Ömer Elçi
27 Nisan 2011
Parti liderlerinin tabanın istemlerine çok büyük hassasiyet göstererek belirledikleri adaylar Urfa’da siyaset yapmaya başlaması tartışmaların boyutunu genişletirken saman alevlilik 13 Haziran’da Urfa’ya özgü yeni bir tanım olur mu?
Ak Parti teamül yoklaması, telefon anketi ile seçmenin istediği adayları aday göstereceğini belirtmiş olsa da Urfa seçmeninin %99unun tanımadığını aday göstermesi Urfa’ya verilen değerin göstergesi olsa gerek…
340’ı aşkın aday adayının zaman dilimlerinde kendini tanıtma çabası, teamül ve mülakat stresi yaşamış olması bazılarınca demokrasi…
Bez afiş, billboard, kartvizit, telefon vb için harcanan paralar ağza alınmasa da bazı kendini bilmezlerin “tabandan gelenlerle, tabana yapışmak isteyenleri taban ettiler” demesi de bazılarınca demokrasi…
Herkes kendince demokrasiyi anlatmaya çalışsa da demokrasiyi seçmene icraatlarıyla birileri çok iyi anlatıyor gibi…
*
2002 ve 2007 öncesinde siyaset yapanların seçimler öncesinde seçmene verdikleri sözleri yerine getirmemesini seçmenlerin çok büyük çoğunluğu anımsamaz veya anımsamak istemez…
Kimler 2002 öncesinde seçim barajının %5 olmasını savunuyordu?
Kimler 2007 ve 2011 seçimleri öncesinde seçim barajının %10 olmasında diretmiştir?
Kimler 2002 öncesinde dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde seçmenlere taahhüt de bulundu?
Kimler 2011 seçimlerine gidilirken dokunulmazlıkların dokunulmazlık olmasını pekiştirici düzenlemeler yaptı?
Kimler 2001 seçimleri öncesinde “her şeyi ben bilirim, benim doğrum her kesin doğrusu olacaktır” demekte?
Birey olabilmiş her birey günü ve geleceğiyle ilgili oy kullanırken siyasal partilerin geçmişteki vaatlerini anımsaması, öğrenmesi; geçmişi, günü ve geleceği mantıksal olarak irdelemesi en doğrusudur.
Birey olabilen ceketini istediği yere asabiliyorsa, heket(masal) dinlerken de paketin ipini çözüp istediklerini kendi zevkine göre vitrine yerleştirebiliyorsa; seçim sonuçlarını televizyondan izlerken acılı çiğköfteden daha fazla tat alabilir…
Birey olabilen her birey tercihinde özgürdür ama birey olmak istemeyenler ceketini istediği yere asamadığı gibi yaşamları boyu da başkalarının paketlerini taşırmış…
El mi Urfa’yı sever? ;Urfa mı eli sever?
Tavanın altı kara olduğu halde,” güzel tava, hoş tava; bu tavada hiç yok kara” diyerek seçmeni tava getirme çabaları; matar (kuş evi) hırsızları ile kuşhana içinde pişirilmeye çalışılan kuş dolmasını yeme istemlilerinin mide spazmı geçirme endişesi de kesimlerde alay konusu…
Kuşlar kuşhanaya girip kuş dolması olabileceklerini bilmezlermiş ama kuşhanacılar daha fazla kuş avlamak için yem serpmeyi çok iyi bilirlermiş…
Urfa 12 Haziran’a kadar kendine sorular soracak, sorulacak sorulara yanıt vermeye çaba harcayacak; 13 Haziran’da ise ya demokrasiye örnek gösterilecek veya demokrasiye örnek gösterilecek…