Ceylan Pala Karadağ
24 Aralık 2010
Merhabalar. Bu haftaki yazımda birer tüketici olarak şikayetlerimizde nerelere nasıl başvurabileceğimizden bahsetmek istiyorum. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a (TKHK) göre mal ve hizmet piyasalarında taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler tüketici işlemi olarak kabul edilmektedir ve kimi zaman tüketici vatandaşlar kimi zaman da satıcılar, üreticiler günlük hayatta taraf oldukları bu işlemlerden dolayı zarara uğrayabilmektedir. ‘Ayıplı Mal’ ve ‘Ayıplı Hizmet’ başlıklı yazılarımda ayıplı bir mal veya hizmet satın alınması durumunda tüketici olarak bu durumun düzeltilmesi, mağduriyetinizin giderilmesi için öncelikle üreticiye(satıcıya) başvurmanızı ve mümkünse bu başvurunun da Noter kanalıyla veya İadeli taahhütlü mektupla olmasını önermiştim. İşte haklı olduğunuz bir konuda böyle bir başvuruda bulunmanıza rağmen bazen satıcılar sizlere olumsuz yanıt verebilmektedirler. Örnekleri çoğaltmamız mümkün. Kapıdan satışlar, kredi kartı uyuşmazlıkları, haksız şart içeren sözleşmeler vs. tüketici uyuşmazlıklarına birer örnektir. İşte Kanun, uygulanmasından doğabilecek ve TKHK kapsamına giren sorunlara çözüm bulunması amacıyla çeşitli başvuru imkanları tanımıştır. Bu bağlamda illerde Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, ilçelerde de Kaymakamlık bünyesinde ‘Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri’ oluşturulmuştur.
Değeri 1.031,87 TL nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Söz gelimi satın aldığınız bir ürün ayıplı çıktı ve satıcı başvurunuza olumsuz yanıt verdi. Ürünün değeri eğer 1.031,87 TL nin altında ise sizin izlemeniz gereken yol, bulunduğunuz yer tüketici hakem heyetine bir dilekçe ile başvurup şikayetinizi izah etme yoludur. Bunun üzerine heyetin vereceği karar tarafları bağlayacaktır. Ancak taraflar (ister tüketici ister satıcı vs) isterlerse heyetin vereceği karara karşı 15 gün içerisinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler. Bu itiraz üzerine mahkemenin vereceği karar kesindir.
Değeri 1.031,87 TL ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise hakem heyetlerine başvuru zorunlu değil, ihtiyaridir. Taraflar dilerlerse tüketici hakem heyetlerine dilerlerse doğrudan tüketici mahkemesine başvurabilirler. Burada tüketici hakem heyetinin vereceği karar tarafları bağlayıcı değildir, ancak delil niteliğindedir. Yani mahkemede açılacak davada delil olarak ileri sürülebilir. 2011 yılı için Büyükşehir statüsünde bulunan illerde faaliyet gösteren il hakem heyetlerinin uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin alt parasal sınır 2.693,78 TL, olarak tespit edilmiştir. İlimizde henüz Tüketici Mahkemeleri bulunmadığından bu tür uyuşmazlıklarda davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Genel Mahkeme bakacaktır. Sadece tüketiciler değil, Sanayi ve Ticaret bakanlığı, tüketici örgütleri(tüketici dernekleri) ve satıcı ve sağlayıcılar da tüketici mahkemelerinde dava açabilirler.
Kanunun tanıdığı bir başka kolaylık da dava harçlarıyla ilgilidir. Çünkü TKHK’ ye göre tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır.
Bir hukukçu olarak diyorum ki, haklarımızı aramaktan çekinmeyelim. Haklarımızı öğrenelim ve arayalım. Çünkü ancak bu şekilde mağduriyetlerimize çözüm bulabiliriz. Saygılarımla.