufak bir seste o işyerini inceler, şüpheli bir şey
sezerde hemen düdük çalıp devriyeyi haberdar ederdi.
Mıntıkasında
oturan herkesi tanır, yabancı birini gürdü mü hemen fark ederdi.
Bekçileri
de polis yaya devriyeleri kontrol eder, defterlerini imzalardı.
Aynı
gecenin belli olmayan bir saatinde de karakol amiri bütün görevlileri ve
bekçileri mıntıkalarında kontrol ederdi.
O
tarihlerde bekçi düdüğü huzur ve güvenin işareti idi. Huzur ve güvenin tarifi
ise; ‘Suçların işlenmeden önce engellenmesidir”
Gerçekten
de mühim olan husus; suçun işlenmeden önce önlenmesidir.
İşte
bekçiler suçların, özellikle hırsızlığı olmadan önce önlerlerdi.
Demem
o ki yine eski o çarşı ve mahalle bekçileri geri gelsin ve hırsızlık başta
olmak üzere suçlar işlenmeden önlensin.
İşte
o zaman bakın nasıl hırsızlık olayları azalacaktır.
İsteyen
suç oranlarını eski ile yeni tarihler olarak istatistikî rakamlar olarak
araştırsın, fark ortaya çıkacaktır.
Ben
şahsi düşüncemi açıkladım. Gerisi ilgililerin taktirine kalmıştır.
Aziz
okuyucularım, şimdi benim bu yazımı okuyanlar diyecekler ki, kardeşim çağ
değişti, teknoloji gelişti. Şimdi
güvenlik kameraları var. MOBESE cihazları var.
Tamam
bu aletlerin faydalı olduklarını biliyoruz. Bu cihazlar yine de işlevlerini
sürdürmeye devam etsinler. Benim söylemek istediğim; suçların ve hırsızlığın
meydana gelmesinden önce önlenmesi yönündedir.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok
olması dileğiyle kalın sağlıcakla.