Ömer Elçi
5 Haziran 2013
İstanbul Gezi Parkı direnişi Türkiye genelinde birçok ile yayılmışsa ve hükümet oluşumlara objektif değerlendirme yapmayıp, otoriterliği tercihlerse süreçte Türkiye çok daha büyük karmaşalar yaşar.
2002’den beri AKP hükümeti yönetimle ilgili görüş beyan edenleri örgüt, çete, darbe yanlısı ve daha nice trajikomik tanımlamayla dışlaması; “Hükümetim, her istediğimi yaparım”ın getirisidir…
Gezi Parkında çevrecilerin (hiçbir siyasal parti ile bağlantısız) kendilerince başlattıkları masumane eylemin bazı polislerin orantısız güçle sonlandırılma yanlışlığı her kesimden, her yaştan insanları “Yeter be” davranımıyla birçok ilde insanları protesto eylemlerine yöneltmiştir.
Hükümetin yıllardır ki sürdürdüğü uzlaşmamalığına tepkidir…
Eğitime, geçim zorluğuna, Suriye politikasına, Reyhanlıya, Roboskiye, dinlenmezliğe tepkidir…
Ülkenin mutlakıyetçi anlayışla yönetilme ısrarına tepkidir…
Başbakanın, ayyaşlar, alkolikler, çapulcular değerlendirmelerine tepkidir…
Seçimler öncesi farklı, secim sonrası farklı uygulama ve davranımlara tepkidir…
Türkiye’de AKP’ye oy verenlerden başka vatandaş yokmuş görüşlerine tepkidir…
Emperyalizmin emrindeki siyasal gücün otokritik nice uygulamalarına tepkidir…
*
İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay ve daha nice illerdeki eylemlerde bir yanda orantısız güç kullanan polisler; eyleme katılıp da yaralananlara yardım eden polisler…
Eylemlerde bazı eylemcilerin attıklarıyla yaralanan polislere yardım eylemciler…
Sosyal medyada gerçek dışı paylaşımlar yayıcılar, eylemcileri sükûnete davet ediciler…
Yazılı ve görsel medyada kusanlar, teskinciler, körler, dut bülbülleri…
Tek kare resme sabitlenmek, tek pencereden bakmak toplumsal huzursuzluğu yaygınlaştırır.
*
Marjinal gruplar, provokatörler kendilerince tepkilerini dile getiren 60’lık insanların, 18’lik gençlerin, her yaştaki insanların arasına karışması dünyanın her ülkesinde söz konusuyken; yürüyüşlere katılanların tümünü aynı kefeye koymak yanlıştır…
Ülke genelinde tepkiler ilden ile yayılırken Başbakanın 3 günlük gezisi zamansızdır…
Cumhurbaşkanı ve Kılıçdaroğlu’nun görüşmesi ve beyanatları olması gerekendir…
Başbakanın, muhalefet parti liderlerinin, siyasetçilerin; Valilerin, Emniyet Müdürlerinin, STK ların, Medyanın, halkın sağduyuluğu ve her kesimi kucaklayıcılığı, empati itidallik gereklidir…
Toplumsal olayların ufak kıvılcımlarla oluşmaya başladığı ve süreçte toplumsal yangına dönüştüğü; binlerin, milyonların olumsuzluklardan etkileneceği özellikle bilinmelidir…
*
Urfa’da yıkılan, yıkım sonrası bilinmezlikleriyle ne olacağı bilinmeyen 11 Nisan Stadyumu alanında Gezi Parkı eylemlerine destek veren grubun toplantısına katılanlara eşlik edip; güç uygulamayan ve Urfa’da olası tepkilere zemin oluşturmayan Emniyet Müdürünü ve Emniyet güçlerini kutlamak gerek…
Destek için toplanan üniversite, lise öğrencileri ve halktan bazı insanların tepkilerini sloganlarla dile getirmelerini kutlamak gerek…
“Burası Urfa, İstanbul değil” değil diyen Harran kubbeciler, yerel medyada yanlıca yazanlar; sosyal medyada siyaseten geldiği koltuğu kaybederim endişesindeki cik cikler 11 Nisan alanında toplanıp yürüyüş yapanlar Taksim Gezi parkına dokunulmamasını,11 Nisan alanının yeşil alan olmasını haykırmaktan başka şey yapmadılar…
Terörist değillerdi hiç biri, daha yaşanabilir bir Türkiye ve Urfa istemlerini dile getirdiler…
Uyutulmak ve uyumak istemediklerini haykırdılar…
Otoritelik değil, demokrasi istediler…
*
Başbakan, ilgili bakanlıklar her kimlerse Taksim gezi Parkı projesinin durdurulduğu yeniden revize edileceğini açıklaması,
Bazı polislerin orantısız güç kullanmasının önlenmesi, gaz kullanılmasına son verilmesi; antidemokratik emirler veren emniyetçilerin görev yerlerinin değiştirilmesi,
Gözaltına alınanların tümünün serbest bırakılması,
Hükümetin Türkiye’de oy aldığı yüzde ellilerin değil, oy almadığı yüzde ellilerinde hükümeti olduğu; olması gerektiğini kabullenmesiyle gösteriler sona erer…
Yüzlerce yaralı, binlerce tutuklu ve Hatay’da gösterilere katılıp da vurulan gencecik bir insan…
Cumhurbaşkanı, Başbakan, siyasal parti liderleri gerçekleri görmek, kucaklayıcı olmak zorundalar…
Tepkiciler, tepkisizler sağduyulu olmak zorundalar…
Daha özgür, daha güzel Bir Türkiye ülke genelindeki tüm insanların ortak dileği ve çabası olmalı…