Cüneyt Gökçe
2 Mayıs 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Bu
yıl Üç aylara çok farklı ve tatlı bir giriş yaptık. Regaip Gecesi ile
onurlandık.
Böylece,
bu güzelim mevsimi daha fiilen girmeden Kandille karşıladık.
Bu
gün, üç ay boyunca açık kalacak olan ve kıymetini bilene muazzam kazançlar
sağlayacak olan haşmetli bir pazarın başladığı gündür. Sayılı günler tez
bittiğine göre bu pazardan azami derecede istifade etmenin yollarını araştırmak
ve yakalamak gerekir.
Bugün,
güzelim sohbet ve vaazların icra edileceği; vazife ve sorumluluklarımızın
hatırlatılacağı mevsimin start aldığı gündür.
Üç
ay sürecek olan bu mevsim, kavurucu sıcaklarda cennet asa baharları
kazandıracak ve yaşatacak serinlikleri tattırabilecek kabiliyet ve özelliklerle
donatılmıştır.
Dayanışma
mevsimi bugün başladı. Kaynaşma günleri bugün başladı. Muhasebe günleri bugün
başladı.
Bugün,
kendimizi gözden geçireceğimiz otokontrol mevsiminin ilk günüdür:
Kulluk
bilincimizi sorgulamak, yaratılışımızın hikmetini anlamaya gayret etmek, sosyal
sorumluluklarımızı irdelemek ve bütün bu faaliyetlerimizden kendimize görevler
çıkarmak için doğacak fırsat günleri bugün başladı.
Kurulan
pazarı gezip incelemek, vazifemiz olsa gerek:
Kampanyalar,
indirimler, kârlı alışverişler, yeni ürünler ve fırsat mamulleri hep bu
mevsimde kurulan çarşının farklı noktalarında bulunur.
Kim
bilir; belki de ahiret saadetimizi garantileyecek bir fakir duası bu pazarın
her hangi kuytu bir köşesinde karşımıza çıkabilir. Zaten duaların kabul
zamanlarının kesin olarak netleştirilmemesi söz konusu vakitlerin tamamını
değerlendirme amacına yöneliktir.
Bu
yüzden, bugün başlayan ve üç ay sürecek olan fırsat dakikalarının tamamını
değerlendirmemiz gerekir. Hatta bu “uyanıklığı” ömür boyu bütün mevsimlerde
devam ettirmek her şuurlu müminin yapması gereken iştir.
Dikkat
edilirse, genellikle kandil gecelerine tahsis edilmiş “özel ibadetler” söz
konusu değildir; ta ki, mümin, “her geceyi Kadir, her gördüğünü de Hızır”
olarak telakki etsin. Mümine yakışan, kendisine bahşedilmiş büyük bir nimet
olan “zaman sermayesini” bilinçli harcamasıdır.
Ayrıca,
hiçbir mevsim ihmal edilmemesi gereken görevlerin başında Kur’an-ı Kerim’i
okuma ve anlama hususu gelir. Ancak, ne yazık ki, bu görevin “tam” yapıldığı
söylenemez. ışte, Kur’an’a dönmeyi sağlayan mevsim bugün başladı.
Bu
vesileyle çokça Kur’an-ı Kerim okunacak, mukabeleler düzenlenecek ve ihmal
edilen bu görev bir nebze yerine getirilecektir; ya da getirilmelidir.
Mukabeleler
sayesinde Kur’an-ı Kerim okumaları artacak, eksiklikler tamamlanacak, yanlışlar
düzeltilecek, okunan ayetlerin mesajları öğrenilecek ve yaşanacak; böylece,
dünyanın her tarafına nur ve huzur egemen olacaktır.
Üç
ayların, tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olması duasıyla…