Sabri Dişli
5 Nisan 2007
Urfa da yeşil kart sayısı 2005’de 422 bin adet… Aynı yıl ıstanbul’da 394 bin… Daha sonra kart sayısı Urfa da 520 bine kadar ulaşmış. Yerel gazetelerde yeşil kart zayii sayısı nüfus ilanından çok fazla… Yeşil kart neden kayıp olur diye sorduk? Kimseden ses çıkmadı. * “’Yeşil kart’ harcamaları genel sağlık harcamalarının % 41’i düzeylerine gelmiş. Bu rakamlara göre 2007 yılı ocak-şubat döneminde bütçeden sağlığa toplam 2 milyar 205 milyon 527 YTL aktarılmış. Bunun içinde yeşil karta ayrılan rakam 914 milyon 918 bin YTL. Oran % 41. Oysa yeşil kartlı sayısı 12,5 milyon gözüküyor. Yeşil kartlıların genel nüfusa oranı % 17 iken sağlık harcamalarında % 41’e erişmeleri olağanüstü bir durum.” (hürriyet Yalçın Bayer) * Ne iş yapıyorsunuz? Yeşil kart işi(!) Nasıl yani? Yazdırıyorum… Yeşil kart yaprağının tanesi 1015 liradan… Bizde aile fertleri bol, günde birinin kartını kullanıyorum. Yani çalışıyorsunuz, boşta gezmiyorsunuz öylemi? Aslında yoruluyorum, sabah kalk git anlaşmalı doktora muayene sırasına gir, sırayı beklemeden aradan geç… Reçete yazıcısının gece nöbeti olursa daha kolay… Torbaya doldurup veriyorum, sonra bana Selçuk harabeleri resmiyle birlikte kartlar geri geliyor… O da ne? 20 liranın üzerindeki resim… Geçen gün ninemin kartını verdim, merak ettim, yazdıkları ilaç hangi derde deva diye bir bilene sordum. E… Ninem seksen yaşında dul… Hamile kalmasına yardımcı olacak ilaç yazmışlar… Dedim ki; iyi ki de ilacı kullanmıyoruz… Peki, sen ilaç yazdırıyorsun da yazanların ne kadar kazandığını biliyor musun? Vebalı günahı yazanların boynuna… Ben geçimimi sağlayacak kadar para alıyorum… ışin içinde bir de Emekli Sandığıyla BAğ-KUR’u da var… Söylentilere göre, BAğ-KUR karnesini emekli primi karşılığı satanlar bile varmış… Bu işleri yapanların mal varlığı tavana vurdu… Villâ-tarla, yazlık-kışlık baharlık… Alıyorlarmış… Nedir o aldıkları? Ev, arsa, araba, at, avrat… Avrat! Tâbi… Nerede yiyecekler onca parayı? Oğul-kız, dayı-yeğen hep birlikte götürüyorlar. Yazık günah değil mi, milletin devletin parasına? Günah tâbi, yazıkta… Biz bu işin gariban ayağıyız… Memleketin bazı okumuşu, yazmışı, Hipokrat yemini etmişi, ilaççısı diğer iki ayak olmazsa, biz kimiz ki? Tabi kimse karnesini vermezse bunlar yapılabilir mi? Var git sen koca adamların koca tıbbi cihaz alımlarında dönen teşkale tezgâhını düşün… Herhangi bir hastanenin kantini!!!! Temizlik ihalesi (…) şimdi sen ve senin gibiler gidip yeşil kartı yazarçizer… Sonuçta birkaç kart iptal olur… Oysa teşkaleciler tezgâh açarken “teşkale tezgâhınız hayırlı olsun” diye çelenk gönderirsiniz. Filler gezer, çimenler ezilir… Gidin filleri yakalayın. Not: Teşkale: Hile,