‘Bize destek verin, Urfa kazansın’
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ali Babacan, Siverek ilçesinde düzenlenen mitinge katıldı.
Mitingde bir konuşma yapan Babacan, “Kendimi bildim bileli bazı mahallelerde ‘Elim altı oka gitmiyor, CHP’ye gitmiyor’ derler. Bu seçim, tam da o mahallelerde, o evlerde kısık sesle ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ deniliyor. Önceki seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş arkadaşlarım sesleniyorum: Evet, bu sefer eliniz gitmiyor biliyorum. Eliniz, yoksulluğa gitmiyor, yüzde 100’ü geçen enflasyona gitmiyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme eliniz gitmiyor” ifadelerini kullandı.
‘YAKASINI ETRAFINDAKİ ÇIKARCILARA KAPTIRDI’
‘ONLAR MİLLETİ UNUTTU’
AK Parti’deyken Dışişleri Bakanı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı görevlerinde bulunan Ali Babacan, “Bakın ben AK Parti’nin ilk kurucu ekibindeydim. Sizlerin desteğiyle 2002’de, 2007’de, 2011’de bakan oldum. Sizler bana bu devletin hazinesini emanet etmediniz mi? Beni en iyi siz tanırsınız, siz bilirsiniz: Tam 13 yıl bu milletin tek bir kuruşu zayi olmasın diye çalıştım. Bu milletin emeğine de vergisine de gözüm gibi baktım. Hamdolsun, boğazımdan tek lokma haram geçmedi” diye konuştu.
“Ama benim de kurucusu olduğum o parti, artık 2002’deki AK Parti değil. Erdoğan, 2002’deki Erdoğan değil artık” diyen Ali Babacan şunları söyledi:
“Maalesef şimdi o partiyi bazıları, haksız zenginleşmenin aracı olarak kullanılıyor her gün. Onlar milleti unuttu. Zaten biz de o yüzden burada değil miyiz? Adaleti alaşağı eden, demokrasiyi ezen, hakkı yerle bir eden o eski hikâyeyi kabul etmediğimiz için hep beraberiz. Keçiören’deki mütevazı evinden taşınıp, devasa bir külliye inşa eden bir zihniyete eliniz gitmiyor, gitmeyecek biliyorum. Dünyada son 100 yıl içinde inşa edilen en büyük saray Ankara’da. Biz, ‘Sarayları yükseltelim’ demiyoruz, ‘Demokrasiyi yükseltelim’ diyoruz.”
‘KAYBEDENİ OLMAYAN BİR SEÇİM İÇİN BİZE DESTEK VERİN’
“Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim, biliyorum, itirazınızı yüksek sesle dile getirmiyorsunuz ama sabırla sandık gününü bekliyorsunuz. Değişim için, kaybedeni olmayan bir zafer için, bize destek vermenizi bekliyoruz. Biz, pazar akşamı ‘Millet İttifakı kazandı’ demeyeceğiz. ’86 milyon kazandı, Türkiye kazandı’ diyeceğiz. Hep beraber kazanmak için, evlatlarınız için, torunlarınız için bize destek vermenizi bekliyoruz.”
‘MÜHRÜ BU KEZ DEVA İÇİN CHP’YE BASMANIZI TALEP EDİYORUZ’
“O sandık günü sakince gidip, kabinde vicdanınızla baş başa kaldığınızda vicdanınızın sesini dinleyin. Mührü bu kez DEVA için CHP’ye basmanızı talep ediyoruz. Saadet için, Gelecek için, Demokrat Parti için mührü CHP’ye basmanızı talep ediyoruz. ‘Birlikte DEVA var’ diyerek mührü Sayın Kılıçdaroğlu’nun isminin altına basmanızı talep ediyoruz.”
‘ALELADE BİR SEÇİM DEĞİL REFERANDUM VAR’
“4 gün sonra alelade bir seçim yaşamayacağız. Önümüzde partilerin yarıştığı sıradan bir seçim yok. Aslında iki tercihli bir referandum var. Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Baskı mı, özgürlük mü? Tek akıl mı, ortak akıl mı? Korku mu, umut mu? Kavga mı, barış mı? Yoksulluk mu, zenginlik mi?”
ERDOĞAN’A İMZA YANITI: AT O ZAMAN İMZAYI ENFLASYONU DÜŞÜR GÖRELİM
“Sayın Erdoğan, ‘Ben imza atmasaydım Bebecan enflasyonu düşüremezdi’ diyor. Madem hikmet imzada, at şu imzayı da enflasyonu düşürüver görelim. ‘IMF’ye borcu sıfırladık’ diyor. Ekonomi yönetiminin başındaydım. IMF’ye son taksitin ödendiği tuşa ben bastım. ‘Ben imza atmasaydım paradan altı sıfır atamazdı’ diyor. İyi de döviz kuru 2 lirayken 20 liraya sen çıkarmadın mı? Düşür de görelim. At bir imza da dolar kuru düşsün, görelim.”