Tanal, Urfa’nın sorunlarını raporlaştırdı
30 sayfalık raporda Tanal, “Taşı sıksa suyunu çıkaracak Şanlıurfalı gençler, Ankara’da dayıları olmadığı için işsiz gezerken, meydan, “Lan fakirler!” diyerek jakuzi keyfi yapan AKP’lilere kalmaktadır” dedi. Raporda, mevsimlik tarım işçisi olarak başka şehirlere giden çok sayıda Şanlıurfalı öğrencinin, 17-18 Haziran’daki YKS sınavına giremeyeceğine dikkat çekildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Atatürk Barajından, mevsimlik tarım işçiliğine, turizmden çevre ve elektrik, işsizlik ve uyuşturucu belasına kadar 21 ana başlıkta Şanlıurfa’nın sorunlarına ilişkin kapsamlı bir raporu kamuoyu ile paylaştı.
Şanlıurfa’daki uyuşturucu sorununa ve uyuşturucu mekanlarına ayrıntılı yer verilen raporda, “Daha önceleri sosyal medya üzerinden paylaştığımız fotoğraflardan görüleceği üzere de rögarın içinde dahi uyuşturucu içilmektedir. Genç nüfus oranıyla Türkiye’de ilk sırada yer alan Şanlıurfa’da gençler, uyuşturucu tehdidi altındadır” değerlendirmesi yapıldı. Şanlıurfa’da uyuşturucu madde kullanımının kırsala, köylere kadar indiğinin anlatıldığı raporda, Şanlıurfalı gençlerin, Şanlıurfalı çocukların uyuşturucu bataklığına sürüklendiği belirtildi.
Depremde hasar gördüğü için boşaltılan binaların uyuşturucu tacirleri, uyuşturucu kullananlar tarafından mesken haline getirildiği anlatılan raporda, “Örneğin Haliliye Paşabağı Mahallesi’nde Korukent Sitesi, ağır hasarlı boşaltılmış binalar, uyuşturucu madde ticareti yapanların, uyuşturucu madde kullananların meskeni haline gelmiştir. Bu mahalleye kolay kolay kimse girememektedir. Torbacı olarak nitelendirilen zehir tacirleri, uyuşturucu maddeyi küçük yaştaki çocuklara kadar satmaktadır. Maddeye ulaşamayan çocuklar, hırsızlık yapmaya teşvik edilmektedir. Küçük yaştaki çocuklar, maddeye erişim için ağır hasarlı binalara girip, çıkardıkları eşyaları hurdacılara satmaktadır. Yine Eyyübiye Dedeosman Mahallesi, ne yazık ki uyuşturucuyla anılan bir mahalleye dönüşmüştür” bilgisi yer aldı.
Ülkelerindeki iç savaş gerekçesiyle Şanlıurfa’ya gelen Suriyeli şahısların, uyuşturucu ticaretinde yerli zehir tacirleriyle yarışır hale geldiğinin vurgulandığı raporda, şöyle devam edildi:
“Suriye uyruklu kişiler, Suriye sınırından uyuşturucu maddeleri getirip, Şanlıurfa ilimizde ticaretini yapmaktadır. Söz konusu zehir taciri Suriyeli şahıslar, kurdukları Whatsapp gruplarında birbirleriyle iletişim halindedirler. Şanlıurfa’da çocukları, gençleri zehirleyen uyuşturucu tacirleriyle etkin şekilde mücadele edilmelidir. Şanlıurfalı çocukları, gençleri spora yönlendirerek uyuşturucu tehdidine karşı korumamız gerekmektedir. Bu kapsamda Şanlıurfaspor başta olmak üzere bütün amatör kulüplerin semt sahaları oluşturarak, gençleri spora teşvik etmeleri önemli bir vazifedir.”
Tanal’ın hazırladığı taşıyan rapor, “İşsizlik sorunu”, “İstihdam sorunu”, “Torpil ve kayırmacılık sorunu”, “Mevsimlik tarım işçiliği sorunu”, “Elektrik sorunu”, “Tarımda DEDAŞ sorunu”, “Sağlık sorunu”, “Ulaşım sorunu”, “Eğitim”, “Temiz içme suyu sorunu”, “Suriyeli sorunu”, “Turizm / tanıtım sorunu”, “Çevre sorunu”, “Alt yapı / çöp toplama / kanalizasyon sorunu”, “Tarımsal sulama sorunu”, “Şanlıurfa’da tarım ve hayvancılık bitiriliyor”, “TİGEM hayvan cezaevi”, “Uyuşturucu sorunu”, “Afete hazırlık sorunu”, “İş bilmez yöneticiler sorunu”, “Şanlıurfa’daki yatırımcıların yaşadığı sorunlar” ana başlıklarından oluşuyor.
Rapordan bazı bölümler şöyle:
– İŞSİZLİK SORUNU:
Şanlıurfa, 2 buçuk milyona yaklaşan nüfusuyla günden güne adeta yoksullaştırılan bir kentimizdir.
Kamuoyunda “GAP’ın başkenti” olarak bilinen Şanlıurfa’da işsizlik had safhadadır.
– İSTİHDAM SORUNU:
Şanlıurfa ilinin önde gelen sıkıntılarından biri de istihdam sıkıntısıdır. Organize sanayi bölgeleri yetersiz kalmaktadır. Şanlıurfa’da sadece 2 organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Zaten Şanlıurfa’da büyük çaplı fabrika yok. Şanlıurfa açısından bir yatırım planı oluşturulmuyor. Şanlıurfalı iş adamları kenti kentlerine yatırım yapmamaktadır. Şanlıurfalılara adeta kölelik ve ırgatlık dayatılmaktadır. Bu zihniyetle mücadele edilmesi gerekmektedir.
– TORPİL VE KAYIRMACILIK SORUNU:
Peygamberler ve medeniyetler şehri Şanlıurfa’da gençler işsiz, mutsuz ve umutsuz durumdadır. Sokak röportajlarında mikrofon uzatılan Şanlıurfalı gençler, eğitimlerine, donanımlarına rağmen işsiz dolaştıklarını, kentte torpili, tanıdığı olmayanın işe giremeyeceğini dile getirmektedir. Nitekim Şanlıurfa’da liyakat kriterleri ötelenerek, akrabalığa, parti mensubiyetine, yandaşlığa dayalı gerçekleştirilen personel alımları, atamalar vicdanları yaralamaktadır. Taşı sıksa suyunu çıkaracak Şanlıurfalı gençler, Ankara’da dayıları olmadığı için işsiz gezerken, meydan, “Lan fakirler!” diyerek jakuzi keyfi yapan AKP’lilere kalmaktadır.
AKP’nin elinde bulundurduğu Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde milletvekillerinin, belediye başkanlarının, teşkilat yöneticilerinin yakınları torpille makam ve mevkilere getirilmektedir. Belediyeler, aile çiftçiliğine dönüştürülmektedir.
– MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLİĞİ SORUNU:
Mevsimlik tarım işçiliği denince akıllara ilk Şanlıurfa ilimiz gelmektedir. En çok mevsimlik tarım işçisi, tarımın başkenti olarak bilinen Şanlıurfa’dan çıkmaktadır. Şanlıurfalılar, mart ayından aralık ayına kadar Ankara, Adana, Afyon, Bursa, Eskişehir, Konya, Kayseri, Hatay, Manisa, Yozgat, Aksaray ve Ordu başta olmak üzere Türkiye’nin neredeyse tüm illerine mevsimlik tarım işçisi olarak dağılmaktadır. Mevsimlik tarım işçiliği için yollara düşen Şanlıurfalı aileler, çocuklarıyla birlikte derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi vermektedir.
– ELEKTRİK SORUNU:
Şanlıurfa’nın en büyük sorunu elektriktir. Kentte elektrik dağıtım ve perakende satış hizmeti veren DEDAŞ (Dicle Elektrik) şirketi, keyfi uygulamalarıyla Şanlıurfalıları canından bezdirmektedir. DEDAŞ, Şanlıurfa’da günde 12 saati bulan elektrik kesintilerine gitmektedir.
– SAĞLIK SORUNU:
Şanlıurfa’da hemşerilerimiz sağlık hizmetlerinden de mahrum kalmaktadır. Şanlıurfa merkezde ve ilçelerde hastaneler, uzman doktor sayısı, sağlık çalışanı sayısı, hasta yatak sayısı, ambulans sayısı, tıbbi cihaz, araç gerek sayısı oldukça yetersizdir.
Çocuk doğum oranının en yüksek olduğu il Şanlıurfa’dır.
Şanlıurfa’da her yıl 50 binden fazla kayıtlı doğum gerçekleşiyor. Yunanistan’ın yıllık doğum sayısı kadar her yıl Şanlıurfa’da bebek dünyaya geliyor.
Kemoterapi alan nice çocuk onkoloji hastalarının, kendi memleketleri Şanlıurfa’da tedavi görme imkânları sıfır!
Doktor eksikliğinin yanı sıra cihaz ve diğer sistemler de kurulu değildir. Bu yüzden Şanlıurfa’daki onkoloji hastası çocuklar, başka illere gönderilmektedir. Şanlıurfalı hastaların önemli bir çoğunluğu, Adana’ya gitmektedir.
– ULAŞIM SORUNU:
Şanlıurfa halkının en çok şikayet ettiği bir diğer konu, ulaşımdır. Şanlıurfa’da özellikle kırsaldaki yollar, köy yolları berbat durumdadır. Yollar köstebek yuvası gibidir. Yollarda asfaltlama yapılmamaktadır. Geçiş güzergahlarına köprü yapılmadığı için vatandaşlar, araçlarını karşıdan karşıya geçirirken Survivor setini andıran bir mücadelenin içerisine girmektedir.
– EĞİTİM SORUNU:
Şanlıurfa, eğitimde de kendi kaderine terk edilmiştir. Pandemi sürecinde Şanlıurfalı öğrenciler, uzaktan eğitime erişemedi. Şanlıurfa, EBA’ya hiç giremeyen öğrenci sayısıyla (350 bin öğrenci) Uzaktan Eğitim araştırması listesinde birinci sırada yer almıştır. Şanlıurfalı öğrenciler, telefon, tablet, bilgisayar, televizyon, internet erişimi olmaması nedeniyle derslere katılım sağlayamamıştır.
Şanlıurfa’da 10 binlerce öğrenci, okulda olmaları gerekirken mevsimlik tarım işçisi olarak aileleriyle birlikte başka illere çalışmaya gitmektedir. Kalem tutması gereken eller, tarlada ürün toplamaktadır.
Şanlıurfa ilimizde 30 bin civarında öğretmen, 25 bin derslik bulunmaktadır. Kentte en az 5 bin derslik ve 10 bin öğretmene ihtiyacı var.
Yaklaşık 800 bin öğrencinin olduğu kentte, pek çok sınıfta 50-60 öğrenci mevcudiyeti bulunmakta ve bu durum kalitesiz eğitim başta olmak üzere sağlık vs. pek çok soruna neden olmaktadır.
– TEMİZ İÇME SUYU SORUNU:
Şanlıurfalı vatandaşlar, temiz ve sağlıklı suya erişememektedir. Birçok mahallede şebekeyle sağlanan temiz içme suyu bulunmamaktadır. Vatandaşlar kendi imkanlarıyla tankerlerle, traktörle su getirmektedir. Mahalle statüsü kazanan köylerde su kuyuları açılmaktadır. Elektrik sistemiyle çalışan derin kuyulardan, herhangi bir elektrik kesintisi olduğunda su temini yapılmamaktadır.
– SURİYELİ SORUNU:
Şanlıurfa’nın belini büken bir diğer sorun ise Suriyeli sığınmacı sorunudur. Şanlıurfa’da 500 bine yakın Suriyeli bulunmaktadır.
Suriyeli sığınmacı yoğunluğu nedeniyle Şanlıurfa’da sağlığa, eğitime, temel ihtiyaçlara, kamu hizmetlerine erişim, makul ücretli iş olanaklarına ulaşım daha da zorlaşmıştır. İş imkânları daralmıştır. Suriyelilerle Şanlıurfalılar arasında uyum sorunu yaşanmaktadır.
Önlem alınmaması halinde istenmeyen olayların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Millet İttifakı iktidarında Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmesiyle Şanlıurfa’mız da rahat bir nefes alacaktır.
– TURİZM / TANITIM SORUNU:
Medeniyetlerin başkenti Şanlıurfa’da turizme yeterli önem verilmemektedir. Şanlıurfa’nın tanıtımı yeterince yapılmamaktadır. Adeta turistlere ‘gelmeyin’ denilmektedir. Turistik tesislerde tuvalet eksikliği bulunmaktadır. Turistik tesislerde içecek su sıkıntısı dahi çekilmektedir. Şanlıurfa’ya yönelik uçak seferleri yetersiz ve uçak biletleri pahalıdır. ‘Uçağı olmayan yere turist gelmez’ sözü, akıldan çıkarılmamalıdır. Şanlıurfa’ya direkt uçuşlar sadece Ankara ve İstanbul’dan yapılmaktadır. Diğer illerden aktarmalı uçuşlar yapılmaktadır. Uçak sefer sıkıntısından dolayı turistler Şanlıurfa’ya gelmek yerine Gaziantep’e, Mardin’e ve diğer çevre illere gitmektedir.
Şanlıurfa merkezde turizm bölgesi olarak bilinen Cami Kebir Mahallesi’nde inceleme yaparken altyapının yetersizliği, sokakların bakımsızlığı dikkatimizi çekmiştir.
Şanlıurfa’daki belediyeler, çevre düzenlemesi konusunda görevini yapmamaktadır. Güvenlik tedbirlerinin arttırılması gerekmektedir. Çünkü turist güvenlik ister, temizlik ister, hijyen ister, sağlıklı beslenme ister. Camikebir bölgesinde ve Şanlıurfa’nın diğer bölgelerinde akşamları güvenlik tedbirleri yetersiz kalmaktadır. Güvenlik açısından kameralarla güçlendirme yapılmalı. Sokaklarda yeterli düzeyde aydınlatma sistemi olmalı. Gece bekçileri ve polislerin devriyeleri sıklaştırılmalı. Belediyeler de hizmet yapmalıdır. Balıklıgöl bölgesinde dahi turistlerin gidebileceği tuvalet bulunmamaktadır. Umumi tuvalet açmaktan aciz yöneticilerce yönetilmektedir Şanlıurfa’mız!
– ÇEVRE SORUNU:
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin önemli kenti Şanlıurfa, çevre kirliliğiyle boğuşmaktadır. Atatürk Barajı’na sınır olan il ve ilçelerden, pis, atık sular arıtılmadan, olduğu gibi Atatürk Barajı’na verilmektedir. O bölgede bulunan arazilerde sulu üretim yapmakta, dolayısıyla, o suya bulaşan mikroplar; ürüne, üründen vatandaşa geçmektedir ve bu da bulaşıcı hastalıklara sebebiyet vermektedir.
Bu anlamda pis, atık suları arıtılmadan ham vaziyetiyle Atatürk Barajı’na verilmemesi gerekmektedir. Şanlıurfa’da Organize Sanayi Bölgelerinde birtakım işletmeler ve fabrikalar tarafından filtreleme sistemi kullanılmamaktadır. Havaya bırakılan zehirli gazlarla vatandaşların, tüm canlıların sağlığı tehlikeye atılmaktadır. Ayrıca fabrikaların kirli suları gelişigüzel etrafa bırakılmaktadır.
– ALT YAPI / ÇÖP TOPLAMA / KANALİZASYON SORUNU:
AK Parti’li Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri, en temel belediyecilik hizmetlerini bile yerine getirmekten acizdir. Merkezdeki mahallelerde, mahalle statüsü kazanan köylerde çöp toplanmamaktadır. Vatandaşlar kendi çöpünü traktörlerle yol kenarlarına dökmektedir. Eyyübiye ilçesindeki çöp kokusu sorunu, seçim vaadine rağmen çözüme kavuşturulmamıştır. Mahallelerde kanalizasyon sistemi kurulmamıştır. Örneğin Akçakale İlçesine bağlı 250 haneli Donandı Mahallesi’nde vatandaşlar, evlerinin önüne lağım çukuru kazarak atık suları buralarda toplamaktadır.
– TARIMSAL SULAMA SORUNU:
GAP’ın merkezi Şanlıurfa’nın bereketli toprakları suya hasret vaziyettedir. DEDAŞ’ın elektriği kesmesinden dolayı tarlaların sudan mahrum kalması dışında, GAP Projesi’nin ancak yüzde 20’sinin tamamlanması, yarım kalan kanal projeleri nedeniyle de Şanlıurfa’nın verimli toprakları su yüzü görmemektedir.
Sulama birliklerinin keyfi tutumu, çiftçiler arasında ayrımcılık yapması nedeniyle de tarlalar ve bahçeler suyla buluşamamaktadır.
Çiftçiler kendi imkanlarıyla, ilkel sulama yöntemleriyle tarlasını, meyve ağaçlarını sulamaya çalışıyor. Bu da zaman, iş ve maliyet kaybına yol açıyor. Kanal İstanbul gibi rant odaklı projelere odaklanan iktidar, GAP adıyla bilinen Güneydoğu Anadolu Projesi’ni ikinci plana itmiştir.
Eğer GAP bitirilmiş olsaydı, savaşan ülkelerden tahıl ihraç etmezdik.
UYUŞTURUCU SORUNU
Uyuşturucu baronları, ülkenin her köşesinde cirit attıkları gibi Şanlıurfa’da da gençlerimizi, çocuklarımızı zehirlemektedir. Daha önceleri sosyal medya üzerinden paylaştığımız fotoğraflardan görüleceği üzere de rögarın içinde dahi uyuşturucu içilmektedir. Genç nüfus oranıyla Türkiye’de ilk sırada yer alan Şanlıurfa’da gençler, uyuşturucu tehdidi altındadır.
Şanlıurfa’da uyuşturucu madde kullanımı, kırsala, köylere kadar inmiştir. Şanlıurfalı gençler, Şanlıurfalı çocuklar, uyuşturucu bataklığına sürüklenmektedir. Şanlıurfa ilimizde depremde hasar görüp boşaltılan binalar, uyuşturucu tacirlerince, uyuşturucu kullananlarca mesken haline getirilmektedir.
Örneğin Haliliye Paşabağı Mahallesi’nde Korukent Sitesi, ağır hasarlı boşaltılmış binalar, uyuşturucu madde ticareti yapanların, uyuşturucu madde kullananların meskeni haline gelmiştir.
Bu mahalleye kolay kolay kimse girememektedir. Torbacı olarak nitelendirilen zehir tacirleri, uyuşturucu maddeyi küçük yaştaki çocuklara kadar satmaktadır. Maddeye ulaşamayan çocuklar, hırsızlık yapmaya teşvik edilmektedir. Küçük yaştaki çocuklar, maddeye erişim için ağır hasarlı binalara girip, çıkardıkları eşyaları hurdacılara satmaktadır.
Yine Eyyübiye Dedeosman Mahallesi, ne yazık ki uyuşturucuyla anılan bir mahalleye dönüşmüştür.
Ülkelerindeki iç savaş gerekçesiyle Şanlıurfa’ya gelen Suriyeli şahıslar, uyuşturucu ticaretinde yerli zehir tacirleriyle yarışır hale gelmiştir.
Suriye uyruklu kişiler, Suriye sınırından uyuşturucu maddeleri getirip, Şanlıurfa ilimizde ticaretini yapmaktadır. Söz konusu zehir taciri Suriyeli şahıslar, kurdukları Whatsapp gruplarında birbirleriyle iletişim halindedirler.
Şanlıurfa’da çocukları, gençleri zehirleyen uyuşturucu tacirleriyle etkin şekilde mücadele edilmelidir. Şanlıurfalı çocukları, gençleri spora yönlendirerek uyuşturucu tehdidine karşı korumamız gerekmektedir.
Bu kapsamda Şanlıurfaspor başta olmak üzere bütün amatör kulüplerin semt sahaları oluşturarak, gençleri spora teşvik etmeleri önemli bir vazifedir.”