Mehmet Göncü
4 Nisan 2012
İşte bu yüzde iki buçukluk miktarla karada yaşayan bitkiler, hayvanlar ve insanlar yetinmek zorundadır.
Öte yandan bu tatlı suyun çok büyük bir kısmı tarım ve endüstride kullanılmaktadır. Geriye kalan çok az bir miktarda içme ve temizlenme amacıyla tüketilmektedir.
Ülkemiz su zengini bir ülke sayılmasa da tatlı su fakiri de değildir.
İyi ve tasarruflu bir şekilde kullanılsa nüfusumuz ne kadar artarsa artsın bize yüzlerce yıl yetecek kadar suyumuz vardır.
Mevcut kaynaklarımızın bir kısmı şöyledir;
Ülkemiz akarsu olarak 26 Nehir havzasına sahiptir. Ayrıca birçok tatlı su göllerimiz ve yıllık 510 milyar metreküp yağış alan bir konumdayız.
Keza; Kuzey yarımkürede en fazla yeraltı su rezervine de sahip bir durumdayız. İlimiz Urfa’ya da hayat veren Fırat nehri gibi çok sayıda akarsuyumuz var. Sınır aşan sularımızdan Dicle, Fırat, Kura, Aras ve Zap gibi sularımız başka ülkelere de hayat vermektedir.
İlimize gelince; Urfamıza hayat veren Fırat’ın yanı sıra; Viranşehir ve Ceylanpınar’da 40 milyar metreküp yeraltı su rezervimiz de var.
Bu nedenle; cenabı mevlamıza sonsuz hamd ve şükür etmeliyiz. Allah büyük devletimize ve aziz milletimize zeval vermesin. Yakın bir geçmişte Urfa ovalarına temiz su gelmesiyle tarımda büyük kazancımız oldu. Keza; tatlı su arıtma tesisleri ile de çeşmelerimizden her an gürül gürül kesintisiz tatlı su akıyor.
İşte bu zenginliğimizi her boyutuyla ilmin ve bilimin ışığında ve aklın ölçüsünde tasarruflu kullanmak zorundayız. Tasarruflu kullanalım ki, gelecek nesiller de bu güzelliğe sahip olsun ve bizlere dualar etsin. Bu bağlamda, Belediyemizin tasarlayıp proje haline getirdiği “Atık Su Projesi”ni bir an önce hayata geçirmesini temenni edelim ve kendilerini yürekten kutlayalım.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…